dinlemek

Turkish-English Translation

  1. list
  2. hark
  3. Verb to buy
  4. Verb to give ear to
  5. Verb to listen
  6. Verb to monitor
  7. Verb to take heed
  8. Verb, Communication to tap a line
  9. Verb to unwind
  10. Verb to recover one's wind
  11. Verb to listen to
  12. Verb to hear
  13. Verb to pay attention to
  14. Verb to obey
  15. Verb to conform to
  16. Verb to auscultate
  17. Verb to be heard and obeyed
  18. Verb to be listened to
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

bilirkişinin dinlenmesi
hearing of expert Noun, Law
iletişimin dinlenmesi
interception of communications Noun, Criminal Law
söz dinlemez
disobedient Adjective
tanığın dinlenmesi
hearing of witness Noun, Law
telefon dinleme
tapping Noun, Criminal Law
telefonun dinlenmesi
tapping Noun, Criminal Law
(askerlik) güvenlik konusunda brifing dinlemek
to receive security briefing Verb
başka kişilerin konuştuklarını dinlemek
to listen in to other people's conversation Verb
başkalarının gizli konuşmalarını gizlice dinlemek
to eavesdrop Verb
bilinç altından dinlemek
to listen with one's third ear Verb
bir çocuğun dersini dinlemek
to hear a child his lesson Verb
bir emri dinlemek
to give heed to an order Verb
bir heyeti dinlemek
to hear a deputation Verb
bir tanığı dinlemek
to inspect a witness Verb
birini dinlemek
to lay to heart Verb
birini taraf tutmadan dinlemek
to give someone a fair hearing Verb
birinin bütün söylediklerini dinlemek
to hear a person out Verb
birinin diyeceklerini sonuna kadar dinlemek
to hear someone out Verb
birinin öğüdünü dinlemek
to follow sb's advice Verb
birinin öğüdünü dinlemek
to regard sb's advice Verb
birinin sözünü dinlemek
to listen to sb Verb
büyük ilgi ile dinlemek
to listen with deep interest Verb
can kulağı ile dinlemek
to be all ears Verb
can kulağı ile dinlemek
to listen with both ears Verb
can kulağıyla dinlemek
to listen with all one's ears Verb
dikkatle dinlemek
to pin one's ear back Verb
dikkatle dinlemek
to have one's ears to the ground Verb
dilekçe sahiplerini dinlemek
to give petitioners a hearing Verb
emir dinlemek
to obey orders Verb
güvenlik konusunda brifing dinlemek
(mil) to receive security briefing Verb
her iki tarafın savunmasını dinlemek
to hear counsel on both sides Verb
hevesli bir dikkatle dinlemek
to drink in Verb
iki tarafın da avukatlarını dinlemek
to hear counsels on both sides Verb
kaçağı dinlemek
(radio , telephone) to tap Verb
kafa dinlemek
to have peace of mind Verb
kanunu dinlemek
to set a law at naught Verb
kulaklıkla dinlemek
to listen on earphones Verb
laf dinlemek
to heed what one is told Verb
laf dinlemek
to obey Verb
mahkeme emri olmadan telefonu gizlice dinlemek
to wiretap without a court order Verb
mahkemede tanığı dinlemek
to examine a witness in a court of law Verb
nasihatı dinlemek
to take the tip Verb
öğüt dinlemek
to adopt an advice Verb
öğüt dinlemek
to listen to reason Verb
radyo dinlemek
to listen in Verb
söz dinlemek
to follow advice Verb
söz dinlemek
to obey Verb
söz dinlemek
to be open to advice Verb
söz dinlemek
to heed what one is told Verb
sözünü dinlemek
to mind Verb
tanık dinlemek
to hear witness Verb
tanık dinlemek
to hear evidence Verb
tanık dinlemek
to hear a witness Verb
tanık dinlemek
to hear the evidence Verb
tanık ifadesi dinlemek
to take evidence Verb
tanıkları kapalı oturumda dinlemek
to take evidence in camera Verb
tarafları dinlemek
to hear the parties Verb
telefon hattını dinlemek
to tap the telephone wire Verb
telefon konuşmalarını gizlice dinlemek
to intercept telephone calls Verb
telefonu gizlice dinlemek
to wiretap Verb
teli gizlice dinlemek
to wiretap Verb
temyiz talebini dinlemek
to hear the appeal Verb
vicdanının sesini dinlemek
to scruple Verb
vicdanının sesini dinlemek
to obey the dictates of one's conscience Verb
yarım kulakla dinlemek
to be half listener Verb
yarım kulakla dinlemek
to be a half listener Verb
dinlemek de kalma
(telephone) stand by
dinlemek kapı dinlemek
to eavesdrop Verb
dinlemek ya da seyretmekten başka seçeneği olmayanlar
captive audience
konuşmaları gizlice dinlemek için bir çeşit telefon aleti
dictograph
özel görüşmeleri dinlemek amcıyla telefona
tapper
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. İşitmek için ... isteyerek duymak
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.