prepare

English-Turkish Translation

  1. Verb hazırlamak.
    to prepare a patient for the surgery. Please prepare the table for dinner.
  2. Verb düzenlemek.
  3. Verb donatmak, teçhiz etmek.
  4. Verb (yemek) pişirmek, kotarmak.
    Mother is prepareing us a meal.
  5. Verb yapmak, imal etmek.
    Who prepared the building plans? Binanın projesini kim yaptı?
  6. Verb, Music yol göstermek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

prepare one's lessons
derslerini hazırlamak Verb
prepare one's lessons
derslerine çalışmak Verb
prepare (an income) tax return
gelir vergisi beyannamesi hazırlamak Verb
prepare a case
bir davayı hazırlamak Verb
prepare a case
davayı hazırlamak Verb
prepare a contract
bir sözleşme hazırlamak Verb
prepare a contract
sözleşme hazırlamak Verb
prepare a file card or a record form
fiş açmak Verb
prepare a list
liste hazırlamak Verb
prepare a list
bir liste hazırlamak Verb
prepare a meal
yemek hazırlamak Verb
prepare a project
projelendirmek Verb
prepare a report
rapor hazırlamak Verb
prepare a sandwitch
sandviç yapmak Verb
prepare a schedule
liste hazırlamak Verb
prepare a schedule
cetvel hazırlamak Verb
prepare a surprise for sb
birine sürpriz hazırlamak Verb
prepare a thesis
tez hazırlamak Verb
prepare a trick
düzen kurmak Verb
prepare a war on a large scale
büyük çapta savaşa hazırlanmak Verb
prepare an assessment
tarhiyat hazırlamak Verb
prepare an expedition
bir sefer hazırlamak Verb
prepare an income tax- return
gelir vergisi beyannamesi hazırlamak Verb
prepare an income tax-return
gelir vergisi beyannamesi hazırlamak Verb
prepare an index card on
fişlemek Verb
prepare an invoice
bir fatura hazırlamak Verb
prepare an invoice
fatura hazırlamak Verb
prepare for
hazırlanmak, hazır olmak.
to prepare for war.
We must prepare for the worst: En kötü ihtimale göre hazırlanmalıyız.
prepare for departure
(yolculuk) harekete hazır olmak Verb
prepare for dinner
yemeği hazırlamak Verb
prepare for war
savaşa hazırlamak Verb
prepare ice cream
dondurma yapmak Verb
prepare oneself
hazırlıklı olmak Verb
prepare oneself for an examination
sınava hazırlamak Verb
prepare oneself for an examination
sınava hazırlanmak Verb
prepare someone for bad news
birini kötü habere hazırlamak Verb
prepare the balance-sheet
bilançoyu hazırlamak Verb
prepare the budget
bütçe hazırlamak Verb
prepare the estimates
bütçeyi hazırlamak Verb
prepare the way for negotiations
müzakere yolunu açmak Verb
prepare troops for action
kıtaları muharebeye hazırlamak Verb
cause someone to prepare sth
kurdurmak kurdurtmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database