breakage

  1. Noun kır(ıl)ma, kır(ıl)ış, çatla(t)ma.
  2. Noun kırık, çatlak, kırılan yer/parça/miktar.
    There was a great deal of breakage in that shipment of glassware.

    a breakage in the gas pipe: gaz borusunda bir çatlak.
  3. Noun kırılma payı/kaybı, kırılan eşya bedeli/tutarı.
    What was the breakage in that shipment?
kırılma indirimi yapmak Verb
kırılma tehlikesi
kırılma tehlikei
kırılmaz
kırılmaya karşı sigorta
sızma ve kırılma
kırılabilir
kırılma yüzünden meydana gelen zarar ziyanı ödemek Verb
tenzili paha
kırılma riski
fire payı (normal kırılma payı ile ilgili olarak satıcı ile alıcı arasında yapılan anlaşma
kiradayken kırılan şeylerin bedeli klozu
erken ödeme maliyeti Noun, Banking
yeraltı su borusunda çatlak