süper

English Turkish Phrases

being swell or super
kıyaklık (argo)
super
(a)
superintendant, (b)
supervisor, (c)
supernumerary.
super
üstün nitelikli mal.
super
arı kovanında bal bulunan yer.
super
en iyi cins kâğıt.
super
önemsiz rollere çıkan oyuncu.
super
mücellithanede kullanılan pamuk takviye bezi.
super
çok ince.
super
en âlâ, üstün, ekstra.
super
aşırı, son derece.
super , extra ordinarily good .
süper
super bond
süper bono Noun, Banking
super dominance
süper hâkim durum Noun, Competition Law
super flux
taşma
super glue
japon yapıştırıcısı Noun, Chemistry
super tare
ek dara (ambalaj ağırlığının belirli bir sınırı aştığı durumda ek dara oluşturulması
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. super , extra ordinarily good .
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

süpernova
supernova Noun, Astrophysics
çok iyi; müthiş; acayip; o biçim; süper
funky
süper benzin
premium gasoline Noun, Transport
süper benzin
premium gas Noun, Transport
süper benzin
high-octane gasoline Noun, Transport
süper bono
super bond Noun, Banking
süper devletler
superpowers Noun
süper hâkim durum
super dominance Noun, Competition Law
süper hisse senetleri
superstock Noun
süper komik
hilarious Adjective
süper soğuma
supercooling Noun, Chemistry
Süper!
Way to go!
(psikoloji) süper ego
superego
küçük süper bilgisayar
mini- supercomputer
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Alışılmış ölçülerden daha iyi, daha güzel, ... niteliklere, özelliklere sâhip olan
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.