doğuştan

Turkish-English Translation

  1. mother
  2. Adverb naturally
  3. native
  4. radical
  5. Adverb inherently
  6. innate
  7. born
  8. congenital
  9. inborn
  10. glandular
  11. untutored
  12. connate
  13. natural born
  14. from birth
  15. trueborn
  16. connatural
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

doğuştan akıl hastası
idiopatic insanity Noun
doğuştan Amerikalı
true- born american
doğuştan dillere karşı yeteneği olmak
to be a natural linguist Verb
doğuştan gelen yetenek
endowment Noun
doğuştan geri zekâlı
natural fool
doğuştan geri zekâlı
natural idiot
doğuştan güler yüzlülük
native charm
doğuştan hatip
natural orator
doğuştan İngiliz
trueborn englishman
doğuştan İngiliz tebası
natural born subject Noun
doğuştan işadamı
born businessman
doğuştan itibaren var olan
congenital
doğuştan kibar
to the manner born
doğuştan olan
unconditioned
doğuştan olan
connate
doğuştan olmayıp
acquired characteristics
doğuştan şanslı olmak
to be born with a silver spoon in one's mouth Verb
doğuştan satış mümessilli olmak
to be born salesman Verb
doğuştan teşkilatçı
born organizer
doğuştan var olan devrolunamayacak hak
inherent right
doğuştan var olan hak
inherent right
doğuştan var olan yüzde veya vücuttaki leke
birth mark
doğuştan vatandaşın vatanına bağlılığı
natural allegiance
doğuştan vatandaşlık
citizenship by birth
(hastalıkla ilgili olarak) doğuştan olan
congenital
(İsp) doğuştan beyefendi bir kişi
hidalgo
bel kemiğinin doğuştan ortadan yarık olması durumu
spinabifida
kolların doğuştan yokluğu
abrachia Noun, Medicine
okuyup çalışma ile doğuştan olan becerilerini geliştirmek
to improve one's natural gifts by study Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Yaratılıştan, doğumla ... , fıtrî
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.