Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
stub
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
kısa çıkıntı.
çotuk, kesilmiş ağacın yerde kalan kısmı, kök, kütük.
mum dibi, sigara izmariti, kısalmış kurşun kalem.
dip koçanı.
biletin kontrol için yırtılıp alınan parçası.
küt uçlu şey.
(kazara ayağı bir şeye) takılmak/çarpmak.
I stubbed my toe on the step.
kökleri sökmek, köklerden temizlemek.
kökünü çıkarmak, kökten sökmek.
stub up a root
: bir kökü sökmek.
bodur, güdük, küt.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
stub one's toe
ağzı yanmak
Verb
cheque stub
çek koçanı
exhaust stub
egzos rakoru
pay stub
maaş bordrosu
Noun, Employment
paycheck stub
maaş bordrosu
Noun, Employment
payroll stub
maaş bordrosu
Noun, Employment
stub cable
saplama kablo
Information Technology
stub card
delinmiş kart
stub out (a cigarette)
(sigaranın ucunu) tablaya bastırarak söndürmek.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.