1. Fiil onaylamamak, tasdik/tasvip/tensip etmemek, reddetmek.
    The court disapproved the verdict.
bir iddianın asılsızlığını kanıtlamak Fiil
tenkit etmek, kabul etmemek, başka fikirde/kanaatte olmak, karşı/muhalif/aleyhinde olmak.
He disapproves
of mothers going out to work, in fact he disapproves very strongly.
beğenmemek, hoşlanmamak, doğru/uygun/münasip bulmamak.
The boy disapproved of going to school in summer.
birinin davranışını onaylamamak Fiil