remove

English-Turkish Translation

  1. Verb kaldırmak, uzaklaştırmak.
  2. Verb (ev/yer/görev vb.) dağiştirmek, taşınmak.
  3. Verb nakletmek, taşımak.
    remove soldiers to the front.
  4. Verb defetmek.
  5. Verb azletmek, işinden/görevinden uzaklaştırmak/atmak.
    to remove an official for taking bribe.
  6. Verb izale etmek, gidermek, yok etmek, çıkarmak, silmek.
    to remove all doubts.
  7. Verb icabına bakmak, haklamak, son vermek, sona erdirmek.
  8. Verb öldürmek, katletmek, (vücudunu) ortadan kaldırmak.
  9. Verb taşınmak, evini nakletmek, ev değiştirmek.
    removing from the city to the suburbs. 10 uzaklaşmak,
    gitmek, (gidip) kaybolmak, tüymek.
  10. Verb (davayı) başka mahkemeye havale etmek/nakletmek.
  11. Verb (ameliyatla) kesip atmak/çıkarmak/kesmek.
  12. Noun kaldırma, uzaklaştırma.
  13. Noun (ev/yer/görev vb.) değiştirme, taşınma, nakil, transfer.
  14. Noun uzaklık/yakınlık, mesafe.
    It is but one remove from … : …'e pek yakındır.
    at one remove from
    … : … ile yakından ilgili, …'e pek yakın.
    Great cleverness is only one remove from madness.
    at many removes from … : …'den çok uzak, … ile hiç ilgisi yok, …'den fersah fersah uzak.
  15. Noun (zihnî/ruhî) uzaklık, ayrılık, tecrübesizlik, bilgisizlik.
    to criticize something at a remove:
    bilir bilmez tenkide kalkışmak.
  16. Noun derece, mertebe.
    He is only one remove from a fool: deliden pek farkı yoktur.
  17. Noun başka yemek vermek için masadan kaldırılan tabak/yemek.
  18. Noun gaybubet, namevcutluk süresi.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

adenoid removal
geniz etinin alınması Noun, Medicine
adenoid removal
geniz eti ameliyatı Noun, Medicine
get one's remove
(okul , Br) sınıfını geçmek Verb
have one's furniture remove d
(Br) eşyasını naklettirmek Verb
remove of one's furniture
eşyasının nakli
to remove one's stiches
dikişinıalmak Verb, Medicine
cousin full in the first remove
birinci (göbek) dereceden kardeş çocuğu
in the first remove
birinci dereceden akraba
remove a blockage
ablukayı kaldırmak Verb
remove a book from the shelf
bir kitabı raftan kaldırmak Verb
remove a business
(Br) bir işyerini taşımak Verb
remove a cataract
katarakt almak Verb
remove a cause by appeal
(US) başvurarak mahkemeyi bir başka mahkemeye havale ettirmek Verb
remove a cause of complaint
şikâyet nedenini ortadan kaldırmak Verb
remove a cause of complaint
şikâyet nedenini bertaraf etmek Verb
remove a cause of complaint
bir şikâyet nedenini ortadan kaldırmak Verb
remove a child from school
bir çocuğu okuldan almak Verb
remove a civil servant
bir memuru işten çıkarmak Verb
remove a director
bir yöneticiyi işinden almak Verb
remove a doubt
bir şüpheyi gidermek Verb
remove a firm from the register
bir firmayı sicilden silmek Verb
remove a land-mark
sınır işaretini kaldırmak Verb
remove a manager
bir müdürü azletmek Verb
remove a pupil from school
bir çocuğu okuldan almak Verb
remove a ship
bir gemiyi başka bir yere götürmek Verb
remove a stain
leke çıkarmak Verb
remove a stamp from an envelope
bir zarftan pul çıkarmak Verb
remove a trustee
bir yediemini görevinden almak Verb
remove a trustee
yediemini görevinden almak Verb
remove an obstacle
bir engeli ortadan kaldırmak Verb
remove an official
bir memuru işinden almak Verb
remove apprehensions
korkuları bertaraf etmek Verb
remove controls
kontrolleri kaldırmak Verb
remove defects
kusurları gidermek Verb
remove difficulties
güçlükleri bertaraf etmek Verb
remove fixtures
aksesuarları sökmek Verb
remove from heat
ateşten almak Verb, Food-Kitchen
remove from office
görevden almak Verb
remove from office
görevinden almak Verb
remove from power
düşürmek Verb
remove from the agenda
gündemden çıkarmak Verb
remove from the register
kütükten silmek
remove from the trademark register
ticari marka sicilinden silmek Verb
remove furniture
(Br) eşya taşımak Verb
remove incriminatory evidence
suç ispatlayıcı delili dosyadan çıkarmak Verb
remove incriminatory evidence from files
suç ispatlayıcı delili dosyalardan çıkarmak Verb
remove into the country
(Br) sayfiyeye taşınmak Verb
remove mountains
dağları yerinden oynatmak Verb
remove objections
itirazları bertaraf etmek Verb
remove patent rights
patent haklarını feshetmek Verb
remove patent rights
patent haklarını kaldırmak Verb
remove restrictions
kısıtlamaları kaldırmak Verb
remove sb's name from a list
birinin adını listeden çıkarmak Verb
remove share from the stock exchange list
(Br) hisse senetlerini hisse senedi cetvelinden çıkarmak Verb
remove shares from stock-exchange list
hisse senetlerini hisse senedi cetvelinden çıkarmak Verb
remove someone from his post
birini işinden almak Verb
remove someone from office
birini işinden çıkarmak Verb
remove someone from something
birini bir yerden kovmak Verb
remove someone from something
birini bir yerden atmak Verb
remove someone from something
birini bir görevden uzaklaştırmak Verb
remove someone from something
birini bir yerden çıkarmak Verb
remove someone from the ticket
(US) aday listesinden silmek Verb
remove someone out of the way
birini yolundan çekmek Verb
remove someone to hospital
birini hastaneye kaldırmak Verb
remove something from something
birşeyi bir yerden çıkarmak Verb
remove something from something
birşeyi bir yerden kaldırmak Verb
remove something from something
birşeyi birşeyden çıkarmak Verb
remove suspicion
kuşkuyu bertaraf etmek Verb
remove tax perks
vergi istisnalarını kaldırmak Verb
remove the apparent risk barriers
(kredi) görünürdeki kredi risklerini bertaraf etmek Verb
remove the bandage
sargıyı çözmek Verb
remove the causes of poverty
yoksulluk nedenlerini ortadan kaldırmak Verb
remove the customhouse seal
gümrük mührünü açmak Verb
remove the disqualification
ehliyetini iade etmek Verb
remove the disqualification on a driving licence
(Br) trafik ehliyetini iade etmek Verb
remove the grease from sth
yağ lekesi çıkarmak Verb
remove the last doubts
son kuşkuları da gidermek Verb
remove the pulpy seeds from (a pomegranate
tanelemek Verb
remove the quarantine
karantinayı kaldırmak Verb
remove the scales from sb's eyes
birine hayatın gerçeklerini göstermek Verb
remove the seals
kurşunlu mühürleri sökmek Verb
remove the seals
mührünü açmak Verb
remove the seals from a package
bir ambalajı açmak Verb
remove the whip from sb
(Br) birini parti grubundan çıkarmak Verb
remove traces
izleri yok etmek Verb
remove troops
asker nakletmek Verb
remove troops to the front
birlikleri cepheye sevk etmek Verb
apply burnt sugar (to remove hairs from body
ağda koymak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database