dolaşmak

Turkish-English Translation

  1. wander
  2. Verb to circuit
  3. Verb to float about
  4. Verb to itinerate
  5. Verb to look round
  6. cycle
  7. Verb to perambulate
  8. Verb to roam
  9. Verb to round
  10. Verb to spread about
  11. enwind
  12. Verb to tour
  13. Verb to traipse
  14. Verb to travel about
  15. Verb to wander
  16. Verb (road) to be indirect
  17. Verb (hair , thread) to get tangled
  18. Verb (rumour , news) to be generally reported
  19. Verb to walk
  20. Verb to circulate
  21. Verb to rove
  22. Verb to hike
  23. Verb to go around
  24. Verb to be entangled
  25. Verb to walk about
  26. Verb to loaf
  27. Verb to twist
  28. Verb to patrol
  29. Verb to hack
  30. Verb to recirculate
  31. Verb to interlace
  32. Verb to compass
  33. Verb to cruise
  34. Verb to tangle
  35. Verb to travel
  36. Verb to hang out
  37. Verb to poke around
  38. Verb to range
  39. float about/around
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(dedikodu) dolaşmak
to fly about Verb
(gemi) bir burnu dolaşmak
to double Verb
(haber) ağızdan ağıza dolaşmak
(news) to spread from mouth to mouth Verb
(insanlarla karşılaşmak için) yaya dolaşmak
to walkabout go Verb
(rivayet) dolaşmak
to get about Verb
ağır ağır dolaşmak
to stroll Verb
ağızdan ağıza dolaşmak
to spread from mouth to mouth Verb
ağızdan ağıza dolaşmak
(news) to spread from mouth to mouth Verb
alışveriş için dükkân dükkân dolaşmak
to shop around Verb
amaçsızca dolaşmak
to swan Verb
arayarak dolaşmak
to scour Verb
avare avare dolaşmak
to kick about Verb
avare avare dolaşmak
to fool about (around) Verb
avare avare dolaşmak
to meander Verb
avare avare dolaşmak
to hang round Verb
avare dolaşmak
to drift about Verb
avare dolaşmak
to rove Verb
avare dolaşmak
to linger around Verb
avare dolaşmak
to linger about Verb
ayakaltı nda dolaşmak
to be in the way Verb
ayakaltı nda dolaşmak
to get under foot Verb
aylak aylak dolaşmak
to maunder Verb
aylak aylak dolaşmak
to mooch about Verb
aylak aylak dolaşmak
to suck around Verb
aylak aylak dolaşmak
to bum around Verb
başı dik dolaşmak
to walk tall Verb
başıboş dolaşmak
to gad Verb
belli bir ikametgâhı olmadan dolaşmak
to float around Verb
bir kentin çevresinde dolaşmak
to circumvent a town Verb
bir memleketi dolaşmak
to travel over a country Verb
bir ülkeyi araba ile baştanbaşa dolaşmak
to cover a country by car Verb
bir ülkeyi dolaşmak
to make the tour of a country Verb
birinin etrafında ihtiyatla dolaşmak
to step gingerly around sb Verb
birinin peşinde dolaşmak
to follow someone about Verb
birinin peşinde dolaşmak
to follow someone around Verb
biriyle birlikte dolaşmak
to hang out with someone Verb
bisikletle dolaşmak
to bicycle Verb
boş boş dolaşmak
to screw around Verb
burnunu çıkarıp şehri dolaşmak
to have a nose round Verb
bütün bölgeyi karış karış dolaşmak
to scour the whole district Verb
bütün şehir hrii dolaşmak
to scour the whole town Verb
bütün şehri dolaşmak
to scour the whole town Verb
çevresini dolaşmak
to round Verb
denizden bir kara parçasının etrafını dolaşmak
to circumnavigate Verb
dili damağına dolaşmak
to get oneself tied up Verb
dili dolaşmak
to stumble in one's speech Verb
dili dolaşmak
to mumble Verb
dönmek dolaşmak
to roll Verb
dünyayı dolaşmak
to circle the globe Verb
eğlence yerlerini dolaşmak
to go places Verb
en iyi iş çevrelerinde dolaşmak
to move in the best society Verb
etrafında dolaşmak
to circle Verb
etrafını dolaşmak
to circumvent Verb
etrafını dolaşmak
to compass Verb
gayesiz dolaşmak
to wonder about without any object Verb
geniş bir ülkeyi dolaşmak
to travel over a large territory Verb
iş yapmadan dolaşmak
to loll Verb
kan dolaşmak
to circulate Verb
kapı kapı dolaşmak
to run from pillar to post Verb
köşe bucak dolaşmak
to poke about in every corner Verb
köyü çabucak dolaşmak
to take the round of the village Verb
meşgulmüş gibi ortalıkta dolaşmak
to buzz about Verb
müşteri için dolaşmak
to ply for hire Verb
sahte ad altında dolaşmak
to masquerade under a false name Verb
sandalla dolaşmak
to boat Verb
seçim kampanyası için dolaşmak
to whistlestop across the country Verb
seçim propagandası için memleketi dolaşmak
to stump through the country Verb
şehirde avare dolaşmak
to ramble about the city Verb
şehirden şehire dolaşmak
to travel around from town to town Verb
serbestçe dolaşmak
to circulate freely Verb
serbestçe dolaşmak
to move about freely Verb
serserice dolaşmak
to tramp Verb
serserice dolaşmak
to tramp it Verb
sinsi sinsi dolaşmak
to prowl Verb
sokaklarda avare avare dolaşmak
to go about the streets Verb
sokaklarda avare avare dolaşmak
to stroll the streets Verb
sokaklarda avare dolaşmak
to loaf about the streets Verb
sokaklarda dolaşmak
to stroll the street Verb
sokaklarda dolaşmak
to stroll the streets Verb
suç işlemek niyetiyle dolaşmak
to loitering with intent to commit an offence Verb
tembel tembel dolaşmak
to lounge Verb
toplumda dostları arasında dolaşmak
to go about Verb
turist gibi gezip dolaşmak
to go to places and see things Verb
yüksek işadamları çerçevesinde dolaşmak
to move in exclusive circles Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Gezinmek, gidip gelmek
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.