article

Noun, Law madde
makale, fıkra, belirli bir konuda yazılmış yazı.
leading article: başmakale.
madde.
article of food: besin/gıda maddesi.
articles of clothing: giyecek maddesi.
nesne, şey.
What is that article? Nedir bu?
kişi, şahıs, kimse, yaratık, mahlûk.
Who's that cute article over there? Oradaki sevimli mahlûk kimdir?
Grammar tanımlık, harfi tarif.
definite article: belirli tanımlık (İngilizcede
the).
indefinite
article: belirsiz tanımlık (İngilizcede
a, an).
(yasa/kanun/tüzük/sözleşme vb. için) madde.
articles: akide, mukavele, anatüzük, esas nizamname.

article of apprenticeship: usta-çırak sözleşmesi.
article of association/incorporation: şirket mukavelenamesi.
article of faith: akide, iman edilen şey.
articles of war: askerî ceza kanunu.
ship's article:
den. hizmet sözleşmesi.
eşya, parça.
kritik an.
the article of death: ölüm ânı.
madde madde zikretmek/saymak.
They articled his alleged crimes: Onun sanık olduğu cinayetleri madde madde saydılar.
sözleşme yapmak, sözleşmeye/mukaveleye bağlamak.
hizmet özleşmesi yapmak.
I am articled to a firm of lawyers: Bir avukatlık firması ile sözleşmem var.
article against: (kanun maddesi zikrederek) suçlandırmak, itham etmek.

English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt

English Turkish Phrases

(woman) piece article

mal (kaba)

additional article

ek madde Noun, Law

amending article

tadil eden madde

be out of an article

bir mal tükenmiş olmak Verb

be short of an article

bir malın mevcudu bulunmamak Verb

branded article

belirli bir marka altında satışa sunulan ürün

bulk article

ambalajsız mal

called article

rağbet gören mal

carry an article

bir mal (depoda) bulundurmak Verb

catch penny article

değersiz makale

catchpenny article

işporta malı

certain to sell article

satan mal

cheap article

ucuz mal

city article

(Br) borsa haberi

competitive article

rakip mal

contribute an article

makale ile katkıda bulunmak Verb

crowd out an article

yer darlığından bir makaleyi gazeteye koymamak Verb

crowded- out article

yer darlığından gazeteye konulamayan makale

cut down an article

bir makaleyi kısaltmak Verb

dateline an article

bir makaleye tarih koymak Verb

dead article

sürümsüz mal

deal in an article

belli bir ürün ticareti yapmak Verb

deal in an article

belli bir malın ticaretini yapmak Verb

bozuk (kusurlu) mal

rağbet gören mal

yerli mal

eşya başına alınan gümrük vergisi

exceptionally cheap article

çok ucuz mal

ihracat malı

ihraç malı

ihraç kalemi

dikkat çeken küçük ticari mal

fancy article

fantezi kumaş

faulty article

kusurlu mal

feature an article

bir makaleyi başyazı olarak basmak Verb

feature article

başmakale

feature article

bir gazetede yayımlanan ana yazı

featuring of an article

bir makaleye büyük yer verme

markalı mal

alameti farikalı mal

en iyi kalite mal

ufak armağan

have a standing order for an article

bir malı muntazaman sipariş etmek Verb

high-class article

kaliteli mal

hired article

kiralanmış eşya

imported article

ithal malı

incendiary newspaper article

kışkırtıcı gazete makalesi

inflammatory article

kışkırtıcı makale

invocation of an article

bir maddeye atıf

invoke an article

bir maddeye atıfta bulunmak Verb

keep an article

depoda bir mal bulundurmak Verb

knitted article

örgü

leading article

(a)
Brit. başmakale, (b) derginin en önemli makalesi.

bulunan eşya

lukata

kaybolan eşya

lüks eşya

dergi makalesi

make a reduction on an article

bir eşyadan indirim yapmak Verb

make an allowance on an article

bir maldan indirim yapmak Verb

make cuts in an article

bir makalenin bazı yerlerini çıkartmak Verb

manufactured article

fabrika malı ürün

manufactured article

fabrika mamulatı

marketing of an article

menkul değerlerin pazarlanması

marketing of an article

bir malın pazarlanması

money article

para piyasası hakkında bilgilendirici yazı

necessary article

gerekli madde

necessary article

zaruri ihtiyaç maddesi Noun

newspaper article

gazete makalesi

one- price article

tek fiyatlı ürün

ownerless article

sahipsiz eşya

palm off something as a genuine article

sahte bir şeyi sahici gibi yutturmak Verb

panicky article

telaş yaratan gazete makalesi

patentli mal

patentli mal

patentli marka

patent ürün

markalı mal

parça başı Adverb

şahıs malı

rehinli eşya

önceki madde

önce ki madde

price maintained article

fiyatı sabit eşya

proprietary article

patentli tekelden satılan mal

provisional article

geçici madde Noun, Law

provisional article

geçici hüküm Noun, Law

put a price on each article

her bir malın üzerine bir fiyat koymak Verb

put a price on each article

her malın üzerine bir fiyat koymak Verb

recover a lost article

kayıp bir eşyayı bulmak Verb

recover a lost article

kaybedilen bir şeyi ele geçirmek Verb

recover a pledged article

rehindeki bir eşyayı rehinden kurtarmak Verb

recover a pledged article

rehin edilen bir eşyayı geri almak Verb

recovery of a lost article

kayıp bir eşyanın bulunup geri alınması

reduce the price of an article

bir malın fiyatını indirmek Verb

registered article

taahhütlü (gönderilen) eşya

reliable article

güvenilir mal

repeat an article

bir malı yeniden sipariş etmek Verb

restrict the scope of an article

bir maddenin kapsamını sınırlamak Verb

restrict the scope of an article

bir maddenin kapsamınr daraltmak Verb

rush someone for an article

birine acele makale yazdırmak Verb

seasonal article

mevsimsel mal

second-hand article

kullanılmış eşya

semifinished article

yarı bitmiş ürün

set a price on an article

bir mala fiyat koymak Verb

set a rrp on an article

bir mala fiyat koymak Verb

shorten an article

bir makaleyi kısaltmak Verb

show article

mostralık mal

skim an article

bir yazıya göz gezdirmek Verb

sole article

tek madde

specialize in an article

bir mal üzerinde uzmanlaşmak Verb

standard commercial article

standart ticari mal

sub-edit an article

bir makaleyi basılmadan önce son bir kez gözden geçirmek Verb

superior article

üstün kalite mal

syndicate an article

bir makaleyi türlü gazetelerde aynı anda yayımlamak Verb

syndicated article

birçok gazetede aynı anda çıkan makale

syndicated article

aynı zamanda birden çok gazetede çıkan makale

vergiye tabi eşya

geçici madde

çıraklık dönemi

madde metni Noun, Law

three- column article

üç sütunluk makale

three-column article

üç sütunluk makale

to be out of an article

(dükkânda) bir malın tükenmiş olması

toss up a newspaper article

bir makale hazırlayıvermek Verb

markalı eşya

Türk malı

satılamaz mal

kullanım nesnesi

değerli eşya

we don't carry that article

bu eşyayı satmıyoruz

write an article

makale yazmak Verb

article a seaman for a voyage

bir denizciyi yolculuğa hazırlamak Verb

article against sb

birine karşı ithamname hazırlamak Verb

article exportation

ihraç eşyası Noun

article exportation

ihraç maddeleri Noun

article for sale

satılık eşya

article in a newspaper

makale

article number

madde numarası Noun, Law

article of an agreement

sözleşme maddesi

article of average quality

vasat kalite mallar

article of consumption

tüketim eşyası Noun

article of dress

giyecek eşyası Noun

article of dress

elbise parçası Noun

article of every day use

her gün kullanılan mallar

article of everyday use

her gün kullanılan mallar

article of evidence

kanıtlayıcı şey

article of high quality

yüksek kalite mallar

article of impeachment

bir suçlamanın dayanağı

article of importation

ithal eşyası Noun

article of luggage

bagaj eşyası Noun

article of merchandise

ticari eşya

article of prime necessity

elzem eşya

article of proof

kanıtlayıcı şey

article of property

miras eşyası Noun

article of purchase

satın alınan mal

article of quick sale

çabuk satılan mallar

article of superior quality

üstün kalite mallar

article of value

değerli eşya

article on the inventory

demirbaş

article on the inventory

envanter eşyası Noun

article someone for an offense

birini bir suçla suçlamak Verb

box an article for sale

bir malı paketleyerek satışa hazırlamak Verb

by the terms of article 3

üçüncü maddenin hükümleri tahtında

choice article (s) (goods)

kaliteli mallar

cut an article by half

bir ambalajı yarı yarıya kısaltmak Verb

fall within article 5

5 . ci madde'ye girmek Verb

fall within article 5

5'inci maddeye girmek Verb

fall within article 8 in paragraph 5

Madde 8 Paragraf 5 çerçevesi içine girmek Verb

fasten an article on sb

birinin aleyhinde bir makale yazmak Verb

father a magazine article on sb

bir dergi yazısını birine atfetmek Verb

get up an article for sale

bir malı satılmak üzere sergilemek Verb

get up an article for sale

bir malı satılsın diye süsleyip püslemek Verb

have an article in stock

bir malı stokta bulundurmak Verb

injure an article of merchandise

bir mala hasar vermek Verb

keep an article in stock

bir malı stokta bulundurmak Verb

label an article for sale

bir mala satış etiketi yapıştırmak Verb

objectives laid down in article x

madde x' de yer alan amaçlar Noun

preclude the implementation of article 10

10'uncu maddenin uygulanmasını imkânsız kılmak Verb

provided for in article ...

... maddede belirtlen

put an article on the market

piyasaya bir mal çıkarmak

put an article on the market

piyasaya bir ürün çıkarmak Verb

put an article on the market

piyasaya bir mal sürmek

reproduce an article entire

bir makalenin tümünü basmak Verb

ship's article role

gemi görev yeri

ship's article role

gemi görev yerleri Noun

submit an article to a newspaper

gazeteye bir makale vermek Verb

English-Turkish phrases from Zargan's own database

article

English-Turkish

Terms/Phrases

English-Turkish Translation

English Turkish Phrases