perform

  1. Verb yapmak, icra etmek.
    The surgeon performed the operation: Cerrah ameliyatı yaptı.
    We performed
    a scientific experiment: Bilimsel bir deneme yaptık.
  2. Verb gereğini yerine getirmek, icabını yapmak.
  3. Verb ifa etmek.
  4. Verb (piyeste vb.) rol yapmak.
    perform in a play: bir piyeste rol oynamak.
  5. Verb (müzik aleti) çalmak, (şarkı/türkü) söylemek/okumak.
    perform on a musical instrument: bir çalgı
    çalmak.
    perform a piece of music: bir müzik parçası çalmak.
  6. Verb (sahnede seyirci önünde) oynamak.
  7. Verb (vait/taahhüt/emir vb.) tutmak, yerine getirmek, ifa etmek.
    perform your promise.
  8. Verb (makine vb.) işlemek.
    The car is not performing properly: Araba iyi işlemiyor.
görevini yerine getirmek Verb
görevini yapmak Verb
yükümlülüklerini yerine getirmek Verb
karantinada olmak Verb
namaz kılmak Verb, Religion-Faith
mevkiinin görevlerini yapmak Verb
görmek Verb
kıymak Verb
ifa edememe
icra zorunluğu
oynamak Verb
iki karpuzu bir koltuğa sığdırmak Verb
göbek çalkalamak Verb
bir sözleşmenin hükümlerini yerine getirmek Verb
bir sözleşmeyi yerine getirmek Verb
ortalıktan yokolmak Verb
ortalıktan kaybolmak Verb
ortadan yokolmak Verb
ortadan kaybolmak Verb
sırra kadem basmak Verb
iki amaçlı hizmette bulunmak Verb
bir işlevi yerine getirmek Verb
iki karpuzu bir koltuğa sığdırmak Verb
hukuki bir muamele yapmak Verb
nikâh kıymak Verb
bir görevi yerine getirmek Verb
verilmiş bir sözü yerine getirmek Verb
bir rolü yerine getirmek Verb
bir görevi gerçekleştirmek Verb
bir görevi yapmak Verb
karagöz oynatmak Verb
çalışma yürütmek Verb
çalışma gerçekleştirmek Verb
bir görevi yapmak Verb
bir görevi gerçekleştirmek Verb
bir görevi yerine getirmek Verb
ortalıktan kaybolmak Verb
ortadan kaybolmak Verb
ortalıktan yokolmak Verb
yokolmak Verb
sırra kadem basmak Verb
ortadan yokolmak Verb
abdest almak Verb
bis yapmak Verb, Music
deney yapmak Verb
bir yükümlülüğü yerine getirmek Verb
ameliyat yapmak Verb
kötü performans sergilemek Verb
zamanaşımına uğramış bir yükümlülüğü yerine getirmek Verb
göbek atmak Verb
bazı şartları yerine getirmek Verb
temel atma töreni yapmak Verb
bir tiyatro eserinde rol almak Verb
karantina yapmak Verb
kifayetli şekilde yerine getirmek Verb
hizmetleri baştan savma yapmak Verb
bir görevi yerine getirmek Verb
birine son görevini yerine getirmek Verb
namaz kılmak Verb
sekreterlik yapmak Verb
ev sahipliği rolünü yapmak Verb
yararlı iş görmek Verb
yararlı iş yapmak Verb
iyi performans sergilemek Verb
iş yapmak Verb
sorgulama yapma yetkisi Noun, Law
kıldırmak Verb
sözleşmenin hükümlerini yerine getirme ihbarı
sözleşmenin hükümlerini yerine getirme ihtarı
birini sözleşmeye bağlı kalmaya davet etmek Verb
eda yerini tutarı ifa Law