police

  1. polis idaresi, inzibat/güvenlik kuvveti, zabıta âmirliği, emniyet âmirliği dairesi.
  2. zabıta, polisler, emniyet memurları.
  3. güvenlik, asayiş, emniyet.
  4. Emniyet Genel Müdürlüğü, hükümetin güvenliği korumakla görevli örgütü.
  5. (a) askerî garnizon temizliği görevi, (b) özel görevli asker.
    kitchen police: mutfak görevlisi, (c) askrî inzibat kuvveti.
  6. güvenliği/asayişi korumak/sağlamak, güvenlik önlemleri/tedbirleri almak.
  7. polis göndermek/tayin etmek.
  8. (askerî garnizonu) temizlemek/temiz tutmak.
peşinde polis olmak Verb
peşinde polis olmak Verb
polise bir yere geldiğini bildirmek Verb
inzibati tedbir Noun, Public Administration
kanun düzenini koruyan polis
askerî hava polisi.
sınır polisi
yerel polis
üniversite polisi
şehir polisi
sivil polis
jandarma
adli polis
cinayet işlerine bakan polis
sivil polis
dedektif polis
özel polis kuvveti
otoban polisi
gizli polis
adli zabıta
(a) aşçı yamağı, (b) (bazen ceza olarak) mutfak işlerine atanan asker.
mahalli polis
yerel emniyet teşkilatı
(Londra) büyükşehir polisi
askeri inzibat
askeri polis
inzibat
motorlu polis teşkilatı
atlı polis
belediye zabıtası Noun, Public Administration
deniz polisi
siyasi polis
(US) siyasi polis
özel polis
(Br) tren polisi
ayaklanmalarda görevli polis
kargaşa polisi
toplum polisi
jandarma
gizli polis
gizli polis taşkilâtı.
güvenlik polisi
güvenlik kuvveti
özel polis
emniyet
polis
kıyı polisi
bastırma/tedip harekâtı: ayaklanma, isyan, eşkiyalık gibi güven bozucu olayların askerî kuvvetle bastırılması.
polis yönetimi
polis memuru
polis alarmı
polis otoritesi
polis rozeti
(Br) polis copu
polis copu Noun
polis müfrezesi
polis baskını
(US) polis hizmet defteri
polis botu
polis muhafız
badigard
polis meselesi
polis adayları Noun
polis baskın arabası Noun
polis otomobili
polis arabası Noun
vukuat
emniyet amiri
polis şefi
komiser
(US) polis şefi
polis helikopteri Noun, Transport
emniyet müdürü Noun, Public Administration
polis memuru
polis grubu
polis kontrolu
polis kontrolü
cürmümeşhut mahkemesi
suçüstü mahkemesi
güvenlik mahkemesi.
polis botu
polis nezareti
emniyet müdürlüğü Noun, Public Administration
emniyet şubesi Noun
polis müfrezesi
polis kolu
taharri memuru
sivil polis
polis tutuklaması
polisin bölgesi
polis zabıtı
polis sorgulama belgesi
(a) polis köpeği, polise yardım için özel eğitilmiş köpek, (b) German shepherd.
polis görevleri Noun
polis refakati
polis eşliğinde
polisin temin ettiği deliller
inandırıcı deliller
polisin görevini yerine getirmemesi
zabıta
polis kuvveti
kolluk kuvveti
(Br) adliye gazetesi
polis dergisi
adliye gazetesi
emniyet amirliği
polis helikopteri Noun, Transport
polise bilgi veren muhbir
polis müfettişi
(Br) komiser
(Br) polis müfettişi
polis istihbaratı
polis soruşturması
polis müdahalesi
polis tahkikatı
polis soruşturması
polis araştırması
(US) sulh hâkimi
polis adaleti
hırsız feneri
polis kordonu
(US) trafik hâkimi
kadın polis memuru
polis meselesi
polise başvurma
polis arşivi
polis motosikleti Noun, Transport
polisin emirlerini dinlememek suçu
(US) kabahat
polisin emirlerini dinlememek suçu Noun
(Br) emniyet
karakol Noun, Management
polis memuru
polis memuru
polis operasyonu
polis mevzuatı
polis emri
polis teşkilatı
polis geçit resmi
polis kimlik belgesi
polis kimliği
polis devriyesi
polis kordonu
polis devriyesi
güvenlik kuvveti, zabıta gücü/kuvveti.
polis yetkisi
polis koruması
polis himayesi
polis soruşturması
polis radyosu Noun
polis baskını
zabıtname
zabıt
polis kaydı
polis kanunu
polis nizamnamesi
polis mevzuatı
polis takviyesi
arama tarama
polis çavuşu
polis işlevi
polis hizmeti
polis mekanizması
jandarma
jurnalci
polis müfrezesi
polis mangası Noun
totaliter devlet: hükümet politikasına aykırı her düşünce ve davranışı zabıta gücü ile bastıran devlet.
polis karakolu.
polis grevi
(Br) polis kontrolü
polis kontrolu
polis gözetimi
polis baskını
polis görevi
memleket dışına çıkarılma
polis tuzağı
polis birlikleri Noun
polis kıtaları Noun
polis birliği
belediye meclisi halk tarafından seçilmeyip hükümetçe atanan kasaba.
polis ziyareti
polis baskın arabası Noun
(tutukları taşıyan) polis arabası/kamyonu.
patrol wagon
polis savaşı
polis ihbarı
polis silahları Noun
polis düdüğü
polis eylemi