irregularity

  1. Noun düzensizlik, nizamsızlık, intizamsızlık.
  2. Noun usulsüzlük, yolsuzluk, yöntemsizlik, usule/töreye/nizama aykırılık.
  3. Noun çarpık/düzensiz/bozuk şey, arıza, engebe.
    irregularities of the earths surface.
  4. Noun töreyi/yasayı/kuralları bozma/saymama/ihlâl etme, yolsuzluk.
    Alleged irregularities in the government.
  5. Noun peklik, kabızlık, inkıbaz.
düzensiz bir hareket yapmak Verb
kanuni düzensizlik
tebligatta kusur
düzensiz tayin
yerin kasisli oluşu
cirodaki bir düzensizlik yüzünden