Türkçe-Ingilizce Çeviri

  1. ken
  2. wit
  3. guess
  4. savvy
  5. cognize
  6. Fiil to be aware
  7. Fiil to understand
  8. Fiil to learn
  9. Fiil to appreciate
  10. Fiil to know
  11. Fiil to recognize
  12. Fiil to see
Türkçe-Ingilizce çeviriler: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

...'in kadrini bilmek
to value ... Fiil
...'in kadrini bilmek
to appreciate ... Fiil
adam kullanmasını bilmek
to know how to manage people Fiil
adı gibi bilmek
to know for sure Fiil
adı ile bilmek
to know by name Fiil
ağıznın tadını bilmek
to be a gourmet Fiil
ağzının tadını bilmek
to have a sweet tooth Fiil
araba kullanmasını bilmek
understand driving a car
araba kullanmasını bilmek
to know how to drive a car Fiil
bekleme bilmek
to be in store Fiil
bir bilmeceyi bilmek
to read a riddle Fiil
bir büronun bütün girdisini çıktısını bilmek
to be familiar with all office routine Fiil
bir davayı çok iyi bilmek
to know the rights of a case Fiil
bir durumda ne yapacağını bilmek
to know where you stand Fiil
bir işin aslını bilmek
to know the inside of an affair Fiil
bir işin aslını bilmek
to be inside on a matter Fiil
bir işin girdisini çıktısını bilmek
to know the ins and outs of a matter Fiil
bir kimsenin içini dışını bilmek
to know someone in and out Fiil
bir konunun içini dışını bilmek
to know a subject inside out Fiil
bir konuyu çok iyi bilmek
to feel perfectly at home on a subject Fiil
bir konuyu iyice bilmek
to be perfectly at home with a subject Fiil
bir sorunun bütün püf noktalarını bilmek
to know the ins and outs of a question Fiil
bir şehri avucunun içi gibi bilmek
to know a town like the back of one's hand Fiil
bir şehri avucunun içi gibi bilmek
to know a town inside out Fiil
bir şeyi avucunun içi gibi bilmek
to know something all to pieces Fiil
bir şeyi bilmek
to be conversant with sth Fiil
bir şeyi çok iyi bilmek
to know something perfectly Fiil
bir şeyi çok iyi bilmek
to have something at one's finger ends Fiil
bir şeyi çok iyi bilmek
to have a perfect knowledge of sth Fiil
bir şeyi iyi bilmek
to be at home with sth Fiil
bir şeyi iyi bilmek
to be thoroughly familiar with sth Fiil
bir şeyi kesin olarak bilmek
to know something for certain Fiil
bir şeyi kesinlikle bilmek
to know something for a certainty Fiil
bir şeyi kesinlikle bilmek
to understand about sth Fiil
bir şeyi kullanmasını bilmek
to have a hand for sth Fiil
bir şeyin aslını astarını bilmek
to be right back in sth Fiil
bir şeyin girdisini çıktısını bilmek
to have something at one's finger ends Fiil
bir şeyin ıcığını cıcığını bilmek
to know the ropes Fiil
bir şeyin püf noktasını bilmek
to have something by the tail Fiil
bir yeri bilmek
to know the place Fiil
birçok dil bilmek
to have an understanding of several languages Fiil
birçok dil bilmek
to have knowledge of several languages Fiil
birini birşey olarak bilmek
to know someone as something Fiil
birinin birşeyinin değerini bilmek
to value someone for something Fiil
birinin birşeyinin kıymetini bilmek
to value someone for something Fiil
birinin çevirebileceği dolapları bilmek
to know sb's little ways Fiil
birinin kendisi hakkında ne düşündüğünü bilmek
to know where you stand Fiil
birinin kendisi hakkındaki düşüncelerini bilmek
to know where you stand Fiil
birinin neler karıştırdığını bilmek
to know sb's little games Fiil
birinin neler karıştırdığını bilmek
to know sb's little game Fiil
birinin oynadığı oyunu bilmek
to know sb's little game Fiil
birinin püf noktasını bilmek
to have considerable lead over sb Fiil
birşeyi çok iyi bilmek
to know something backwards Fiil
birşeyi çok iyi bilmek
to know something inside out Fiil
birşeyi ezbere bilmek
to have something off Fiil
birşeyi ezbere bilmek
to have something by heart Fiil
birşeyi ezbere bilmek
to know something by heart Fiil
birşeyi iyi bilmek
to know your way around something Fiil
birşeyi oldu bilmek
to consider something done Fiil
birşeyin içini dışını bilmek
to know something inside out Fiil
birşeyin içini dışını bilmek
to know something backwards Fiil
bütün hileleri bilmek
to be up to all dodges Fiil
çok iyi bilmek
at one's finger tips
çok iyi bilmek
to be well aware Fiil
daha fazlasını bilmek
to know better Fiil
daha iyi bilmek
to know better Fiil
daha iyisini bilmek
know better than
değerini bilmek
to value Fiil
deneyim gereği bilmek
to know it by experience Fiil
dil bilmek
to know (a) language (s Fiil
doğru ile yanlış arasındaki farkı bilmek
to know the difference between right and wrong Fiil
fırsat bilmek
to take advantage of the (circumstances Fiil
fırsatı ganimet bilmek
pack it in
ganimet bilmek
to look on (an occasion) as a godsend Fiil
gerçek çıkarının nerede olduğunu bilmek
to know here one's bread is buttered on Fiil
gittiği yolu bilmek
to see one's way Fiil
görev bilmek
esteem in a duty
haddini bilmek
to know the limits of one's capacity Fiil
haddini bilmek
to know how far one can go Fiil
hassas noktayı bilmek
to know where the shoes pinches Fiil
herşeyi bilmek
to know all the answers Fiil
hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde bilmek
know with absolute certainty Fiil
Ingilizce bilmek
know english
idare edecek kadar dil bilmek
working language
idaresini bilmek
to be thrifty Fiil
İngilizce'yi idare edecek kadar bilmek
to have a working knowledge of english Fiil
iş inin girdisini çıktısını bilmek
to know one's job (inside out Fiil
işi çok iyi bilmek
to be well aware Fiil
işin aslını bilmek
to know the score Fiil
işin girdisini çıktısını bilmek
to be out of the whole business Fiil
işin püf noktasını bilmek
to know the ropes Fiil
işin sırrını bilmek
to have the knack of it Fiil
işinde kullanacak kadar bilmek
to have a working knowledge of a foreign language Fiil
işini bilmek
understand one's business
işini bilmek
to know one's onions Fiil
işini bilmek
to know one's business Fiil
işini bilmek
to know one's stuff Fiil
işini iyi bilmek
to know how to turn a penny Fiil
işinin girdisini çıktısını bilmek
to know one's job (inside out) Fiil
işlerin ne şekil alacağını bilmek
know how the land lies
iyi bilmek
to be positive Fiil
iyilik bilmek
not to forget a kindness done one
kadrini bilmek
to appreciate Fiil
kadrini bilmek
to value Fiil
kendi dilini iyi bilmek
to know one's grammar Fiil
kendi işini görecek kadar dil bilmek
to have a working knowledge of a language Fiil
kendi sınırlarını bilmek
to know the length of one's foot Fiil
kesin olarak bilmek
to know for a fact Fiil
kesin olarak bilmek
know with absolute certainty Fiil
kıymet bilmek
to value Fiil
kıymetini bilmek
to appreciate Fiil
kişinin dertli olduğu hassas noktayı bilmek
to know where the shoe pinches Fiil
komşusunun neler karıştırdığını bilmek
to know all one's neighbour's proceedings Fiil
konu sunu iyi bilmek
to be well up in one's subject Fiil
konusunu iyi bilmek
to be well up in one's subject Fiil
kulaktan dolma bilmek
to have it only from hearsay Fiil
kulislerde neler olup bittiğini bilmek
to know what is going behind the scenes Fiil
menfaatinin nerede olduğunu bilmek
to know on which side one's bread is buttered Fiil
mesleğin sırlarını bilmek
to know the tricks of the trade Fiil
mesleğini iyi bilmek
to know one's trade Fiil
ne istediğini bilmek
to know one's own mind Fiil
ne yapacağını bilmek
see one's way clear
ne yapacağını bilmek
to know one's mind Fiil
ne yapılması gerektiğini bilmek
to know where you stand Fiil
ne yaptığını bilmek
to know what one is about Fiil
nereye kadar gideceğini bilmek
to know one's distance Fiil
olan bitenin doğrusunu bilmek
to get wise to what's happening Fiil
ödev bilmek
to regard something as one's duty Fiil
ölçü dahilinde davranmayı bilmek
to retain a sense of measure Fiil
önemini bilmek
to recognize Fiil
sınırlarını bilmek
to know one's metes and bounds Fiil
sınırlarını bilmek
to know one's limitations Fiil
sorumluluğunu çok iyi bilmek
to keep one's end up Fiil
tam olarak bilmek
to know exactly Fiil
tren vakit ktilerini bilmek
to know the time of the trains Fiil
tren vakitlerini bilmek
to know the time of the trains Fiil
yabancı bir dili iyi bilmek
to feel at home in a foreign language Fiil
yanıtını hemen bilmek
read while one runs
yapılması gerekenleri bilmek
to know where you stand Fiil
yerini bilmek
to know one's place Fiil
yeterli derecede Fransızca bilmek
sufficient command of french
bilmek liniz ki ...
I would have you know that
bilmek mez miyim
don't I know it
(ceza hukuku) bilmek ya da bilmekle suçlanmak
to know or to be chargeable with knowledge Fiil
bir şeyi iyi bilmek istemek
to be inquisitive of sth Fiil
Nasıl bir tepki göstereceğini bilmek imkansız.
There is no saying how he will respond.
Ne yapacağını bilmek imkansız.
There is no saying what he will do.
Ne zaman döneceğini bilmek imkansız.
There is no saying when he will return.
Nereye gittiğini bilmek imkansız.
There is no saying where he might have gone.
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe Sözlük (Kubbealti Lugati)

  1. Bir şey ... öğrenmiş bulunmak
Kubbealti Akademisi Kültür ve Sanat Vakfi isbirligiyle yayinlanan özet bilgilerdir. Kelimenin kökeni, tüm anlamlari ve örnek cümleler için www.kubbealtilugati.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.