karşılıksız

English Turkish Phrases

sermayenin karşılıksız kalması
loss of capital Noun, Accounting
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. complimentary
  2. unanswered
  3. unsecured
  4. Adjective gratuitous
  5. unrequited
  6. dishonoured
  7. unreturned
  8. gratis
  9. fiduciary
  10. not provided for
  11. past consideration
  12. without remuneration
  13. (cheque) not covered
  14. not reciprocated
  15. answerless
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(çek) karşılıksız
no funds
(çek) karşılıksız
no assets
(çek) karşılıksız
no effects
karşılıksız aşk
unrequited love
karşılıksız avans
unsecured advance
karşılıksız banka çeki
rubber check
karşılıksız banknot
fiduciary money
karşılıksız banknot tedavülü
uncovered circulation
karşılıksız borç
blank credit
karşılıksız çalışma
unpaid work Noun, Economics
karşılıksız çalışmak
to work without recompense Verb
karşılıksız çek
uncovered cheque
karşılıksız çek
cheque without provision
karşılıksız çek
worthless cheque
karşılıksız çek
overdraft
karşılıksız çek
stumer
karşılıksız çek
bouncer
karşılıksız çek
flash cheque
karşılıksız çek
bounced check
karşılıksız çek
no effects
karşılıksız çek
rubber cheque
karşılıksız çek
dud cheque
karşılıksız çek
bad cheque
karşılıksız çek
cheque without cover
karşılıksız çek
stuffer
karşılıksız çek
kite cheque
karşılıksız çek
dead cheque
karşılıksız çek
NFS check Noun, Banking
karşılıksız çek
bad check Noun, Banking
karşılıksız çek düzenlemek
to issue bad checks Verb
karşılıksız çek sahtekârı
kiteflyer
karşılıksız çek yazma
issuing bad checks
karşılıksız çek yazma
kiting
karşılıksız çek yazmak
to kite a cheque Verb
karşılıksız çek yazmak
to issue bad cheques Verb
karşılıksız çek yazmak
to bounce a cheque Verb
karşılıksız ciro
accommodation endorsement
karşılıksız ciro
accomodation endorsement
karşılıksız devir
gratuitous transfer
karşılıksız emre yazılı senet
bill of credit
karşılıksız emre yazılı senet di katmerli imtiyazlı hisse senedi
bill of credit participated preference share
karşılıksız hesap
(cheques) “ no account
karşılıksız hesap
overextended account
karşılıksız hizmet
favor Noun
karşılıksız hizmet
gratuitous service
karşılıksız ikraz
unsecured loan
karşılıksız irat
noncontributory benefits
karşılıksız kabul
blank acceptance
karşılıksız kâğıt para
managed money
karşılıksız kâğıt para
fiduciary nfr
karşılıksız kâğıt para ihracı
fiduciary note issue
karşılıksız kalmak
to go unanswered Verb
karşılıksız kazandırma
gratuitous acquisition Noun, Law
karşılıksız kredi
credit in blank
karşılıksız ödeme
gratuitous payment
karşılıksız olarak
use on free loan
karşılıksız olduğu gerekçesiyle iade etmek
to bounce Verb
karşılıksız para
fiduciary note
karşılıksız para
fiat money
karşılıksız para basma sınırı
fiduciary limitation
karşılıksız para basmak
to printing money without counterpart Verb
karşılıksız senet
uncovered bill
karşılıksız transfer
unrequited transfer
(banknot ihracı) karşılıksız para basma sınırı
legal limitation
(Br) karşılıksız çek
flash a check cheque
(devlet sigortası) karşılıksız ek tazminat vermek
to award supplementary benefits on a noncontributory basis Verb
birşeyi karşılıksız vermek
to give of something Verb
Br çekin karşılıksız çıkması
bounce of a check (cheque)
Br karşılıksız çek
dishonoured check (cheque)
Br karşılıksız çek
uncovered check (cheque ,)
kendisine karşılıksız olarak mal verilen kimse
volunteer
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Karşılığı olmayan
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.