daha

Turkish-English Translation

  1. but
  2. Adverb only
  3. more
  4. in addition
  5. barely
  6. ever
  7. else
  8. still
  9. so far
  10. until now
  11. yet
  12. as early as
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

az daha
almost
az daha
nearly Adverb
az daha
all but
az daha
nigh
bir daha
second
bir daha
again
bir daha
over again
bir kere daha
again
bir kez daha
once again
biraz daha
some more
biraz daha
more
daha ağır
superior in weight
daha ağır gelmek
to outweigh Verb
daha ağır sorumluluklar yüklenmek
to be promoted to heavier responsibilities Verb
daha akıllı
grow in
daha alçak
lower
daha aşağı
lower
daha aşağı düzeydeki memur
lower- level official
daha ayrıntılı bilgi
further details
daha az
lesser
daha az
less
daha az duyulur olmak
to fade away Verb
daha az sayıda
fewer
daha az talepte bulunmak
to take in the sails Verb
daha az talihli kişi
the less fortunate
daha az tüketmek
to cut down Verb
daha baştan batıl olmak
to be null and void from its inception Verb
daha büyük
generous Adjective
daha büyük boy daha ucuz fiyata
economy size
daha büyük kredi istemek
to ask for a larger credit Verb
daha büyük ölçüde
rather
daha çok
rather
daha çok
more
daha çok
above
daha çok çaba harcamak
to pull one's socks up Verb
daha çok hak vermek
to prefer Verb
daha çok kazandıkça artan
earnings- related
daha çok olaylara dayanmak
to be more factual Verb
daha çok satış yapmak
to outsell Verb
daha da
all the more Adverb
daha da
all the more so Adverb
daha da
with greater reason Adverb
daha da
a fortiori Adverb
daha da kötüsü
worse than that Adverb
daha dikkatli olmak
to pull in one's horn Verb
daha doğrusu
rather
daha düşük bir fiyattan
at a lower rate
daha düşük mevkide çalıştırılmak
to be employed at a lower status Verb
daha fazlasını bilmek
to know better Verb
daha fazlasını yapmak
to go above and beyond Verb
daha gelişim aşamasında
in the shell
daha genç
junior
daha geniş anlam da
in a broader sense
daha geniş pazarlar açmak
to carve out wider mits Verb
daha hasta
worse
daha hisse alması gerekmek
to be short of stock Verb
daha hızlı büyümesini sağlamak
to bring on something Verb
daha hızlı gitmek
to pick up steam Verb
daha hızlı sür
step on it
daha ileri gitmemek
to draw the line Verb
daha işin başında olmak
to be still in its swaddling clothes Verb
daha iyi
all the better
daha iyi
better
daha iyi bilmek
to know better Verb
daha iyi bir şey
better
daha iyi duruma getirmek
to polish up Verb
daha iyi kalite mal
improved goods
daha iyi mal çeşidi
better description
daha iyi olabilir
improvable
daha iyi olmak
to stand out Verb
daha iyi uyum için
for better rapport
daha iyisi can sağlığı
I cannot conceive of anyting better
daha iyisini yapmak
to go one better Verb
daha kolay
easier
daha kötü
worse
daha kötüye gitmek
to be worse off Verb
daha küçük
lesser
daha küçük
smaller
daha küçük
minor
daha küçük
less
daha önce
formerly Adverb
daha önce
previously Adverb
daha önce gelmiş olan
former
daha önceden
previous Adjective
daha önceden mevcut olmak
to underlie Verb
daha önceki
anterior
daha önceki
previous Adjective
daha önceki borç
antecedent debt
daha önceki durumu
status quo ante
daha önceki hak
prior right
daha önceki patent hakkı
earlier patent
daha önemsiz bir durumda
down
daha pahalı birşeye geçmek
to trade up to something Verb
daha saygılı olmak
to eat humble pie Verb
daha sonra
later
daha sonra
after
daha sonra
subsequently Adverb
daha sonra gitmek
to follow on Verb
daha sonradan yapılmış vasiyetname
later will
daha sonraki bir tarihte
at a future date Adverb
daha sonraki bir tarihte
deferred compensation
daha sonraki günlerde
in the days that followed Adverb
daha sonraları
later on Noun
daha ucuz birşeye geçmek
to trade down to something Verb
daha ucuzuna geçmek
to trade down Verb
daha üstün hukuki istihkak
elder title
daha uzağa göndermek
to send on Verb
daha uzak
farther
daha uzak
further
daha uzun
farther
daha uzun vadeli
longer-term Adjective
daha verimli hale getirmek
to streamline Verb
daha yakından inceledikten sonra
on closer examination
daha yakından tanıma yınca
on further acquaintance
daha yakından tanıyınca
upon further acquaintance
daha yeni
just recently Noun
daha yeni
a moment ago Noun
daha yeni
just a moment ago Noun
daha yeni
just now Noun
daha yeni
newer Noun
daha yeni
just Noun
daha yeni
scarcely Adverb
daha yüksek
superior
daha yüksek
higher
daha yüksek bir fiyat
at a higher fas
daha yüksek değerde
of higher value
daha yüksek fiyata satmak
to outsell Verb
daha yüksek fiyata sigortalamak
to rate up Verb
daha yüksek not
higher a
daha yüksek notlar almak
to receive higher as Verb
daha yüksek olmak
to overtower Verb
daha yüksek rütbeli
higher ranking
daha yüksek rütbesi olmak
to rank Verb
daha yüksek sosyal düzeyde
on a higher social plane
daha yüksek teklif
higher offer
daha ziyade
more
daha ziyade
a fortiori
(borsa) daha durgun
weaker
...'i bir daha gördüğünde
next time you see ... Adverb
...'i bir daha görürsen
next time you see ... Adverb
aynısının daha beteri
with knobs on
başkasından daha başarılı olmak
to outstrip Verb
başkasından daha iyi yapmak
to outstrip Verb
Bir daha olmasın.
Don't let it happen again. Sentence
bir daha yapmak
to redo Verb
bir kere daha yazmak
to write over again Verb
bir kez daha düşünmek
to think twice Verb
bir kez daha incelemek
to further consideration Verb
bir yaşına daha girmek
to I am very much surprised Verb
biraz daha kalmak
to stick around Verb
biraz daha oyalanmak
to stick around Verb
birinden daha uzun yaşayan
outliver
Birşey daha var, ...
One more thing, ...
birşeyi daha verimli kullanmak
to use something to better advantage Verb
borsayı daha yüksek kapamak
to close dearer Verb
Bunu daha önce konuşmuştuk.
We've been through this.
çok daha iyi yöntem
a trick worth two of it
dan daha yukarı
upwards of
den daha çok
rather
den daha fazla
upwards of
durumu daha da kötüleştirmek
to add insult to injury Verb
enflasyonu daha kötüye götürmek
to make inflation worse Verb
giderek daha başarılı
on the up and up
giderek daha çekici
grow on
gittikçe daha başarılı olmak
to never look back Verb
gittikçe daha fazla
increasingly Adverb
gün geçtikçe daha fazla ...
more and more ...
ifadelerinde daha açık olmak
to be more explicit in one's statements Verb
itibari kıymetten daha yüksek
above par
kat kat daha hızlı
orders of magnitude faster Adjective
konuyu daha fazla uzatmadan
without more ado Adverb
lafı daha fazla uzatmadan
without more ado Adverb
lafı daha fazla uzatmadan
without further ado Adverb
mevkice daha aşağı kimse
underling
normalden daha rahat giyinmek
to dress down Verb
olayları daha iyi incelemek
to investigate the facts more thoroughly Verb
olayları daha iyi incelemek
to investigate the facts more throughly Verb
önemi daha az olan
collateral
rolünü bir daha tekrarlamak
to run over one's part again Verb
sansürü daha sıkı yapmak
to tighten up the censorship Verb
sesi daha yüksek çıkmak
to swell Verb
sorun daha kötüledi
the problem is exacerbated
sözü daha geçerli olmak
to gain a greater say Verb
tam iskontodan daha az
short discount
toprağı daha bereketli yapmak
to enrich Verb
yerine daha ucuzunu koymak
to trade down Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Başına geldiği sıfata bir karşılaştırmaya dayanarak ... ve üstünlük anlamı katar
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.