Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. İsim, Ceza Hukuku suç
  2. Hukuk cürüm
  3. İsim cinayet, cürüm.
    If you commit a crime you must expect to be punished.
    to prevent a crime:
    bir cinayeti önlemek.
    to investigate a crime.
  4. İsim (ağır) suç, kabahat.
    to commit/perpetrate a crime: suç işlemek.
    an atrocious/brutal/daring/heinous/horrible/infamous/serious
    crime.
  5. İsim suç sayılan/zararlı eylem.
    It is the job of the police to prevent crime.
  6. İsim kabahat, gayrı ahlâkî hareket.
    It isn't a crime to steal food when your children are hungry.
  7. İsim yazık, günah, ayıp.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

armed organized criminal group
silahlı organize suç örgütü İsim, Ceza Hukuku
Coordination Board for Combating Financial Crimes
Mali Suçlarla Mücadele Koordinasyon Kurulu İsim, Ceza Hukuku
criminal case
kamu davası İsim, Hukuk
criminal code
ceza kanunu İsim, Ceza Hukuku
criminal court of first instance
asliye ceza mahkemesi İsim, Hukuk
criminal law
ceza hukuku İsim, Ceza Hukuku
criminal procedure
cezai yargılama usulü İsim, Hukuk
criminal proceedings
ceza davası İsim, Hukuk
criminal proceedings
ceza yargılaması İsim, Ceza Hukuku
criminal record
adli sicil İsim, Ceza Hukuku
criminal sanction
cezai yaptırım İsim, Ceza Hukuku
cybercrime
elektronik suç, siber suç İsim, Ceza Hukuku
fight against organized crime
örgütlü suçla mücadele İsim, Ceza Hukuku
Financial Crimes Investigation Board
Mali Suçları Araştırma Kurulu İsim, Ceza Hukuku
financial crimes investigation expert
mali suçları araştırma uzmanı İsim, Ceza Hukuku
objective elements of crime
suçun maddi unsurları İsim, Hukuk
organised crime
organize suç İsim, Ceza Hukuku
organised crime group
organize suç örgütü İsim, Ceza Hukuku
participate in an organized criminal group
organize suç örgütüne katılmak Fiil, Ceza Hukuku
subjective elements of crime
suçun manevi unsurları İsim, Hukuk
war crimes
savaş suçları İsim, Uluslararası Hukuk
war crimes tribunal
savaş suçları mahkemesi İsim, Hukuk
white-collar crimes
beyaz yakalı suçları İsim, Ceza Hukuku
a charge of crime
itham
abetment in crime
suçluya yardım etme
abetment in crime
suç ortaklığı
abetment in crime
suça teşvik
absolute terror crime
mutlak terör suçu İsim, Hukuk
accomplished crime
işlenmiş suç
aid someone (in crime
yardakçılık etmek Fiil
alleged crime
atılı suç İsim, Hukuk
anti-smuggling and organized crime
kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele (KOM) İsim, Kamu Yönetimi
associate in crime
suç ortağı
atone for a crime
bir suçu affettirecek harekette bulunmak Fiil
atrocious crime
dehşet verici suç
atrocious crime
sakatlamak ve yaralamak suretiyle yapılan müessir fiil
attempt crime
cürme teşebbüs
attempted crime
cürme teşebbüs
attempted crime
suç girişimi
attempted crime
suç teşebbüsü
be a positive crime
kesin bir suç teşkil etmek Fiil
be linked by crime
işlenen bir suçla ilişkisi olmak Fiil
be linked by crime
işlenen bir suç ile ilişkisi olmak Fiil
be old in crime
eski bir suçlu olmak Fiil
be predisposed to crime
suç işlemeye eğilimli olmak Fiil
capable of crime
suç işleyebilir
capital crime
cezası idam olan suç
capital crime
cezası ölüm olan suç
capital crime
en ağır şekilde cezalandırılan suç
charged crime
atfedilen suçlama İsim, Hukuk
class as crime
suç olarak sınıflandırmak Fiil
commission of a crime
bir suçun işlenmesi
commit a crime
cürüm işlemek Fiil
commit a crime
suç işlemek Fiil
commit a crime
bir suç işlemek Fiil
commit a serious crime
ciddi suç işlemek Fiil
commit a serious crime
ciddi bir suç işlemek Fiil
commit crime
suç işlemek Fiil
common law crime
örf ve âdet hukukuna göre suç sayılan fiil
computer crime
bilgisayar suçu Bilgi Teknolojileri
computer-related crime
bilgisayarla ilişkili suç İsim, Ceza Hukuku
confess a crime
bir suçu itiraf etmek Fiil
confess a crime
suçu itiraf etmek Fiil
connivance in a crime
bir suça iştirak
connive at a crime
bir suça ortak olmak Fiil
constructive crime
aslında cezai müeyyide uygulanamayacak olan ancak istidlal ve ima yoluyla suç şeklinde yorumlanan fiil
continuing crime
mütemadi suç (failin harekete geçmesi ile son bulmayarak , icrası bir süre uzayan suç
continuous crime
mütemadi suç (tek bir kaza dairesi içinde işlenmemiş suç
denominate something . a crime
bir şeyi suç diye adlandırmak Fiil
denominate something as crime
bir şeyi suç diye adlandırmak Fiil
denounce a crime
suç duyurusunda bulunmak Fiil, Hukuk
detect a crime
bir cinayeti ortaya çıkarmak Fiil
detect a crime
bir suçu açığa çıkarmak Fiil
detect a crime
suçu açığa çıkarmak Fiil
detection of crime
cinayetin ortaya çıkarılması
disguise proceeds of crime
suç gelirlerini maskelemek Fiil, Ceza Hukuku
electronic crime
bundan sonra uzman kullanıcılar kayıt ve verileri kendi çıkarlarına yöneltirler
electronic crime
özel programlar uygulanarak bir giriş kodu bulunması yoluyla başka bilgisayarların programlarına girilmesi
electronic crime
bilgisayar aracılığıyla işlenilen suçlar
electronic crime
elektronik suç
element of crime
suç unsuru İsim, Hukuk
elements of crime
suç unsurları İsim, Hukuk
environmental crime
çevre suçu İsim, Ceza Hukuku
expose a crime
bir suçu ortaya çıkarmak Fiil
extraditable crime
iade edilebilir suç İsim, Hukuk
financial crime
mali suç İsim, Ceza Hukuku
fruits of crime
suçtan elde edilen şeyler İsim
genocidal crime
soykırım suçu İsim, Hukuk
hate crime
nefret suçu İsim, Hukuk
high crime
ağır ve vahim suçlar
implicated in a crime
bir suça karışmış olmak Fiil
in famous crime
şeref ve haysiyeti ilgilendiren cürüm
incapable of crime
suç işleme ehliyeti olmama
incentive to crime
suç işlemeye teşvik
inchoate crime
yarım kalmış suç
incitement to crime
suç işlemeye tahrik İsim, Hukuk
increase in crime
işlenen suçlarda artış
infamous crime
çirkin suç
infamous crime
yüz kızartıcı suç İsim, Hukuk
inquire into a crime
bir suçu araştırmak Fiil
instantaneous crime
ani suç
instantaneous crime
ani suç (tek bir fiil ile meydana gelen suç
instigator of a crime
bir suçun kışkırtıcısı
instigator of a crime
bir suçun tahrikçisi
international crime
uluslararası suç İsim, Uluslararası Hukuk
investigate a crime
kovuşturmak Fiil
investigate a crime
bir suç tahkikatı yapmak Fiil
jump in crime
suç işleme oranında ani artış
laundering proceeds of crime
suç gelirlerinin aklanması İsim, Hukuk
mean crime
alçakca işlenen suç
mean crime
alçakça işlenen suç
military crime
askeri suç İsim, Hukuk
minor crime
ufak suç
negligent crime
taksirli suç İsim, Hukuk
nest of crime
suç yuvası İsim
organised crime
örgütlü suç
organised crime
organize suç İsim
organized crime
çete suçu İsim, Hukuk
organized crime
organize suç İsim
organized crime
örgütlü suç İsim, Ceza Hukuku
organized crime
organize suç İsim
partnership in crime
suç ortağı
past crime
sabıka
perpetrate a crime
bir suç (cürüm) işlemek Fiil
perpetrate a crime
suç işlemek Fiil
perpetrate a crime
bir suç işlemek Fiil
perpetrating a crime
irtikâp
perpetration of a crime
bir suçun işlenmesi
perpetrator of a crime
bir cürmün faili
petty crime
adi suç İsim, Hukuk
political crime
devlet karşı işlenen suç
political crime
siyasi suç İsim, Hukuk
predicate crime
öncül suç İsim, Ceza Hukuku
prevention of crime
suçun önlenmesi
proceeds of crime
suç geliri İsim, Hukuk
proceeds of crime
suç gelirleri İsim, Hukuk
pull off a crime
suç işlemek Fiil
reconstruct a crime
geçmişte işlenmiş bir suçu ayrıntılarına inerek yeniden incelemek Fiil
reconstruction of a crime
geçmişte işlenmiş bir suçu ayrıntılarına inerek yeniden inceleme
relative crime
nispi suç İsim, Hukuk
relative terror crime
nispi terör suçu İsim, Hukuk
replapse into crime
yeniden suç işlemek Fiil
scandalous crime
lekeleyici suç
scent a crime
bir suçun kokusunu almak Fiil
serious crime
ağır cezalık suç İsim, Hukuk
slur a crime
suçu gizlemek Fiil
slur a crime
bir suçu gizlemek Fiil
slur a crime
bir suçu örtbas etmek Fiil
species of crime
suç çeşitleri İsim
statutory crime
yasaların cezalandırdığı cürüm.
suppression of crime
suç ile mücadele
terrorist crime
terör suçu
to reek with crime
cinayet yatağı olmak.
This district reeks with crime: Bu semt cinayet yatağıdır.
ugly crime
alçakça işlenen suç
war crime
savaş suçu.
war criminal: savaş suçlusu. İsim
weed out a crime
bir suçu kökünden söküp atmak Fiil
crime against humanity
insanlığa karşı işlenen suç İsim, Hukuk
crime against humanity
insanlığa karşı suç İsim, Uluslararası Hukuk
crime against humanity
insanlık suçu İsim, Hukuk
crime against nature
olağandışı cinsel ilişki suçları İsim
crime against the government
hükümete karşı suç İsim, Hukuk
crime against the other
karı kocanın birbirine karşı işlediği suç
crime against the state
devlet karşı işlenen suç
crime against the state
devlete karşı suç İsim, Ceza Hukuku
crime detection
suç araştırması yapma
crime fiction
cinayet romanı
crime in progress
işlenmekte olan suç İsim, Hukuk
crime involving another crime
müteselsil suç
crime legislation
ceza mevzuatı
crime machine
suç makinesi İsim
crime of false coining
kalpazanlık suçu
crime of lese majesty
vatana ihanet suçu
crime of passion
kıskançlık cinayeti İsim, Hukuk
crime of passion
tutku cinayeti İsim, Hukuk
crime of passion
tahrik altında işlenen suç İsim, Hukuk
crime passionel
kıskançlıktan doğan cinayet, aşk cinayeti. İsim
crime passionnel
eş ya da metresin sadakatsizliğinden doğan cinayet
crime passionnel
(Fr) eş ya da metresin sadakatsizliğinden doğan cinayet
crime play
cinayet oyunu
crime prevention
suç önleme
crime prevention
suç işlenmesinin önlenmesi İsim, Hukuk
crime prone
suç işlemeye eğilimli suç
crime prone
suç işlemeye eğilimli
crime rate
suç oranı İsim, Hukuk
crime report
suç duyurusu Hukuk
crime reporter
polis muhabiri
crime scene
suç mahalli Hukuk
crime scene
olay yeri İsim
crime scene investigation (CSI)
olay yeri inceleme İsim, Hukuk
crime sheet
sabıka dosyası İsim
crime wave
cinayet dalgası, cinayetlerin hızla artışı. İsim
crime writer
cinayet romanları yazarı
no crime without culpability
kusursuz suç olmaz İsim, Hukuk
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.