trunk

  1. kütük, tomruk, ağaç gövdesi.
  2. sandık.
  3. otomobil bagajı.
  4. gövde, beden.
  5. anahat, ana yol, ana nehir.
  6. Communication anahat, iki telefon santralı veya iki şehir arasında bütün haberleşmeleri taşıyan hat.
  7. Anatomy ana damar/sinir.
  8. fil hortumu.
  9. Maritime Traffic (a) yolcu kamarasının güverteden yüksek kısmı, (b) havalandırma/soğutma borusu.
  10. Architecture sütun gövdesi.
kütük
bagaj
özellikle makine dairesi
şaft yolu ile geminin en alt yerlerinde tehlike anında kurtulabilmek için bir adam çıkabilecek büyüklükte yapılmış merdivenli yol
tünel
ranza altına konulan eşya sandığı.
sarnıçlı kamyon
Uçan Sandık Proper Name, Language-Literature
uçuş ana hattı
(yat vb. de) güverteden yukarıya kadar uzanan kabin/kamara.
uzak mesafe kablosu Noun
ana kablo Information Technology
şehirler arası telefon (konuşması).
(US) portbagaj
şehirlerarası telefon bağlantısı
(telefon , Br) şehirlerarası telefon bağlantısı
sandık güvertesi
(Br) şehirlerarası telefon
(Br) şehirlerarası arama
kovan pistonlu buhar makinesi.
(Br) uzaktan danışma
(Br) şehirlerarası telefon santralı
(telefon) şehirlerarası
şalvar.
(a) anayol, anahat, (b)
ilet. anahat, santrallar/şehirler arası telefon hattı.
bagaj kilidi Transport
süslü başlı sandık çivisi.
otomobilin bagajı
ana hat
ana demiryolu hattı
anayol.
sandık odası.
ana lağım
(US) zengin ve potansiyel müşteriler için düzenlenen moda defilesi
(Br) şehirlerarası telefon servisi
(telefon) şehirlerarası konuşma trafiği
şehirlerarası konuşma trafiği Communication
uzak yol trafiği
ana telgraf hattı
uzak yol bölgesi
(Br) şehirlerarası telefon numarası kaydettirmek Verb
(Br) uzun mesafeli telefon konuşması kaydettirmek Verb
eski bir sandığın üzerini otel etiketleriyle kaplamak Verb
bir sandığa tıka basa giysi doldurmak Verb
(Br) otomatik uzun mesafe telefon abonmanı
otomatik şehirlerarası çevirme