criticism

English-Turkish Translation

  1. Noun, Language-Literature eleştiri
  2. Noun tenkit
  3. Noun eleştirme, tenkit.
    constructive criticism: yapıcı eleştirme.
    fair criticism: makul/insaflı
    eleştirme.
    valid criticism: yerinde eleştirme.
  4. Noun yerme, kınama.
    adverse criticism: yerme, kusur bulma.
    Your criticism seem to have offended him.
  5. Noun eleştiri, tenkit: bir eseri/temsili vb. eleştiren yazı/makale.
    literary criticism: edebî eleştiri.
  6. Noun metin ve vesikaları inceleyip tarihlerini, güvenebilirliklerini, gerçek olup olmadıklarını belirtme sanat ve yöntemi.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

self-criticism
öz eleştiri Noun
snap out one's criticism
eleştirisini söylemek Verb
a sharp criticism
acı eleştiri
above criticism
eleştirilecek yanı olmayan
adverse criticism
olumsuz eleştiri
adverse criticism
yerme
adverse criticism
kınama
arrows of criticism
eleştiri okları Noun
art criticism
sanat eleştirisi
art criticism
sanat eleştiricisi
be beyond criticism
eleştirilmek lecek yanı olmamak Verb
be beyond criticism
eleştirilecek yanı olmamak Verb
be under the lash of criticism
eleştiriye uğramak Verb
challenge criticism
eleştiriyi davet etmek Verb
come in for criticism
birşey için eleştirilmek Verb
constructive criticism
yapıcı eleştiri
desist from criticism
eleştiriyi bırakmak Verb
destructive criticism
yıkıcı eleştiri
devote a column to book criticism
bir sütunu kitap eleştirisine ayırmak Verb
discriminating criticism
yıkıcı eleştiri
dramatic criticism
oyun eleştirisi
expose oneself to criticism
kendini eleştirilere hedef yapmak Verb
film criticism
sinema eleştirmenliği Noun, Cinema
form criticism
biçim-eleştiri: (özellikle İncile ait yazıların) kaynak ve tarihî değerlerini çağdaşları olan edebî şekiller
(şiir, mesel, deyim vb.) ile karşılaştırarak saptama/eleştirme yöntemi.
Noun
healthy criticism
yapıcı eleştiri
higher criticism
yüksek eleştiri: Kitabı Mukaddes yazılarının tarihinin, kaynaklarının, sahihlik, güvenilirlik derecelerinin
eleştirisel incelenmesi. lower criticism
Noun
incisive criticism
ince keskin eleştiri
indifference to criticism
pişkinlik
indifferent to criticism
pişkin
invite criticism
eleştiriye açık olmak Verb
invite criticism
üzerine tenkit çekmek Verb
justifiable criticism
haklı eleştiri
lay oneself open to criticism
kendini eleştiriye açık tutmak Verb
lay oneself open to criticism
eleştiriye maruz kalmak Verb
lay oneself open to criticism
kendisini eleştiriye maruz bırakmak Verb
loud criticism
büyük eleştiri
loud criticism
şiddetli eleştiri
lower criticism
metnin aslını araştıran eleştiri (özellikle İncilin asıl metnini araştıran).
textual criticism ile ayni anlama gelir. Noun
make a criticism
eleştirmek Verb
mild criticism
ılımlı eleştiri
negative criticism
olumsuz eleştiri
new criticism
yeni eleştiricilik: edebî eserlerin dil, hayal gücü, fikir ve heyecan bileşenlerine önem verip tarihî
ve biyografik unsurları ikinci plâna atan eleştiri türü.
new critic: yeni eleştirici.
Noun
nicety of a criticism
eleştirinin titizliği Noun
open to criticism
eleştiriye açık
open to criticism
eleştirilere açık
outspoken criticism
sözü esirgemeden yapılan eleştiri
sane criticism
makul eleştiri
scathing criticism
sert eleştiri
sensitive to criticism
eleştiriye duyarlı
sensitive to criticism
eleştiriye karşı duyarlı
severe criticism
kıyasıya yapılan eleştiri
strong criticism
hücum
subject oneself to criticism
kendini eleştiriye maruz bırakmak Verb
tabloid criticism
kısa eleştiri
take little heed of sb's criticism
birisinin uyarısına kulak asmamak Verb
verbal criticism
metin eleştirisi
vulnerable to criticism
eleştiriye açık
film criticism critque
film eleştirisi
level criticism at
eleştiride bulunmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database