1. Geçişsiz Fiil yakınmak, şikâyet etmek, derdini anlatmak, içini dökmek, kusur bulmak.
    She always complains about high prices.
  2. Geçişsiz Fiil suçlamak, resmen itham etmek, şikâyet/itiraz etmek.
    The ambassador complained about student demonstrations.
Fena değil. ("Nasılsın?" sorusuna cevaben) Cümle, Deyim
İyidir. ("Nasılsın?" sorusuna cevaben) Cümle, Deyim
İdare eder. ("Nasılsın?" sorusuna cevaben) Cümle, Deyim
Yuvarlanıp gidiyoruz. ("Nasılsın?" sorusuna cevaben) Cümle, Deyim
şekvacı (outdated) İsim
şikayet hattı İsim
şikâyete neden olmak Fiil
şikâyete hakkı olmak Fiil
şikâyet edecek haklı nedeni olmak Fiil
şikâyet etmek boşuna
(of complaint) şikâyet etme hakkı
ihbar ve şikayet hakkı İsim
şikâyet inde tamamen haklısın
yakınmak Fiil
şikâyet etmek Fiil
mahkemeye başvurmak Fiil
bir mahkemeye başvurmak Fiil
bir şeyden şikâyet etmek Fiil
haklı olarak şikâyette bulunmak Fiil