north

English-Turkish Translation

  1. kuzey, şimal, kuzey yönü/ciheti.
    The north end of town. north wind.
  2. kuzey bölgesi, bir ülkenin kuzey kısımları.
  3. ABD'nin kuzey eyaletleri: İç Savaşlarda ABD birliğini kurmaya çalışan ve Ohio nehrinin kuzeyinde kalan
    (Missouri ve Maryland dahil) bölge.
  4. kuzeyden, şimalden.
  5. kuzeye doğru, kuzey istikametinde.
    He walked north. to travel further north. The room faces north.
  6. kuzey(in)de, kuzey tarafında.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

North Rhine-Westphalia
Kuzey Ren Westfalya Proper Name, Place Names
Democrat Party of Kurdistan/North
Kürdistan Demokrat Partisi/Bakur Proper Name, Political Parties
east by north
doğu kerte poyraz: denizci pusulasında kuzeyle saat ibreleri yönünde 78°15' açı yapan yön.
grid north
haritada itibarî olarak alınan kuzey yönü.
magnetic north
mıknatıssal kuzey, pusula ibresinin gösterdiği kuzey.
point to the north
kuzeyi göstermek Verb
true north
hakikî kuzey, bir noktayı kuzey kutbuna birleştiren doğrultu.
west by north
batı kerte karayel.
North Africa
Kuzey Afrika Noun, Place Names
North African
Kuzey Afrikalı Adjective
North America
Kuzey Amerika Noun, Place Names
North American
Kuzey Amerikalı
North American Free Trade Agreement
Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması Noun, International Law
North Anatolian Fault
Kuzey Anadolu Fay Hattı Noun
North Anatolian Fault
Kuzey Anadolu Fayı (KAF) Noun
North and Central America
Kuzey ve Orta Amerika Noun, Place Names
north atlantic
Kuzey Atlantik
north atlantic council
Kuzey Atlantik Konseyi
north atlantic treaty
Kuzey Atlantik Paktı
North Atlantic Treaty (Organization)
Kuzey Atlantik Andlaşması, NATO.
North Atlantic Pact ile ayni anlama gelir. Noun
North Atlantic Treaty Organization (NATO)
Kuzey Atlantik İttifakı Noun
north by east
yıldız kerte poyraz, kuzeyin 11°15' doğusu.
kıs.:
NbE. Noun
North by Northwest
Gizli Teşkilat Proper Name, Cinema
north by west
yıldız kerte karayel, kuzeyin 11°15' batısı.
kıs.:
NbW. Noun
North Carolina
Kuzey Carolina Noun, Place Names
north easterly
kuzeydoğuya doğru
north easterly
kuzeydoğudan esen
north eastern
kuzeydoğu ile ilgili
north eastward
kuzeydoğuya doğru giden
north eastwards
kuzeydoğu yönünde
North Germanic
İskandinav dilleri: İsveç, Norveç, Danimarka ve İzlanda dillerini içine alan diller grubu.
Scandinavian
ile ayni anlama gelir.
Noun
North Korea
Kuzey Kore Noun, Place Names
North Korean
Kuzey Koreli Adjective
North Ossetia
Kuzey Osetya Noun, Place Names
North Pole
Kuzey Kutbu, dünyanın en kuzey noktası. Noun, Geography
North Pole
dünyanın dönüş ekseninin gök küresini kestiği nokta`: Kutup Yıldızından takriben 1° uzaktadır. Noun, Astronomy
North Pole
miknatis çubuğunun kuzeyi gösteren ucu. Noun
North Sea
Kuzey Denizi, Şimal Denizi: Atlantiğin Britanya ile Avrupa arasında kalan parçası. Eskiden
German Ocean denirdi. Noun
North Star
Kutup Yıldızı. Noun
North Yemen
kuzey yemen
northeast by north
poyraz kerte yıldız, kuzeydoğunun 11°15' kuzeyi.
kıs.:
NEbN. Noun
northwest by north
karayel kerte yıldız: kuzeybatının 11°15' kuzeyi.
kıs.:
NWbN. Noun
keep north till you get to
...'ya varıncaya kadar kuzeye doğru gidin
British North America
Kanada. Noun
British North America
K. Amerika ve yakınlarında İngiliz Milletler Topluluğuna girmiş ülkelerin tümü. Noun
British North America Act
Kanadanın ilk Anayasası: 1867'de Ontario, Quebec, New Brunswick ve Nova Scotia'yı birleştirerek Kanada
Federal hükümeti kuran yasa. 1870'de Manitoba, 1871'de British Columbia, 1873'te Prince Edward Island ve 1905'te Alberta ve Saskatchevan bu birliğe katılmışlardır.
Department of North and East Europe
Kuzey ve Orta Avrupa Dairesi Başkanlığı Noun, Organizations
MENA (Middle East and North Africa)
Ortadoğu ve Kuzey Afrika Noun, Place Names
SENA (Southeast, East, and North Asia)
Güneydoğu, Doğu ve Kuzey Asya Noun, Place Names
English-Turkish phrases from Zargan's own database