hotel

English-Turkish Translation

  1. Noun otel, konukevi.
  2. Noun (Fransada) resmî konut.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

apart hotel
apart otel
apart hotel
apart hotel
apartment hotel
daireli otel, möbleli mutfaklı daireleri olan otel.
board at a hotel
öğle yemeklerini bir otelde yemek Verb
book a hotel
(Br) otel odası ayırtmak Verb
book into a hotel
bir otele gidip yer ayarlamak Verb
book into a hotel
otel ayarlamak Verb
book into a hotel
bir otele gitmek Verb
boutique hotel
butik otel Noun
build a new wing to a hotel
bir otele ek bir bina yapmak Verb
cancel a room at a hotel
oteldeki bir oda rezervasyonunu iptal etmek Verb
cancel a room at a hotel
otelde oda rezervasyonunu iptal etmek Verb
cancel a room at a hotel
bir otelde oda rezervasyonunu iptal etmek Verb
cancel a room at a hotel
otel de bir oda rezervasyonunu iptal etmek Verb
check in with a hotel
(US) otele inip giriş kaydını yaptırmak Verb
check in with a hotel
otele inmek Verb
check out of a hotel
otelden ayrılmak Verb
commercial hotel
geçit yolu üzerinde daha sık işadamlarının kaldığı otel
commercial hotel
işadamlarının kaldığı otel
de-luxe hotel
lüks otel
downtown hotel
şehrin merkezindeki otel
downtown hotel
(US) şehrin merkezindeki otel
economy hotel
odalarında banyo olmayan ve sınırlı hizmet veren otel
engage rooms at a hotel
otelde oda tutmak Verb
exclusive hotel
çok lüks otel
exclusive hotel
lüks otel
family hotel
çocuklu ailelere özel servisleri olan düşük ücretli otel
fashionable hotel
lüks otel
first class hotel
birincisınıf otel
first class hotel
birinci sınıf otel
five star hotel
beş yıldızlı otel
floating hotel
yüzer otel
franchise de l'hotel
elçilik binasının masuniyeti
high- class hotel
lüks otel
high- rise hotel
gökdelen otel
high-class hotel
yüksek sınıf otel
high-rise hotel
gökdelen otel
inquire about terms for a stay at a hotel
bir otelin fiyatları hakkında bilgi edinmek Verb
large hotel
büyük otel
lobby of a hotel
otel lobisi
lobby of a hotel
bir otelin lobisi
lodge at a hotel
bir otelde kalmak Verb
lodge at a hotel
bir otelde yerleşmek Verb
luxurious hotel
lüks otel
luxury hotel
lüks otel
maître d'hotel
metrdotel, başgarson. Noun
maître d'hotel
otelci, hancı, otel sahibi/müdürü. Noun
maître d'hotel
(aşçılıkta) tereyağ, limon suyu, sirke ve maydanozlu sos. Noun
manager of a hotel
otel müdürü
manager of hotel
otel müdürü
medium-priced hotel
orta fiyatlı otel
motor hotel
lüks servis veren motel
opening of a hotel
bir otelin açılması
operating a hotel
otelcilik
palace hotel
lüks otel
private hotel
her müşteriyi kabul etmek zorunda olmayan otel
private hotel
(Br) pansiyon
private hotel
özel otel
proprietor of a hotel
otel sahibi
put up at a hotel
otele inmek Verb
put up at a hotel
bir otele inmek Verb
quality hotel
lüks otel
register at a hotel
otel defterine yazılmak Verb
register with a hotel
otele inmek Verb
reserve rooms at a hotel
bir otelde oda ayırtmak Verb
residential hotel
aile pansiyonu
run a hotel
bir otel işletmek Verb
say at a hotel
otelde kalmak Verb
second- class hotel
ikinci sınıf otel
second-class hotel
ikinci otel
second-class hotel
ikinci sınıf otel
secure a room in a hotel
otelde bir oda ayarlamak Verb
secure a room in a hotel
otel de bir oda ayırtmak Verb
secure a room in a hotel
otelde bir oda ayırtmak Verb
shift a meeting to a hotel
toplantı yerini değiştirerek bir otelde yapılmasına karar vermek Verb
station hotel
istasyon oteli
station hotel
gar oteli
stay at a hotel
bir otelde kalmak Verb
stay at a hotel
otelde kalmak Verb
swell hotel
görkemli otel
swell hotel
kibarların kaldığı otel
tariff at a hotel
otel tarifesi
temperance hotel
içki bulundurmayan otel
terms for a hotel
otel mefruşatı
terms for a hotel
otel teçhizatı
tiptop hotel
en lüks otel
to book a hotel
otel odası ayırtmak Verb
tout for a hotel
bir otel için müşteri aramak Verb
transit hotel
kısa süre kalacakların uğradığı otel
traveller's hotel
turist oteli
upper-bracket hotel
yüksek orta sınıf oteli
hotel accommodation
otele yerleşme
hotel accommodation
otel odası Noun
hotel accommodation
otelde kalma
hotel accommodation
otele yerleştirme
hotel accommodation
otel de kalma
hotel and catering employee employes
otel ve yiyecek içecek kısmı personeli
hotel and catering employees
otel ve yiyecek içecek memurları Noun
hotel and restaurant business
otelcilik ve restorancılık
hotel bar
otel barı
hotel bed
otel yatağı
hotel bed hotel dining room
otel yatağı otel yemek salonu
hotel bedroom
otel odası Noun
hotel bedroom surplus
otel odasına ilave yatak
hotel bill
otel faturası
hotel booking
otel rezervasyonu
hotel broker
otel danışma bürosu Noun
hotel building
otel binası Noun
hotel bus
otel otobüsü
hotel bus hotel staff
otel otobüsü otel personeli
hotel business
otelcilik
hotel capacity
bir oteldeki kiralık oda sayısı
hotel capacity
otel deki kiralık oda sayısı
hotel capacity
otel kapasitesi
hotel car
(US) yataklı vagon
hotel chain
otel zinciri
hotel charges
otel masrafları Noun
hotel classification
otelsınıflandırması
hotel classification
otel sınıflandırmaları Noun
hotel clerk
otel resepsiyon memuru
hotel company
otelcilik şirketi
hotel concierge
otel kapıcısı
hotel de ville
(Fr) Fransa'da belediye sarayı
hotel dining room
otel yemek salonu
hotel directory
otel telefon rehberi
hotel employee
otel memuru
hotel expenses
otel masrafları Noun
hotel garni
müşteriler için yemek servisi olmayan küçük otel işletmesi
hotel garni
apartotel de denilir
hotel guide
otel rehberi
hotel industry
otelcilik sanayii
hotel lobby
otel lobisi
hotel lounge
otel bekleme salonu
hotel management
otel müdüriyeti
hotel management
otel yönetimi
hotel management
otelcilik
hotel manager
otel müdürü
hotel operation
otel işletmesi
hotel package
odalar ve tüm hizmetlerden yararlanma
hotel package
transfer
hotel package
taşıma
hotel porter
otel kapıcısı
hotel porter
otel hammalı
hotel proprietor
otel sahibi
hotel register
otel kayıt defteri
hotel regulations
otel nizamnamesi
hotel representative
bir ya da birkaç otelin hizmetine başvurduğu kişi ya da şirket
hotel representative
toptancılar
hotel representative
otel temsilcisi
hotel representative
seyahat acenteleri ve halk için otel rezervasyonları düzenlemesi amacıyla
hotel reservation
otel rezervasyonu
hotel room
otel odası Noun
hotel safe deposit
otel kasası
hotel servants
otel personeli
hotel servants
otel hizmetçileri Noun
hotel site
otel arsası
hotel size
otel büyüklüğü
hotel staff
otel personeli
hotel subsidiary
otel şubesi Noun
hotel suite
otel süiti
hotel suite
otel suiti
hotel tariff
(Br) oda ücreti
hotel trade
otelcilik
hotel unit
otel ünitesi
hotel voucher
otel belgesi
hotel voucher
gezi işletmecisi tarafından dağıtılan geziyle ilgili bedeli önceden ödenmiş harcamaları kapsayan kupon
hotel voucher
otel makbuzu
hotel worker
otel işçisi
book a hotel room
otel de oda ayırtmak Verb
book a hotel room
otelde oda ayırtmak Verb
book a hotel room
otelde oda ayırmak Verb
book hotel accommodation in advance
önceden otelde rezervasyon yapmak Verb
declare a hotel black
bir oteli boykotlamak Verb
fit up a hotel with modern comforts and conveniences
bir oteli modern teçhizatla tefriş etmek Verb
go to work from a hotel room
işe otel odasından gidip gelmek Verb
I need hotel accommodation for two nights
iki geceliğine bir oda rica ediyorum
International hotel association
Uluslararası Oteller Birliği
plaster an old trunk with hotel labels
eski bir sandığın üzerini otel etiketleriyle kaplamak Verb
receipt a hotel bill
otel faturasına damga basmak Verb
set oneself down in a hotel register
otel defterine yazılmak Verb
share a hotel bedroom with a stranger
bir otel odasını bir yabancıyla paylaşmak Verb
telegraph a hotel for a reservation
otele rezervasyon için telgraf çekmek Verb
The hotel can accommodate sixty people.
Otel 60 kişilik
the hotel is booked up
otel dolu
the hotel is booked up until September
otel eylül'e kadar dolu
update a hotel room
otel odasını modernleştirmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

apart hotel
apartment hotel
Turkish-English phrases from Zargan's own database