office

English-Turkish Translation

  1. Noun daire, yazıhane.
    office-block: büyük daireler binası.
    office-worker: memur, yazıhane memuru.
  2. Noun ticarethane.
    head-office: genel merkez.
    branch-office: şube.
    registered office: şirket merkezi.
  3. Noun büro, ofis, meslekî iş yeri, örgüt, kurum.
    He went to work in an architect's office.
  4. Noun (a) (ABD-Federal hükümet) daire.
    office of Education: Eğitim Dairesi.
    post office: postane.

    police office: karakol. (b)
    Brit. bakanlık, nezaret.
    Foreign/Home/War office: Dış İşleri/İçişleri/Harbiye Bakanlığı.
  5. Noun personel, bir iş yerinde çalışan memurlar.
  6. Noun makam, mevki.
    The office of President: Cumhurbaşkanlığı Makamı.
  7. Noun memuriyet, iş.
    to seek office: iş aramak.
    office-bearer: memur.
  8. Noun hizmet, iş.
    to act in the office of adviser: danışmanlık yapmak.
  9. Noun görev, vazife, sorumluluk, mes'uliyet.
    take office: (parti) iktidara gelmek, (bakan) makama geçmek.

    be in (out) of office: (parti) iktidarda bulun(ma)mak.
  10. Noun
    offices: (bir başkası için yapılan iyi/kötü) iş, nesne, şey, amel, işlem, eylem.
    the good offices
    of a friend: bir arkadaşın iyilikleri (yaptığı iyi işler).
    through the good offices of … : … in delâletiyle/himmetiyle, … sayesinde.
  11. Noun (kilisede) (a) ibadet ve âyinler, (b)
    divine office ile ayni anlama gelir. dua, İncilden okunan
    parça, (c) ölü için yapılan dua/âyin.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

abase the dignity of one's office
bir kimsenin işgal ettiği makamın saygınlığını bozmak Verb
act in virtue of one's office
mevkiinin verdiği yetkiyle hareket etmek Verb
act in virtue of one's office
mevkinin verdiği yetkiyle hareket etmek Verb
at one's entrance upon office
işe başlayınca
be regular in one's attendance at one's office
işe muntazam gelmek Verb
claim one's things from the left-luggage office
emanetçiden eşyalarını geri istemek Verb
Combined office administrative service activities (NACE code: N82.1.1)
Kombine büro yönetim hizmeti faaliyetleri (NACE kodu: 82.11) Noun, Trades-Professions
continue in one's office
mevkiinde bulunmaya devam etmek Verb
continue in one's office
mevkinde bulunmaya devam etmek Verb
Counter-Insurgency Office
Kontrgerilla Dairesi Proper Name, Military
do one's work in an office
bürodaki görevinıyapmak Verb
do one's work in an office
bürodaki işinıyapmak Verb
go to the post office to draw one's pension
emeklilik çekini almak için postaneye gitmek Verb
have no occupation outside of one's office work
büro işinden başka uğraşı olmamak Verb
Head of Counter-Insurgency Office
Kontrgerilla Daire Başkanı Proper Name, Politics-Intl. Relations
leave one's things at the luggage office
eşyalarını emanetçiye teslim etmek Verb
leave one's thingst at the luggage office
eşyalarını emanetçiye teslim etmek Verb
Manufacture of office and shop furniture (NACE code: C31.0.1)
Büro ve mağaza mobilyaları imalatı (NACE kodu: 31.01) Noun, Trades-Professions
Manufacture of office machinery and equipment (except computers and peripheral equipment) (NACE code: C28.2.3)
Büro makineleri ve ekipmanları imalatı (bilgisayarlar ve çevre birimleri hariç) (NACE kodu: 28.23) Noun, Trades-Professions
Office administrative and support activities (NACE code: N82.1)
Büro yönetimi ve destek faaliyetleri (NACE kodu: 82.1) Noun, Trades-Professions
Office administrative, office support and other business support activities (NACE code: N82)
Büro yönetimi, büro destek ve iş destek faaliyetleri (NACE kodu: 82) Noun, Trades-Professions
perform the duties of one's office
mevkiinin görevlerini yapmak Verb
Photocopying, document preparation and other specialised office support activities (NACE code: N82.1.9)
Fotokopi çekme, doküman hazırlama ve diğer uzmanlaşmış büro destek hizmetleri (NACE kodu: 82.19) Noun, Trades-Professions
place someone in one's office
birini bürosuna almak Verb
Renting and leasing of office machinery and equipment (including computers) (NACE code: N77.3.3)
Büro makine ve ekipmanlarının (bilgisayarlar dahil) kiralanması ve leasingi (NACE kodu: 77.33) Noun, Trades-Professions
resign one's office
işinden istifa etmek Verb
secure an office through one's pull
birinin pistonu ile bir mevkie geçmek Verb
surrender one's office
istifa etmek Verb
vent one's anger on the office boy
hıncını odacıdan çıkarmak Verb
Wholesale of office furniture (NACE code: G46.6.5)
Büro mobilyalarının toptan ticareti (NACE kodu: 46.65) Noun, Trades-Professions
Wholesale of other office machinery and equipment (NACE code: G46.6.6)
Diğer büro makine ve ekipmanlarının toptan ticareti (NACE kodu: 46.66) Noun, Trades-Professions
advertising office
reklam bürosu Noun
advisory office
danışmanlık
agency office
şube
aviation office
havacılık bürosu Noun
betting office
bahis bürosu Noun
branch office
filyal
branch office
bir satıcıya ait mağazanın tali şubesi Noun
bullion office
altın ve gümüş külçe satın alma
burdensome office
sorumluluğu ağır mevki
chief office
merkez büro
civil office
sivil devlet dairesi
clearing office
takas bürosu Noun
command office
askerlik dairesi
compensation office
tazminat bürosu Noun
competent office
makam
competent office
yetkili büro
computerized office
bilgisayarlı ofis Information Technology
conversion office
konversiyon bürosu Noun
copyright office
(US) telif hakları ofisi
copyright office
telif hakları ofisi
custodian office
emanetçi bürosu Noun
deed office
tapu
delivering office
dağıtım bürosu Noun
delivery office
teslim bürosu Noun
demit office
istifa etmek Verb
discount office
iskonto gişesi
dispatching office
sevkıyat bürosu Noun
dispatching office
sevkiyat bürosu Noun
elective office
görevlisi seçimle atanan memuriyet veya mevki
electronic office
veritabanları Noun
electronic office
kelime işlem
estimating office
muhammin bürosu Noun
exchange office
kambiyo
excise office
tüketim dairesi vergisi
excise office
Gider Vergisi tahsil bürosu Noun
execution office
icra dairesi Noun, Bankruptcy Law
executive office
icra mevki ii
farm office
(Br) çiftlik tesisleri Noun
filing office
başvuru bürosu Noun
fire office
yangın sigorta şirketi
forwarding office
nakliye bürosu Noun
forwarding office
sevkiyat bürosu Noun
forwarding office
sevkıyat bürosu Noun
freight office
yük taşıma bürosu Noun
front- office
merkez büro
general office
merkez büro
government office
resmi hükümet makamı
head office
merkez
head office
merkez büro
head office
merkez şube Banking
housing office
konut bürosu Noun
hydrographic office
seyir ve hidrografi dairesi
inquiry office
istihbarat bürosu Noun
insurance office
(Br) sigorta bürosu Noun
issuing office
tevzi merkezi
issuing office
dağıtma yeri
law office
avukatlık bürosu Noun
law office
hukuk bürosu Noun, Law
legal-aid office
hukuk danışmanlık bürosu Noun
liaison office
irtibat bürosu Noun, Management
life office
(Br) hayat sigortası bürosu Noun
liquidating office
tasfiye bürosu Noun
loan office
kredi bürosu Noun
loan office
rehinci
lodgment office
emanet yeri
lost-property office
kayıp eşya bürosu Noun
lottery office
piyango bayii
lucrative office
kârlı arpalık
luggage office
bagaj dairesi
mailing office
sevkıyat bürosu Noun
main office
merkez büro
meteorological office
meteoroloji bürosu Noun
ministerial office
bakanlık
parcel office
(US) malların yolcu ya da yük treniyle taşınmak üzere alındığı büro
parish office
(Br) kilise kurulu
passport office
pasaport dairesi
pawn office
emniyet sandığı
pay office
maaş verilen gişe
pay office
kasa
pay office
vezne dairesi
paying office
gişe
permanent office
merkez büro
permanent office
devamlı işyeri
pilot office
kılavuz bürosu Noun
principal office
merkez
procurement office
levazım bürosu Noun
public office
devlet memuriyeti
receiving office
posta kabul dairesi
receiving office
paket teslim yeri
reception office
(otel) resepsiyon (bürosu Noun
reception office
kabul töreni bürosu Noun
recording office
(US) tapu dairesi
recruiting office
askerlik dairesi
registered office
merkez, tescil edilmiş işyeri
registered office
bir şirketin ikametgâhı
registration office
sicil dairesi
relief office
(Br) sosyal yardım bürosu Noun
relinguish office
mevkiini bırakmak Verb
relinquish office
mevkiinden çekilmek
reservation office
rezervasyon bürosu Noun
resign office
görevinden istifa etmek Verb
salaried office
maaşlı görev
sales office
satış bürosu Noun
satellite office
uydu şube
selling office
satış bürosu Noun
store office
iaşe ofisi
subsidiary office
şube
supply office
malzeme ofisi
suspended office
geçici olarak işinden uzaklaştırılan memur
tax office
vergi dairesi Noun, Public Finance
telegraph office
telgrafhane
ticket office
(US) bilet gişesi
title-deed office
tapu sicil muhafızlığı
treasury office
hazine dairesi
union office
sendika bürosu Noun
vacant office
münhal iş
office allowance
büro giderleri ödeneği
office allowance
büro masrafları Noun
office appliances
büro teçhizatı
office appliances
büro malzemeleri Noun
office automation
ofis özdevinimi Information Technology
office bearer
memur
office bicycle
ofis bisikleti (ofiste erkekler tarafından en çok beğenilen kız
office books
büro defterleri Noun
office building
işhanı
office building
daire
office circular
büro sirküleri Noun
office copier
büro tipi kopya makinesi
office copier
büro tipi fotokopi makinası Noun
office desk
yazıhane
office desk
çalışma masası Noun, Furniture Industry
office employee
büro memuru
office equipment
büro eşyası Noun
office fittings
büro levazım
office floater
(US) büro mefruşatının sigortası Noun
office furniture
büro eşyası Noun
office furniture
büro mobilyası Noun
office gossip
büro dedikodusu
office hands
büro personeli
office host
büro teşrifatçısı
office hunter
(US) mevki kapma peşinde koşan kişi
office layout
büronun yerleşme düzeni
office limitation
en yüksek meblağ
office limitation
(sigorta) teminat sınırı
office organization
büro teşkilatı
office planner
büro düzenleyici
office planning
büro düzenleme
office politics
büro entrikaları Noun
office rent
büro kirası
office routine
büronun normal işleri Noun
office salaries
büro maaşları Noun
office space
büro mekânı
office staff
büro personeli
office stationery
büro malzemesi
office theft
büro hırsızlığı
office typist
büroda çalışan daktilo kız
office use
büro kullanımı
office work
büro işi
English-Turkish phrases from Zargan's own database