gap

English-Turkish Translation

  1. boşluk, açıklık, gedik, açık yer.
    a gap in his memory: hafızasında bir boşluk.
    He felt a gap
    which will be hard to fill: Doldurulması güç bir boşluk hissetti.
    The gate was locked but we went through a gap in the fence.
  2. aralık, fasıla, mesafe, süreksizlik.
    There's a gap of 2 miles between us and the nearest house.
  3. ayrılık, fark, görüş/fikir ayrılığı/farkı, ihtilâf, anlaşmazlık, uyuşmazlık, uygunsuzluk.
    the generation
    gap: nesiller arasındaki uyuşmazlık/fikir ayrılığı.
  4. yarık, yarma vadi, iki dağ arası.
  5. eksiklik, noksanlık.
    My diary is not complete, there are several gaps in it.
  6. yar(ıl)mak, yarık aç(ıl)mak, ayrılmak, aralık/boşluk meydana getirmek, yol açmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

fill in the gap in one's education
eğitimindeki boşluğu doldurmak Verb
gap in one's knowledge
bir kimsenin eğitimindeki eksiklik
stopgap solution
geçici çözüm Noun
age gap
yaş farkı Noun
air gap
hava boşluğu
air gap
hava aralığı
balance of payments gap
ödemeler dengesi boşluğu
block gap
blok aralığı
bridge a gap
bir boşluğu doldurmak, süreklilik sağlamak, noksanı telâfi etmek.
That will bridge over the difficulty:
Bununla zorlukları yeneriz.
bridge the gap
farklarını çıkarmak Verb
bridge the gap
bir aralık üzerine köprü kurmak Verb
capacity utilization gap
kapasite kullanım boşluğu
capital gap
sermaye boşluğu
close a gap
boşluk doldurmak Verb
communication gap
iletişim kopukluğu
credibility gap
belirtilenle gerçek arasındaki tutarsızlık
cultural gap
iki kültür arasındaki fark
deflation gap
deflasyon açığı
deflationary gap
deflasyon doğurucu açık
deflationary gap
deflasyonist açık
digital gap
dijital fark (Kaynak: CEDEFOP) Noun, Education-Training
dollar gap
dolar açığı: bir ülkenin ABD'ne satış ve yatırımlardan elde ettiği gelir ile yaptığı ödemeler arasındaki fark Noun
expulsion gap
dışarı atış açıklığı
external gap
dış açıklık
file the gap
gedik kapamak Verb
fill a gap
boşluğu doldurmak Verb
financial gap
mali boşluk
food gap
gıda maddeleri eksikliği
full employment gap
tam istihdam açığı
full employment gap
tam istihdam
generation gap
nesillerarası uyuşmazlık: aile ile çocuklar arasındaki görüş farkından doğan anlaşmazlık.
gross national product gap
tam çalışma boşluğu
have the gift of the gap
ağız laf yapmak Verb
housing gap
konut yeri kıtlığı
income gap
gelir boşluğu
income gap
gelir açığı
inflationary gap
bir ekonomideki toplam harcamalar ile (özel sektör ve kamu) tam istihdamı sağlamak için gerekli olan harcamalar arasındaki fark
inflationary gap
vergi ve iç borçlanma ile sağlanan gelirlerin üzerinde kalan kamu harcamaları Noun
inflationary gap
enflasyonist açık
inflationist gap
enflasyon açığı
inflationist gap
(hükümet harcamaları) enflasyon açığı (toplam talebin toplam arzı aşan kısmı
interblock gap
öbeklerarası aralık
interword gap
kelimeler arası boşluk
language gap
dil eksikliği
legal gap
yasal boşluk Noun, Law
market gap
piyasa boşluğu
money gap
finansman boşluğu
operate on an income gap
gelir açığı ile iş görmek Verb
pay gap
ücret farkı
payments gap
ödemeler açığı
price gap
fiyat boşluğu
reverse yield gap
sabit faizli menkul kıymetlerin endüstri hisse senetlerinden daha çok verim vermesi durumu
reverse yield gap
ters getiri farkı
rod gap
çubuk açıklığı
savings gap
tasarruf açığı
seal a gap
bir deliği kapatmak Verb
seal a gap
bir boşluğu doldurmak Verb
seal a gap
bir deliği doldurmak Verb
seal a gap
bir aralığı kapatmak Verb
stop a gap
bir boşluğu doldurmak Verb
stop gap
yedek
stop gap
derme çatma düzen
stop gap
idarei maslahat
technological gap
teknolojik boşluk
technological gap
teknik boşluk
the dollar gap
dolar açığı
trade gap
ticaret açığı Noun, Economics
water gap
(iki dağ arasındaki) derin dere, koyak, geçit. Noun
widen a gap
bir boşluğu genişletmek Verb
wind gap
dağ boğazı: dağlar arasında akarsu geçmeyen boğaz. Noun
yield gap
adi hisse senetleri ile birinci sınıf menkul kıymetler yatırımları arasındaki ortalama getiri farkı
GAP Agricultural Research Institute
GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Noun, Organizations
gap analysis
ayrım çözümleme Information Technology
gap digits
aralık sayıları Noun
gap in a conversation
bir konuşma sırasında yer alan ani sessizlik
gap in an argument
bir savdaki boşluk
gap in interest rates
faiz hadlerinde düşme eğilimi
gap in the defence
bir savunmadaki boşluk
gap in the law
kanunda boşluk
GAP International Agricultural Research and Training Center
GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Noun, Organizations
gap length
aralık uzunluğu
gap loan
köprü kredisi
bridge a gap in the market
piyasa boşluğunu kapatmak Verb
bridge a gap in the market
piyasadaki bir boşluğu doldurmak Verb
bridge/close/fill/stop a gap (in)
eksikliği/noksanı tamamlamak, boşluğu doldurmak, noksanı gidermek/telâfi etmek, ayrılığı/ihtilâfı gidermek.

to close the gap between two points of view: iki zıt fikri uyuşturmak, aralarını bulmak.
stop gap aid
geçici yardım
stop gap loan
köprü kredisi
technological gap hypothesis
teknoloji açığı hipotezi
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP)
Southeast Anatolia Project Proper Name, Public Administration
GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü
GAP Agricultural Research Institute Noun, Organizations
GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi
GAP International Agricultural Research and Training Center Noun, Organizations
Turkish-English phrases from Zargan's own database