Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
commute
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
değiş(tir)mek.
değiş tokuş yapmak, mübadele etmek.
ödeme şeklini değiştirmek.
(cezayı) değiştrimek/hafifletmek.
His punishment was commuted from death to life imprisonment by the judge.
bir şeyi başkasının yerine koymak, ikame etmek.
yerini tutmak, başka şeyin yerine geçmek.
(taşıt, abonman bileti vb.) bedelini toptan (ekseriya tenzilatlı olarak) ödemek.
(evden iş yerine, banliyödeki evinden şehirdeki işyerine vb.) muntazaman gidip gelmek.
She commutes
from Yeşilköy to İstanbul every day.
işe gidip gelme seyahati.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
commute a copyright
telif hakkını iade etmek
Verb
commute a death sentence
ölüm hükmünü hapse çevirmek
Verb
commute a sentence
cezayı hafifletmek
Verb, Law
commute an annuity into a lump sum
taksitle ödenen bir meblağı toptan ödeme koşuluna çevirmek
Verb
commute freight charges
navlunu ödemek
Verb
commute freight charges
navlun ücretini ödemek
Verb
commute something for sth
takasta bulunmak
Verb
commute to work
abonman kartıyla işe gidip gelmek
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.