authorization

  1. Noun izin, ruhsat, müsaade.
    I have the owner's authorization to use this house.
  2. Noun cevaz.
  3. Noun uygun görme, tensip, onay.
temsilcilik yetkisi
ödünç alma izni
yetki belgesi Noun, Law
otomatik ödeme talimatı Noun, Banking
para çekme izni
acil kullanım onayı Noun, Pharmacology
kambiyo müsaadesi Noun
kambiyo izni
ihracat müsaadesi Noun
uçuş yetkisi
izin zni almak Verb
izin almak Verb
izin zni vermek Verb
kocanın izni
kocanın yetkisi
yetki belgesi Noun, International Law
yatırım izni
yetki mektubu
resmi müsaade
resmi ruhsat
ödeme yetkisi
ön izin (topluluk mevzuatından süreli muafiyet)
bir izni yürürlükten kaldırmak, izni geri almak Verb
bir müsaadeyi geri almak Verb
satış izni
özel yetki
izin zni ne tabi
müsaadeye tabi
ücretten vergi kesme izni
yetki kanunu
kart sahibinin kartı veren bankada kaydı tutulan kredi kartı merkezi
yetki belgesi Noun
özel onaylı bir nakit avansı ile ilgili olarak bankaca verilen kod
mübayaaların ve nakit avanslarının telefonla onaylanmasından sorumlu departman
tezkere Noun, Politics-Intl. Relations
vekâletname örneği
yazılı izin
yazılı yetki
başka talimat veya tahditleri içeren liste
kredi limitlerini
kredi müşterilerinin adını ve adresini
yetki matrisi Noun, Management
yetkilendirme matrisi Noun, Management
yetki talebi
sonradan doldurulmak üzere verilen imzalı kâğıt (vekâletname) doldurma yetkisi
soruşturma açma izni Noun, Public Administration
soruşturma izni Noun, Public Administration
ödeme yetkisi
ödeme izni
imza yetkisi
(bankadan) para çekme yetkisi
birine bir şey yapması için izin vermek Verb
birine bir şey yapması için izin zni vermek Verb
Ulusal Savunma Yetki Yasası Proper Name, Politics-Intl. Relations