exercise

English-Turkish Translation

  1. idman, talim, beden eğitimi, jimnastik.
    He does exercises every morning.
    take exercise:
    idman yapmak.
    physical exercise: beden eğitimi.
    mental exercise: zihni işletme.
  2. alıştırma, temrin, okul görevi.
    arithmetic/mathematical exercises. There is an exercise at the end
    of each lesson.
    exercise book: okul defteri.
  3. uygulama, yürütme, tatbik, icra, ifa, yerine getirme, kullanma, istimal.
    the exercise of: kullanılması,
    ifası, istimali.
    the exercise of caution/of patience. the exercise of one's right to vote.
    in the exercise of one's duties: görevinin ifası esnasında.
    by the exercise of: kullanarak, kullanmakla.
    You can only understand this picture by the exercise of imagination.
  4. deney, tecrübe, prova.
  5. idman/jimnastik/talim/temrin/alıştırma yap(tır)mak, idmanla geliş(tir)mek, alış(tır)mak.
    exercise
    oneself: vücudunu işletmek, yapa yapa alıştırmak.
    exercise a horse: bir atı gezdirmek.
    He exercises every other day at a fitness club.
  6. çalıştırmak, harekete/faaliyete geçirmek, kullanmak, istimal etmek.
    to exercise one's freedom of speech.
    to exercise one's strength.
  7. (dikkat vb.) sarfetmek/harcamak/etmek.
    to exercise caution: dikkat etmek.
    to exercise care
    in crossing the street.
    to exercise patience: sabretmek, sabırlı olmak.
  8. (hakkını /yetkisini/imtiyazını) kullanmak, uygulamak, tatbik mevkiine koymak.
    to exercise one's constitutional
    rights.
    to exercise one's mind or imagination: aklını veya muhayyilesini kullanmak.
  9. yap(tır)mak, icra/ifa et(tir)mek.
    exercise an influence upon … : …'e tesir etmek.
    to exercise
    the duties of one's office: görevinin icabını yapmak.
  10. (genellikle edilgen halde) tasalandırmak, endişe /üzüntü vermek, düşündürmek, endişelendirmek.
    The
    city council has been greatly exercised by the problem of inflation. I've been gratly exercised about what we ought to do.
    exercise one's mind: (a) zihnini işgal etmek/işletmek, (b) tasa çekmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

exercise one's influence
etkisini kullanmak Verb
exercise one's influence on sb
birinin üzerinde nüfuzunu kullanmak Verb
exercise one's mind
kafasını işletmek Verb
exercise one's mind
aklını işletmek Verb
exercise one's option
opsiyonunu kullanmak Verb
exercise one's perfectly valid right
tamamiyle geçerli hakkı kullanmak Verb
exercise one's perfectly valid right
tamamıyla geçerli hakkı kullanmak Verb
exercise one's power (of attorney)
(vekillik) yetkisini kullanmak Verb
exercise one's veto
veto hakkını kullanmak Verb
exercise one's veto right
veto hakkını kullanmak Verb
exercise one's voting rights
oy hakkını kullanmak Verb
exercise one's will
iradesini beyan etmek Verb
exercise one's wits
aklını kullanmak Verb
in exercise of one's calling
mesleğinin icrasında
in exercise of one's duties
görevlerin ifasında
retain in exercise of one's lien
mülkiyeti elde tutma hakkını kullanmak Verb
aerobic exercise
aerobik egzersiz Noun, Medicine
being out of shape (from lack of exercise
hamlık
body out of condition (from lack of exercise
ham vücut
body stability exercise
gövde stabilizasyon egzersizi Noun, Sports
calligraphic exercise
karalama
combat exercise
muharebe tatbikatı
expenditure of exercise
dönemsel harcama
field exercise
tatbikat
field exercise
manevra
intellectual exercise
zihin alıştırması
isometric exercise
kasgerici beden hareketi.
mental exercise
zihin jimnastiği
mental exercise
beyin jimnastiği
mental exercise
zihin jimnastiği Noun
military exercise
askeri tatbikat Noun, Military
option exercise
opsiyon kullanma
passive exercise
pasif jimnastik
promotion exercise
(US) promosyon kampanyası Noun
promotion exercise
promosyon kampanyası Noun
relaxation exercise
gevşeme egzersizi Noun, Psychology
rifle exercise
silah talimi
running for the exercise
kazanma umudu olmadığı halde seçim kampanyasına katılmak Verb
school exercise
okul ödevi
translation exercise
tercüme alıştırması
translation exercise
çeviri alıştırması
warrant :: exercise
rüçhan hakkı :: kullanmak Verb
exercise a calling
bir meslek icra etmek Verb
exercise a dog
köpek gezdirmek Verb
exercise a handcraft
el sanatı ile uğraşmak Verb
exercise a handicraft
el sanatı ile uğraşmak Verb
exercise a lien
bir rehin hakkını kullanmak Verb
exercise a lien
rehin hakkını kullanmak Verb
exercise a profession
bir meslek icra etmek Verb
exercise a right
bir hakkı kullanmak Verb
exercise a right
bir hak kullanmak Verb
exercise a trade
bir meslek icra etmek Verb
exercise a trade
bir iş yapmak Verb
exercise a useful trade
yararlı bir iş yapmak Verb
exercise an option
bir opsiyonu kullanmak Verb
exercise and training center
tatbikat ve eğitim merkezi Noun, Organizations
exercise authority
yetki kullanmak Verb
exercise book
alıştırma kitabı
exercise book
defter
exercise book
alıştırma defteri
exercise control
kontrol uygulamak Verb
exercise control
kontrol yapmak Verb
exercise control over
karışmak Verb
exercise default power
(Br) icra marifetiyle tazminat almak Verb
exercise discretion as regards sth
bir şey hakkında itidal ve incelik göstermek Verb
exercise functions
görevlerini yapmak Verb
exercise ground
beden eğitimi alanı
exercise in futility
abesle iştigal Noun
exercise influence
nüfuzu ile etkilemek Verb
exercise judicial functions
adli görevleri yerine getirmek Verb
exercise jurisdiction
kaza hakkını kullanmak Verb
exercise jurisdiction
yargılamak Verb
exercise lesson
alıştırma
exercise notice
opsiyon sahibinin üzerinde opsiyon anlaşması yapılmış bir menkul kıymeti satma ya da satın alma hakkını
kullanmak istediğinde gönderdiği bildiri
exercise of a privilege
bir imtiyazı kullanma
exercise of a profession
bir mesleği icra etme
exercise of a right
bir hakkı kullanma
exercise of a right
hakkın kullanımı Noun, Law
exercise of a trade
bir mesleğin icrası
exercise of an office
bir vazifenin ifası Noun
exercise of an option to purchase
satın alma opsiyonunu kullanma
exercise of discretion
ihtiyatlı davranma
exercise of duties
yükümlülüklerin yerine getirilmesi
exercise of functions
görevlerin yerine getirilmesi
exercise of influence
etkileme
exercise of judicial discretion
takdir hakkının kullanılması
exercise of jurisdiction
rüyet etme
exercise of jurisdiction
kaza hakkını kullanma
exercise of jurisdiction
yargılama
exercise of memory
ezber alıştırması
exercise of options
opsiyonları kullanma
exercise of power
yetki kullanma
exercise of sovereign rights
egemenlik haklarını kullanma
exercise of subscription rights
abone haklarının kullanılması
exercise of trusteeship functions
kayyumluk görevlerinin yerine getirilmesi Noun
exercise one-s influence on behalf of sb
biri için piston yapmak Verb
exercise power
yetki kullanmak Verb
exercise powers entirely at will
yetkileri tamamıyla keyfi olarak kullanmak Verb
exercise powers entirely at will
yetkileri tamamıyla dilediği gibi kullanmak Verb
exercise price
opsiyon kullanma sırasındaki fiyat
exercise price
opsiyon kullanım fiyatı Noun, Accounting
exercise reserve
ihtiyatlı davranmak Verb
exercise sb's patience
birinin sabrını tüketmek Verb
exercise sovereignty over a territory
bir ülkeyi egemenliğinde tutmak Verb
exercise station
antrenman sahası Noun
exercise supervisory control
denetim altında tutmak Verb
exercise test
efor testi
exercise the required degree of skill and diligence
gerekli titizlik ve beceriyi göstermek Verb
exercise troops
askerlere talim yaptırmak Verb
exercise undue influence upon sb
biri üstünde yakışıksız biçimde nüfuz kullanmak Verb
exercise voting rights
oy haklarını kullanmak Verb
exercise your right to remain silent
susma hakkını kullanmak Verb, Law
exercise your right to silence
susma hakkını kullanmak Verb, Law
(judge's) right to exercise judicial discretion
takdir hakkı
arise from the exercise of a profession or employment
bir mesleğin icrasından veya bir işin ifasından doğmak Verb
capacity to exercise civil rights
medeni hakları kullanma ehliyeti Noun, Law
free exercise of independent will
bağımsız iradenin serbestçe kullanılması
free exercise of religion
ibadet özgürlüğü Noun, Religion-Faith
impediment to the free exercise of religion
dinin görevlerini serbestçe yerine getirmeyi önlemek Verb
option exercise price
opsiyon kullanma fiyatı Noun, Banking
prevent the exercise of a right
bir hakkın kullanılmasını önlemek Verb
use care and skill in the exercise of sb's duties
birinin görevini yaparken dikkat ve becerisini göstermek Verb
use care and skill in the exercise of sb's duties
görevini yaparken dikkat ve beceri göstermek Verb
Circular No. 2004/12 on the Exercise of the Right to Petition and Right to Information
Dilekçe ve Bilgi Edinme Hakkının Kullanılmasına İlişkin 2004/12 Sayılı Genelge Proper Name, Law
Law on the Exercise of the Right to Petition
Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun Proper Name, Law
English-Turkish phrases from Zargan's own database