1. bağlılık, bel bağlama.
  2. güven(me), güvenç, emniyet, itimat.
    place dependence = dependance on someone: birine güvenmek.
  3. bağlı/tâbi olma, tâbiiyet.
    The dependence = dependance of an effect upon a cause.
  4. dayanma, muhtaç olma, eline bakma, emir kulluğu.
  5. asılma, sarkma.
ailesine bağımlı olmak Fiil
ailesine bağımlı olma
ana babasının eline bakma
bir gözlemde olabilecek hata ölçüsü
ihracata bağımlılık
bağımlı
bağımlı yaşamak Fiil
kısmi bağımlılık
fiziksel bağımlılık İsim, Farmakoloji
fizyolojik bağımlılık İsim, Farmakoloji
fiziksel bağımlılık İsim, Farmakoloji
madde bağımlılığı İsim, Psikoloji
teknolojik bağımlılık
ihracata bağımlı olma
dış ticarete bağımlı olma
birinin sözlerine bel bağlamak Fiil