belli başlı

Turkish-English Translation

  1. main
  2. central
  3. chief
  4. notable
  5. well-known
  6. ruling
  7. eminent
  8. salient
  9. cardinal
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

bellibaşlı
primarily
bellibaşlı
primary
bellibaşlı
staple
bellibaşlı
underlying
bellibaşlı
basic
bellibaşlı
broad
bellibaşlı
cardinal
bellibaşlı
chiefly
bellibaşlı
fundamental
bellibaşlı
gut
bellibaşlı
mostly
belli başlı bir uluslararası sigorta piyasası
lloyd's Insurance
belli başlı gelir kaynakları
major means of income Noun
belli başlı gündelik gazeteler
dailies leading Noun
belli başlı ilkeler
cardinal principles Noun
belli başlı ithal malları
principal imports Noun
belli başlı mesleki ilgi alanı
field of major professional interest
belli başlı özellikler
main features Noun
belli başlı özellikler
salient characteristics Noun
belli başlı piyasa
major market
belli başlı şartlar
certain conditions Noun
belli başlı şirketlerin menkul değerleri
market leaders Noun
belli başlı teçhizat
major equipment
belli başlı tüketim maddeleri
major consumer goods Noun
bir işin belli başlı yönleri
major facers of a business Noun
bir kimsenin hayatındaki belli başlı olaylar
principal events in sb's life Noun
dünyanın en eski ve belli başlı sınıflandırma birliği
lloyd's register of shipping
içindeki belli başlı maddeler
primary ingredients Noun
içindeki belli başlı maddeler
chief ingredients Noun
pamuk ve öteki belli başlı mallar
staple
Turkish-English phrases from Zargan's own database