herkesin

Turkish-English Translation

  1. everyone's
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

herkesin ağzında
in everyone's mouth
herkesin ağzında
(rumours) in everybody's mouth
herkesin ağzında dolaşan melodi
popular tune
herkesin ağzında olmak
to be on the tongues of men Verb
herkesin anlayacağı şekilde yazmak
to couch in a popular style Verb
herkesin anlayacağı şekle koymak
to vulgarize Verb
herkesin aynı fikir de olması
be all of one mind
herkesin bildiği bir mesele olmak
to be a matter of common knowledge Verb
herkesin bildiği bir şey olmak
to be a matter of common knowledge Verb
herkesin bildiği sır
open secret
herkesin bildiği vecizeler
familiar quotation
herkesin birbiriyle evli olması durumu
pantagamy
herkesin cebine uygun fiyatlara
at popular prices
herkesin dediğine göre
by all account
herkesin dilinde olmak
to be common talk Verb
herkesin dostu
mr nice guy
herkesin erişebileceği bilgi
knowledge accessible to everyone
herkesin erişebileceği yerde
within the reach of all
Herkesin farklı fikirleri olabilir.
Everyone is entitled to their own opinion.
herkesin geçtiği yol
beaten path
herkesin içinde çırılçıplak koşmak
to streak Verb
herkesin istediği birşey
all things to all people Noun
herkesin iyiliği
the common interest
herkesin kendi içkisini getirdiği içkili toplantı
bottle party
herkesin konuştuğu mesele
talk of the town
herkesin merakını uyandıran kimse
lion
herkesin meramı
general intent
herkesin muvafakatiyle
as one man
herkesin önünde
publicly Adverb
herkesin önünde hakaret etme
public affront
herkesin önünde yapılan gürültülü kavga
brawl
herkesin oy hakkının eşit olması
one person one vote
herkesin serbestce katılabileceği politik rekabet
political free-for-all
Herkesin zevki kendine.
Each to his own., Each to their own. Sentence, Idioms
herkesin ziyaret etmek istediği bir yer
mecca
(yiyecek) herkesin yemesine yetecek kadar almak
to go round (to) Verb
aleni herkesin görebileceği şekilde sergilenmekte olmak
to be on public parade Verb
burnunu herkesin işine sokan kimse
busybody
eli silah tutan herkesin askere alınması
levy in mass
gruba katılmayarak herkesin keyfini kaçıran kimse
party pooper Noun
her zaman herkesin gittiği yoldan başka yola sapmak
to diverge from the beaten track Verb
içindeki herkesin eşit siyasi güçte olduğu hükümet
isocracy
kanun hükümlerinden herkesin eşit olarak yararlanması
equal protection of the law
kanunun hükümlerinden herkesin eşit olarak yararlanması
equal protection of the law
Turkish-English phrases from Zargan's own database