exact

  1. tıpkı, aynen, tıpatıp.
    an exact likeness.
    These were his exact words: Sözleri aynen bu idi.
  2. tam, tamam, doğru, yanlışsız, hatasız, sağın.
    an exact description.
    exact differential equation

    mat. sağın türetik denklem, tam diferansiyel denklem.
    the exact sum/amount/weight/date. The exact time is 5 minutes and 8 seconds past 7.
    That's exact: Tamam(dır).
    to be exact: tamı tamına, daha doğrusu.
    Or, to be more exact: Veya, daha doğrusu.
    He's 49 to be exact: Daha doğrusu 49 yaşındadır.
    To be exact, it is 3 o'clock and 12 minutes.
  3. kesin, kat'î, sert, şiddetli (müsamahasız).
  4. pek ince/hassas, dakik, şaşmaz, yanılmaz.
    His memory is very exact; he never makes mistakes. exact
    instruments. an exact thinker.
  5. açık, sarih.
    Can you be more exact: Daha açık konuşunuz.
  6. gerektirmek, icabettirmek, istemek, talep etmek, mecbur tutmak, zorunlu kılmak, icbar etmek.
    to exact
    obedience.
    work that exacts great care: büyük dikkat isteyen iş.
    The situation exacted quick thinking.
  7. zorla almak, zorlamak, haraca kesmek, zorla ödettirmek/yaptırmak.
    to exact money. to exact tribute from conquered people.
ödemelerinde dakik olmak Verb
görevlerini tam olarak yerine getirmek Verb
ödemelerini zamanında yapmak Verb
kesin konuşmak gerekirse Adverb
birinden fidye koparmak Verb
tam meblağ
doğru hesap
bakım ve dikkat gerektirmek Verb
tıpkıbasım
aslına sadık kopya
bir belgenin aslı gibi sureti Noun
aslının aynı gibi suret
tam ayrıntılar Noun
kesin talimat
tam karşılık
harç kesmek Verb
doğru ölçen alet
üç yüz altmış gün üzerinden hesaplanan faiz
(US) 360 gün üzerinden hesaplanan faiz
365 gün üzerinden hesaplanan faiz
tam bilgi
yanılmayan bellek
tam itaat
ödetmek Verb
titiz bilim adamı
pozitif bilim
müspet bilimler Noun
müsbet bilimler Noun
vergi kesmek Verb
doğru deyim
tam tercüme
tam çeviri
tam değer
ticarette dürüst davranmak Verb
işte doğruluktan ayrılmamak Verb
tam ayrıntılarını vermek Verb
kesin ayrıntılarıyla tarif etmek Verb
tam ayrıntılarıyla tarif etmek Verb
söylediği tam sözler Noun
...'in tam tersi Noun
aynen, tıpı tıpına, ta kendisi.
That's the exact same man who was here last night: Dün gece buradaki adamın ta kendisi.
sağın bilimler: matematik, fizik gibi sayılara dayanan ve sonuçlarının sağlanması mümkün olan bilimler.