şiddetle

büyük bir şiddetle

with a vengeance

şiddetle akıtmak

to gush Fiil

şiddetle arzulamak

to crave Fiil

şiddetle arzulamak

to hunger Fiil

şiddetle azarlamak

to vituperate Fiil

şiddetle azarlamak

to tell off Fiil

şiddetle azarlamak

to give on the works Fiil

şiddetle azarlanmak

to get it in the neck Fiil

şiddetle cezalandırmak

to chastise Fiil

şiddetle cezalandırmak

to punish with severity Fiil

şiddetle eleştirerek gücendirmek

to scarify Fiil

şiddetle eleştirmek

to strike out Fiil

şiddetle eleştirmek

to score Fiil

şiddetle eleştirmek

to inveigh Fiil

şiddetle esmek

to storm Fiil

şiddetle hissetmek

to feel in one's bones (that) Fiil

şiddetle hüküm sürmek

to rage Fiil

şiddetle kapıyı açmak

to fling open a door Fiil

şiddetle karşı çıkan

fulminant

şiddetle karşı çıkan

fullminant

şiddetle karşı çıkmak

to deprecate Fiil

şiddetle karşı koymak

to show one's teeth Fiil

şiddetle karşı koymak

to declaim against Fiil

şiddetle önermek

to strongly recommend Fiil

şiddetle protesto etmek

to plead duress Fiil

şiddetle saldırma

bash

şiddetle saldırmak

to give it to Fiil

şiddetle saldırmak

to bash Fiil

şiddetle saldırmak

to work over Fiil

şiddetle saldırmak

to strike out Fiil

şiddetle sallanmak

to flail Fiil

şiddetle sarılış

grapple

şiddetle sarsmak

to convulse Fiil

şiddetle suçlamak

to excoriate Fiil

şiddetle tavsiye etmek

to strongly recommend Fiil

şiddetle tenkit etmek

to reprehend Fiil

şiddetle ve rastgele vurmak

to slog Fiil

bir soruna şiddetle girişmek

to wade into a problem Fiil

bir şeyi şiddetle istemek

to aspire after sth

bir şeyi şiddetle istemek

to cry out for Fiil

bir şeyi şiddetle istemek

to aspire to sth

birine şiddetle saldırmak

to strike out at someone Fiil

birine şiddetle saldırmak

to attack someone violently Fiil

birini dostça ama şiddetle azarlamak

to talk to someone like a dutch uncle Fiil

birini şiddetle eleştirmek

to strike out at someone Fiil

birini şiddetle paylamak

to give someone a lick with the rough side of one's tongue Fiil

birini şiddetle savunmak

to take up the cudgel for Fiil

birini şiddetle terslemek

to jump down sb's throat Fiil

çok şiddetle dövüşmek

to fight something tooth and nail Fiil

gürültüyle ya da şiddetle sarsılmak

to judder Fiil

rüzgârın ani olarak şiddetle esmesi

gust of wind