historical

  1. Adjective tarihî, tarihsel, tarihe geçmiş.
    historical events.
  2. Adjective tarihle/geçmiş olaylarla ilgili.
  3. Adjective tarihî olayları inceleyen, tarihî olaylara ait.
    a historical account.
  4. Adjective tarihe uygun, tarihî belgelere dayanan.
    a historical novel.
  5. Adjective geçmiş, mazide vukubulan.
Tarihi alanlar ve yapılar ile benzeri turistik yerlerin işletilmesi (NACE kodu: 91.03) Noun, Trades-Professions
tarihi eser
tarih bilinci Noun, Politics-Intl. Relations
günün koşulları Noun
tarihi maliyet Noun
ilk alış maliyeti Noun, Accounting
defter değeri
sabit aktifin satın alma maliyeti
muhasebe amaçları için
bir aktifin değiştirme maliyeti yerine ilk maliyeti (defter maliyeti) dikkate alınır
tarihi maliyet muhasebesi Noun
yüksek enflasyon dönemlerinde bu yöntemin uygulanması kârı olduğundan yüksek gösterir
aktif varlıkların şirkete mal oldukları değerleri ile (defter değeri) bilançoda gösterilmesi yöntemi
aktiflere değer biçme yöntemi
tarihi-maliyet muhasebesi Noun
geçmişe yönelik bilgiler Noun
geçmiş veriler Noun, Statistics
tarihi olay
tarihi film
tarihi coğrafya
tarihi miras Noun
art zamanlı dil bilimi, evrimsel/tarihsel dil bilimi: belirli bir çağda dildeki değişmeleri/gelişmeleri inceleyen bilim.
tarihsel dilbilim.
(Marksizmde) tarihî maddecilik/materyalism.
tarihsel yöntem.
tarihi roman Noun, Language-Literature
tarihi resim
tarihi oyun Noun, Language-Literature
hikâye kipi, geçmiş olayları anlatırken kullanılan hal kipi.
tarihsel okul: (a) ekonomiyi kontrol eden etkenlerin toplumsal kurumlarla birllikte tarihsel gelişmeye
uğradığını savunan öğreti, (b) yasaların tarihsel ve toplumsal koşullarla geliştiğini/değiştiğini savunan hukuk kuramı.
tarihi önem Noun
ayarlanmış tarihi maliyet
tarihi eser kaçakçılığı Noun, Law