defeat

English-Turkish Translation

  1. Noun yenilgi
  2. Noun bozgun
  3. Noun hüsran
  4. yenmek, galebe çalmak, galip gelmek, mağlûp etmek, bozguna/hezimete uğratmak.
    Our army defeated our enemy.
  5. başarısızlığa uğratmak, amacına ulaşmasına engel olmak, işini bozmak, kösteklemek, engel/mani olmak.

    It was lack of money, not of effort, that defeated their plan.
  6. Law bozmak, iptal etmek, iskat etmek.
  7. yenilgi, mağlûbiyet.
  8. bozgun, hezimet.
  9. başarısızlık, başarıya/amacına ulaşamama.
  10. yıkılma, harap olma, harabiyet.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

defeat one's creditors
alacaklılarını zarara sokmak Verb
defeat one's creditors
haklarını yemek
defeat one's creditors
alacaklılarını aldatmak Verb
admit defeat
yenilgiyi kabullenmek Verb
admit defeat
pes etmek Verb
admit defeat
yenilgiyi kabul etmek Verb
crushing defeat
ezici mağlubiyet
crushing defeat
hezimet
crushing defeat
ezici yenilgi
election defeat
seçim yenilgisi
electoral defeat
seçim yenilgisi
government defeat
hükümetin yenilgiye uğraması
in case of defeat
başarı elde edilemediği takdirde
moral defeat
manevi yenilme
parliamentary defeat
parlamento yenilgisi
recognize a defeat
yenilgiyi kabul etmek Verb
risk defeat
yenilgiyi göze almak Verb
suffer defeat
mağlubiyete uğramak Verb
suffer defeat
mağlup olmak Verb
suffer defeat
yenilmek Verb
suffer defeat
yenilgiye uğramak Verb
sustain a defeat
mağlubiyete uğramak Verb
sustain a defeat
yenilgiye uğramak Verb
sustain defeat
mağlup olmak Verb
thrashing defeat
büyük yenilgi
defeat (an enemy) soundly
tepelemek Verb
defeat a bill
kanun tasarısını kabul etmek Verb
defeat a bill
bir önergeyi reddetmek Verb
defeat a claim
bir iddiayı reddetmek Verb
defeat a document
bir belgeyi geçersiz saymak Verb
defeat a motion by X votes against Y
bir önergeyi X oya karşı Y oyla reddetmek Verb
defeat a right
bir hakkı elinden almak Verb
defeat an opposing candidate
karşı adayı yenme
defeat an opposing candidate
muhalefetin bir adayıni yenmek Verb
defeat an opposing candidate
muhalefetin bir adayını yenmek Verb
defeat an opposing candidate
karşı adayı yenmek Verb
defeat at the polls
seçimde yenilgiye uğramak Verb
defeat at the polls
seçimde yenmek Verb
defeat at the polls
seçim sandığında yenilgi
defeat by vote
oyla yenmek Verb
defeat decisively
hezimete uğratmak Verb
defeat of a motion
bir önergenin reddi Noun
defeat of a plan
bir planın reddi
defeat of a plot
bir suikasti akamete uğratma
defeat someone of his hopes
birinin ümitlerini kırmak Verb
defeat the ends of justice
adaletin işlemesine engel olmak Verb
defeat the provisions of a will
bir vasiyetnamenin hükümlerini tanımamak Verb
defeat the right to a patent
bir patent hakkını sona erdirmek Verb
be unable to defeat each other
yenişememek Verb
in order to defeat the ends of justice
adaleti engellemek kastıyla
inflict a defeat on
bozguna uğratmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database