boşuna

Boşuna uğraşma.

Don't bother. Cümle

boşu boşuna

to no purpose Zarf

boşu boşuna

in vain Zarf

boşu boşuna

needlessly

şikâyet etmek boşuna

it is of no avail to complain

boşuna beklemek

to there is no point in waiting Fiil

boşuna didinen

frustrated

boşuna kuşkulanma

false suspicion

boşuna olmak

to be wasteful of Fiil

boşuna rica

vain request

boşuna tartışma

sterile discussion

Boşuna uğraşma.

It's no use.

Boşuna uğraşma.

Don't waste your time. Cümle

boşuna uğraşmak

to plough plow the sands Fiil

boşuna uğraşmak

to carry coals to newcastle Fiil

boşuna uğraşmak

to waste your breath Fiil

boşuna umutlandırmak

to tantalize Fiil

boşuna uyarı

voice in the wilderness

boşuna üzülmek

to cry over spilt milk Fiil

boşuna vakit geçirmek

to diddle Fiil

boşuna yazılmış yazı ya da sonuç vermeyen çaba

water haul

boşuna zaman harcama

pure waste of time

bir şey yapmaya boşuna uğraşmak

to make useless attempts to do sth Fiil

bir yere boşuna gitmek

to go on a fool's errand Fiil

karşılıklı boşuna ve saçma konuşma

mateology

kendisi için faydası olmadan birine boşu boşuna oraya buraya sürükleyip cefa etmek

to lead someone a pretty dance Fiil

Ne kadar para versen boşuna; ikna olmam mümkün değil.

There is no amount of money that will convince me. Cümle

parasını boşuna harcamak

to throw money down the drain Fiil

zamanını önemsiz şeyler için boşuna harcamak

to waste one's time with trifles Fiil