tanıklık

Turkish-English Translation

  1. authority
  2. evidence
  3. witness
  4. testimony
  5. attest
  6. Noun attestation
  7. witnessing
  8. testimonial proof
  9. testification
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

devlet lehine tanıklık
state's evidence
dolaylı tanıklık
mediate testimony
hukuki geçerliği olmayan tanıklık
immaterial evidence
kabul edilebilecek tanıklık
admissible evidence
kabul edilebilecek tanıklık
in evidence
sahte tanıklık
false testimony
yalan tanıklık
false witnessing Noun, Law
yalan yere tanıklık
subornation of perjury
yalancı tanıklık
perjured evidence
yalancı tanıklık
perjured witness
yalancı tanıklık
hard swearing
yalancı tanıklık
false evidence
yemin altında tanıklık
testimony under oath
yemin tahtında tanıklık
testimony under oath
yeminli tanıklık
attestation under oath
yeminli tanıklık
deposition Noun, Criminal Law
yeminsiz tanıklık
unsworn testimony
tanıklık edememe
incapability of giving evidence
tanıklık etme
attestation Noun
tanıklık etmek
to attest Verb
tanıklık etmek
to bear record Verb
tanıklık etmek
to bear witness to sth Verb
tanıklık etmek
to bear witness Verb
tanıklık etmek
to state in evidence Verb
tanıklık etmek
to give evidence Verb
tanıklık etmek
to bear testimony Verb
tanıklık etmek
to bear evidence Verb
tanıklık etmek
to testify Verb
tanıklık etmek ehliyetini haiz olmak
to competence to give evidence Verb
tanıklık etmeye çağrılmak
to be called on to give evidence Verb
tanıklık etmeye çağrılmak
to be called as witness to the court Verb
tanıklık etmeye ehliyetli tanık
competent to give evidence
tanıklık etmeye ret
refusal to give evidence
tanıklık etmeyi reddetme
refusal to testify
tanıklık etmeyi reddetmek
to refuse to depose Verb
tanıklık etmeyi reddetmek
to decline to give evidence Verb
tanıklık etmeyi ret
refusal to give evidence
tanıklık ettiği şeyi onaylamak
to abide by one's testimony Verb
tanıklık ifadesini geri almak
to retract a testimony Verb
tanıklık protokolü
transcript of evidence
tanıklık yapamaz
unable to testify
tanıklık yapma ehliyeti olmama
incompetence incompetency to act as a witness
tanıklık yapma ehliyeti olmama
incapable of giving evidence
tanıklık yapma zorunluğu
compulsory evidence
tanıklık yapmak
to attest Verb
tanıklık yapmak zorunluğu
compulsory evidence
tanıklık yapmayı teklif etmek
to offer to give evidence Verb
(vasiyetnamede) tanıklık etmeye ehil şahıs
competent witness
aleyhte tanıklık etmek
to testify against Verb
bir şeye tanıklık etmek
to bear evidence of sth Verb
bir şeye tanıklık etmek
to give evidence of sth Verb
bir şeye tanıklık etmek
to be evidence of sth Verb
biri için tanıklık etmek
to testify on sb's behalf Verb
birine karşı tanıklık etmek
to give evidence against sb Verb
birini tanıklık etmek üzere mahkemeye çağırmak
to subpoena someone as a witness Verb
birini tanıklık etmeye çağırmak
to call someone in testimony Verb
birini tanıklık etmeye çağırmak
to call someone in evidence Verb
birini yalan yere tanıklık etmeye teşvik etmek
to suborn someone to commit perjury Verb
birinin mahkemede tanıklık etmesi için mahkeme emri
subpoena ad testificandum
birinin tanıklık ifadesine sahip olmak
to have sb's testimony Verb
Br US suç ortaklarının aleyhine tanıklık etmek
to turn king's (queen's) (state's) evidence Verb
davada tanıklık yapmak
to take the stand Verb
kendi aleyhine tanıklık etme
self-incrimination Noun, Law
kendi aleyhine tanıklık etmeme hakkı
right against self-incrimination Noun, Law
mahkeme huzurunda tanıklık etmek
to testify before a court Verb
mahkemede biri lehine tanıklık etmek
to give witness on sb's behalf in (law) court Verb
mahkemede tanıklık ettikten sonra çekilmek
stand down
'nın doğruluğuna tanıklık etmek
to attest to the truth Verb
tanığın tanıklık etme yetkisi
competency of witness
yalancı tanıklık etmek
to bear false witness Verb
yalancı tanıklık etmek
to give false evidence Verb
yemin ederek tanıklık etmek
to make oath and depose Verb
yemin ederek tanıklık etmek
to testify under oath Verb
yeminle tanıklık yapma
oath of evidence
yeminle tanıklık yapmak
to oath of evidence Verb
yeminsiz tanıklık etmek
to testify something by affirmation Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Tanık olma ... şâhitlik, şahâdet
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.