liquid

  1. likit
  2. sıvı, akışkan (madde), akıcı, mayi.
    Water is a liquid: Su bir akışkandır.
    liquid soap:
    sıvı sabun.
    liquid air: sıvı(laştırılmış) hava.
  3. sulu, su gibi.
  4. berrak, saydam, şeffaf, parlak.
    large liquid eyes.
  5. (ses) hoş, akıcı, kulağa hoş gelen.
    the liquid notes of a bird.
  6. (hareket) âhenkli, yumuşak, zarif.
  7. kolayca paraya çevrilebilir.
    liquid assets. Canada Savings Bonds are a liquid investment.
  8. Phonetics akıcı: pürüzsüz, yumuşak telâffuz edilebilen ve sesli gibi uzatılabilen (sessiz harf).

    L and r
    are liquid consonants.
paraya çevrilebilir varlıklar Noun, Civil Law
Katı, sıvı ve gazlı yakıtlar ile bunlarla ilgili ürünlerin toptan ticareti (NACE kodu: 46.71) Noun, Trades-Professions
çamaşır suyu
soğutma akarı
muaccel borç
likit aktifler Noun
kolayca paraya çevrilebilir değerler Noun
likit varlıklar Noun, Accounting
likit aktifler (para , pazarlanabilir hisse senetleri ve tahviller , alacaklar gibi kolayca paraya dönüştürülebilir varlıklar Noun
nakit aktif
dönen varlıklar Noun
disponibilite
Hazır Değerler Noun, Accounting
tedavüldeki sermaye
döner sermaye
likit sermaye
sıvı soğutma Noun, Transport
sıvı örüt, sıvı kristal: donma noktası üstündeki belli sıcaklık aralığında dış etkilere karşı yönseme
gösteren, özellikle optik özellikleri doğrultu ile değişen sıvı.
Noun
sıvı kristal Noun, Physics
sıvı kristal görüntü birimi Information Technology
likit cari aktifler Noun
vadesi gelmiş alacaklar
vadesi gelmiş alacak
likit açığı
sıvı silah: savaşta düşmana karşı kullanılan petrol vb. gibi tutuşucu sıvı. Noun
sıvı besi maddesi Noun
sıvı durum
akaryakıt sanayi
sıvı yakıt tankı Noun, Transport
likit
nakit
sodium silicate Noun
likit kasa mevcudu
sıvı hidrojen
likit hidrojen
nakit yatırım
likit yatırımlar Noun
likit yükümlülükler Noun
nakit kredi
likit kredi
sıvı ölçüsü/ölçeği (litre, galon, vb.). Noun
sıvı oksijen: sıkıştırılıp - 183°C'den aşağı sıcaklıkta sıvı olarak saklananan oksijen. Noun
madenî yağ. Noun
likidite durumu
sıvı hali
yazılı talep
likidite oranı
likit rezerv
likit rezervler Noun
likit kaynaklar Noun
hemen paraya dönüştürülebilecek değerli kâğıtlar Noun
günlük, buhur.
storax ile ayni anlama gelir. Noun
kısa süre içinde paraya dönüştürülebilecek değerler
likidite fazlası
antiseptik sıvı sabun Noun, Personal Care-Hygiene
likit durumda olmak Verb
yeterli likiditesi olmak Verb
nakit kıtlığı
likit aktif kıtlığı
Diğer Hazır Değerler Noun, Accounting