constant

  1. Noun, Mathematics sabit
  2. değişmez, sabit.
    He drove at a constant speed.
  3. devamlı, sürekli, daimî, mütemadi.
    constant noise. He was in constant pain. We make constant use of our new car.
  4. sadık, içten bağlı, vefalı, vefakâr.
    a constant friend. My constant companion during those years was Erica.
  5. azimli, azimkâr, sebatlı, sebatkâr, kararlı, istikrarlı, müstakar, sarsılmaz.
  6. Mathematics durgan, sabit, değeri değişmeyen çokluk.
    constant coefficient: durgan/sabit katsayı.
    constant
    function: durgan işlev.
    constant term: durgan terim.
dostlarına bağlı kalmak Verb
mutlak sabit
asit ayrışma sabiti Noun, Chemistry
asitlik sabiti Noun, Chemistry
Avogadro sayısı = 6.022137x1023: bir atom-gram maddedeki atom sayısı veya 1 molekül-gramdaki molekül sayısı.
Boltzmann değişmezi/sabiti: evrensel gaz sabitinin Avogadro sayısına oranı, 1.3803x10-16 erg/°C.
Boltzmann değişmezi/sabiti: evrensel gaz sabitinin Avogadro sayısına oranı, 1.3803x10-16 erg/°C.
bozunum değişmezi.
gaz değişmez değeri
yerçekimi sabiti Noun, Engineering
Plank sabiti: Nicemsel işleybilimde bir nicem ışınım erkesinin ışınım frekansına oranı olarak danımlanan
sabit. Simgesi:
h olup değeri h = 6.624x10-27 erg-saniyedir.
Noun
güneş sabiti: güneşten arzın birim yüzeyine birim zamanda gelen ışık enerjisi = ışına dikey olan 1 cm2'ye
dakikada 1.94 küçük kalori veya 1.37x106 erg/cm2.
teknik sabite Noun, Transport
zaman sabiti.
daimi dikkat
sabit sermaye
sürekli değişiklik
sabit maliyetler
sabit maliyet
durgun maliyet
sabit maliyet
sabit eleman (ürünün boyutlarında ve işlenişinde değişiklik durumunda önemli zaman değişikliğine gerek göstermeyen unsur
devamlı iş
daimi teftiş
sabit giderler Noun
sürekli iyiye gitme
sabit zarar
sabit fiyatlar Noun
devamlı üretim
sürekli üretim
sürekli yağmur
belirli bir meblağın bir bölümünün türlü menkul değer ve hisselere yatırılacak öteki bölümünün de nakit
sağlayacak iki fona ayrılması
sabit verim
ölçeğe göre sabit getiri Noun, Competition Law
sabit eğim
sürekli sıkıntı kaynağı
hep aynı rotayı izleyen ticaret gemisi
sürekli kullanım
sabit fiyatlar üzerinden
devamlı tamir istemek Verb
sürekli tamir istemek Verb
birinin sürekli şikâyetinden bıkmak Verb
masrafları sabit fiyatlarla ifade etmek Verb
sürekli tetkik etmek Verb
sürekli endişe içinde olmak Verb