address

  1. Noun sesleniş
  2. söylev, nutuk, hitabe.
    The President's address to the nation.
  3. adres.
    What is your address?
  4. konuşma/hitap tarzı/tavrı/edası.
    a man of pleasing address: hoşsohbet bir adam.
  5. maharet.
    to handle a matter with address: bir işi maharetle çevirmek.
  6. adres: bilgisayarda bir bilginin bulunduğu yeri ve bu yere nasıl erişileceğini tanımlayan veri.
  7. yetersizliği nedeniyle bir yargıcın görevden alınması hakkında yasa organının icra organına talebi.
  8. (yazılı) resmî bir tebrik/teşekkür/hürmet mesajı veya dilekçe.
    an address of thanks: teşekkür mesajı.
  9. İngiliz parlamentosunda kralın nutkuna cevap.
  10. hazırlık.
  11. hitap etmek.
    to address oneself to someone: birisine hitap etmek.
    He addressed himself to the
    judge: Yargıca hitap etti.
  12. nutuk söylemek, hitabede bulunmak.
    He is to address the meeting: Toplantıda nutuk söyleyecek.
  13. ihtar etmek, dikkatine sunmak.
    to address a warning to someone: birisine ihtarda bulunmak.
  14. adres yazmak.
    to address a letter: mektuba adres yazmak.
  15. Commerce tevdi/emanet etmek.
    The ship was addressed to a merchant in Baltimore: Gemi Baltimorda bir tüccara emanet edilmişti.
  16. kur yapmak, ilânı aşk etmek.
  17. yön vermek, nişan almak.
  18. hazırlamak.
  19. mektup/dilekçe sunmak, başvurmak.
kendini savunmak için jüriye hitap etmek Verb
adresini değiştirmek Verb
adresini bırakmak Verb
görev kapsamı dışında olmak Verb
birine kur yapmak Verb
matbaa harfi bir adresi matbaa harfleriyle yazmak adını matbaa harfleriyle
adını ve adresini zarfın üstüne basmak Verb
adını ve adresini zarfın üzerine basmak Verb
kısa (telgraf) adresi
salt adres Information Technology
(bellekteki bir yerin makine kodunda kullanılan sayı sistemiyle açıklanan gerçek adresi
mutlak adres
mektup bu gönderme adresi
sadece postanın geldiği adresi
yazışma adresi
bir şirketin gerçek adresi olmayıp
aritmetik adres
taban adresi Information Technology
bir adresi oluşturan satırların dikey olarak ve bir hizada yazıldığı adres şekli
kısa adres
radyodan hitap
iş adresi
telgraf adresi
adres değişikliği Noun
bir mektubun son paragrafı
kod adres
kodlu adres
kod lu adres
şirket adresi
kutlama konuşması
kapak adresi
kısa bir konuşma yapmak Verb
malları birinin adresine teslim etmek Verb
teslim yeri Noun, Commerce
varış adresi Information Technology
dolaysız adres Information Technology
doğrudan adres Information Technology
seçim nutku
seçim konuşması
irticali konuşma
yanlış adres
son savunma
savunma avukatının son sözleri Noun
konuşma
bir adres bulmak Verb
gezer adres
hitap biçimi
hitap şekli Noun
hitap şekilleri Noun
mektupları yeni adrese göndermek Verb
mektupları yeni bir adrese göndermek Verb
alacak olanın adresi
yerinde bulunmadığı takdirde gönderilecek adres
gönderme adresi
gönderilecek yerin adresi
açık adres
ikametgâha teslim mallar Noun
izindeyken adres
ev adresi
okunamayan adres
okunmayan adres
başkanının görevine başlarken yaptığı konuşma
(US) (ABD başkanının) açılış töreni konuşması
özel adres
komut adresi
IP adresi Noun, Software
şifreli adres
açış nutku, özellikle parti genel kurul toplantılarında genel ilkeleri ve temel konuları sunan nutuk.
(US) (posta) adres listesi
yazışma adresi
posta adresi Noun, Postal Services
bir konuşma yapmak Verb
konuşma yapmak Verb
hitapta bulunmak Verb
hitap şekli
anma nutku
anımsatıcı adres
tebligat adresi Noun, Law
ikametgâhı belli değildir
büro adresi
açılış konuşması Noun
devamlı adresi
daimi adres
(US) posta adresi
posta adresi Noun, Postal Services
cumhurbaşkanının nutku
başkanın hitabı
bir adresi matbaa harfleriyle yazmak Verb
özel adres
söylev
bir adresi not etmek Verb
radyoyla yayımlanan konuşma
radyo konuşması
kısaltılmış taahhütlü posta adresi
kayıtlı adres
ikametgâh adresi
yerleşim yeri adresi Noun
iade adresi
teslim yeri Noun, Commerce
hitap şekli
birinin adını ve adresini almak Verb
bir adresi kaydetmek Verb
birinin adını ve adresini almak Verb
birinin adıni ve adresini almak Verb
telgraf adresi
telgraf adresi.
telgraf adresi
telefon adresi
televizyon adresi
geçerli adres
telgraf adresi
yanlış adres
bir topluluğa hitap etmek Verb
(parlamento) takrir vermek Verb
toplantı da konuşmak Verb
bir toplantıda konuşmak Verb
bir toplantıda gizli bir konudan söz etmek Verb
toplantı da gizli bir konudan söz etmek Verb
soru yöneltmek Verb
bir soru yöneltmek Verb
birinden bilgi istemek Verb
bir sorunu ele almak Verb
bir meseleyi ele almak Verb
bir konuyu ele almak Verb
adres defteri
adres rehberi
danışma bürosu Noun
adres yolu Information Technology
vizite kartı
adres komisyonu
navlun miktarı üzerinden kiralayana tanınan belli bir yüzde
kiracı komisyonu
bazı navlun sözleşmelerinde konşimentonun imzasında
adres dönüştürme Information Technology
başlık
tebligat adresi Noun, Law
tebligata esas adres Noun, Law
tebligat adresi Noun, Law
gerektiğinde başvurulacak adres
adres etiketi
anket çalışmasında soruların yöneltileceği adres
bir reklam malzemesinde reklamcının adresinin belirtildiği yer
bir reklam malzemesinde reklam adresinin belirtildiği yer
tebrik konuşması
teslim yeri Noun, Commerce
teşekkür konuşması
bir işe kolları sıvamak Verb
kendini bir işe adamak Verb
birine başvurmak Verb
birini azarlamak Verb
birine yanaşıp konuşmaya başlamak Verb
(golf) topa nişan almak.
başkana hitap etmek Verb
birfiil adreslemek Verb
söz almak Verb
jüriye hitap etmek Verb
'a hitaben yazmak Verb
hissedarlara hitapta bulunmak Verb
(US , Başkan) halka hitap etmek Verb
(enerji ve kuvvetini) yöneltmek, vakfetmek, hasretmek.
He addressed himself to the task: Kendini
işine vakfetti.
Let us now address ourselves to the business in hand: Şimdi bütün enerjimizi elimizdeki işe yöneltelim.
adres dönüştürme Information Technology
şikâyetlerinizi müdüre bildiriniz
bana albay diye hitap etme
devingen adres dönüştürme Information Technology
bir poliçenin arkasına gereğinde başvurulmak üzere bir adres yazmak Verb
komut adres yazmacı
bellek erişim yazmacı.
adresinde alıcısına ödenecek
hoparlör tertibatı. Noun
bir zarfın üstüne adres basmak Verb
bir zarfın üzerine adres basmak Verb