Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. düşman, hasım.
    to make enemies: düşman edinmek.
    deadly/mortal enemy: can düşmanı.
    They
    are deadly enemies: Can düşmanıdırlar.
    enemy-occupied territory: düşman işgalindeki topraklar.
    The army advanced to meet the enemy. His behavior made him many enemies. They are enemies (of each other).
    How goes the enemy
    k.d. Saat kaç?
  2. düşman+, düşmanca.
    enemy territory: düşman toprakları.
    enemy alien: düşman uyruğu: kendi
    milleti ile savaş halindeki ülkede oturan şahıs.
  3. muhalif, muhasım, hasmane.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

be one's own enemy
kendi kendinin düşmanı olmak Fiil
be one's own enemy (nobody's enemy but one's own)
kendi kendinin düşmanı olmak Fiil
retaliate upon one's enemy
düşmanına misilleme yapmak Fiil
abandon a position to the enemy
bir mevzii düşmana terketmek Fiil
abandon a position to the enemy
bir mevzii düşmana terk etmek Fiil
alien enemy
bir düşman ülkenin vatandaşı
alien enemy
düşman bir memleketin uyruklusu
alien enemy
düşman yabancı
amuse the enemy
düşmanı oyalamak Fiil
be at grips with the enemy
düşmanla kapışmak Fiil
be in the pay of the enemy
vatanına ihanet etmek Fiil
clear of the enemy
düşmandan temizlenmiş
clear of the enemy
düşmanın olmaması
clear of the enemy
düşman yok
common enemy
ortak düşman İsim
common enemy
müşterek düşman İsim
communist class enemy
sınıf düşmanı
communist class enemy
proleteryanın iktidara gelmesini engelleyen ya da iktidarı elinde tutan sınıf
contact with the enemy
düşmanla temas
covert enemy
gizli düşman
dash at the enemy
düşmana saldırma
deadly- enemy
can düşmanı
declared enemy
can düşmanı
declared enemy
kesin düşman
deep enemy
esaslı düşman
deliver a fortress to the enemy
bir kaleyi düşmana teslim etmek Fiil
descent upon the enemy
düşmana baskın
dictate terms to a defeated enemy
yenilgiye uğramış bir düşmana teslim şartlarını dikte ettirmek Fiil
dictate terms to a deflated enemy
yenilgiye uğramış bir düşmana teslim şartlarını dikte etmek ettirmek etmek Fiil
dive down on the enemy
düşman üzerine çullanma
face the enemy
düşmana karşı çıkmak Fiil
failing morale of the enemy
düşmanın bozulan morali
failing morale of the enemy
düşmanın bozulan moral,
fall into the hands of enemy
düşmannın eline düşmek Fiil
fall into the hands of enemy
düşmanın eline düşmek Fiil
fling back the enemy
düşmanı geri püskürtmek Fiil
force an action on the enemy
düşmanı çarpışmaya zorlamak Fiil
formidable enemy
azılı düşman İsim
go over to the enemy
düşman tarafına geçmek Fiil
he fled before the enemy
düşmandan kaçtı
hereditary enemy
kan düşmanlığı
hold off the enemy
düşmanı kovmak Fiil
intelligence with the enemy
düşmanla muhaberede bulunmak Fiil
intelligence with the enemy
düşman hakkında gizli bilgi
inveterate enemy
ezeli düşman
launch an attack upon the enemy
düşmana saldırıda bulunmak Fiil
make a dash at the enemy
düşmana saldırıda bulunmak Fiil
make inroads upon the enemy
düşmana baskınlar yapmak Fiil
mortal enemy
can düşmanı İsim
observation of the enemy
düşmanı gözetleme
oppose a rigorous resistance to the enemy
düşmana karşı büyük direnç göstermek Fiil
outflank the enemy
düşmanın kanadını çevirmek Fiil
overcome the enemy
düşmanla baş etmek Fiil
overwhelm the enemy
düşmanı şaşkına çevirmek Fiil
pin down the enemy
düşmanın yerini saptamak Fiil
potential enemy
düşman olması muhtemel kişi
potential enemy
gizli güç
prevail over an enemy
düşmana galip gelmek Fiil
professed enemy
açık düşman
propaganda of the enemy
düşman propagandası İsim
propaganda of the enemy
düşman propogandası İsim
public enemy
halk düşmanı, halk güvenliği için tehlikeli olan sabıkalı kimse. İsim
public enemy
bir kimsenin milleti ile harp halinde olan (başka) millet. İsim
range oneself with the enemy
düşmanın tarafını tutmak Fiil
range oneself with the enemy
düşmanla bir olmak Fiil
rectification of an enemy
bir muhasebe kaydının düzeltilmesi
render a fortress to the enemy
kaleyi düşmana teslim etmek Fiil
repel the enemy
düşmanı püskürtmek Fiil
resist the enemy
düşmana karşı direnmek Fiil
retake a town from the enemy
bir şehri düşmandan geri almak Fiil
silence the batteries of the enemy
düşmanın toplarını susturmak Fiil
smash the enemy
düşmanı alt etmek Fiil
soften up an enemy
düşmanı yıpratmak Fiil
stand out against an enemy
bir düşmana karşı dayanmak Fiil
submit to the enemy
düşmana teslim olmak Fiil
surrender of a fort to the enemy
bir kalenin düşmana teslimi İsim
surrender to the enemy
düşmana teslim olmak Fiil
swoop down the enemy
düşmana çullanmak Fiil
sworn enemy
amansız düşman
sworn enemy
can düşmanı
the Enemy
şeytan, iblis.
trading with the enemy
düşmanla ticaret
transact with enemy
düşmanla alışveriş yapmak Fiil
treat someone as an enemy
düşmanlık etmek Fiil
withstand the onset of the enemy
düşmanın saldırısına karşı koymak Fiil
enemy action
düşman hareketi
enemy action
düşman harekâtı
enemy acuse
düşman hareketi
enemy aircraft
düşman uçağı
enemy camp
düşman ordugâhı
enemy country
düşman ülke
enemy flag
düşman bayrağı
enemy fleet
düşman donanması
enemy fleet
düşman filosu İsim
enemy forces
düşman kuvvetleri İsim
enemy government
düşman hükümeti
enemy incursion (plane)
düşman akını
enemy line
düşman hattı
enemy movement
düşman hareketleri İsim
enemy number one
baş düşman
enemy occupied territory
düşman işgali altındaki toprak
enemy of religion
din düşmanı İsim, Din ve İnanç
enemy of the people
halk düşmanı
enemy propaganda
düşman propagandası İsim
enemy property
düşman malı
enemy ship
düşman gemisi
enemy state
düşman devlet
enemy troops
düşman birlikleri İsim
enemy world
düşman dünyası İsim
enemy's lines
düşman hatları İsim
enemy's lobs
düşman hatları İsim
betray someone into enemy hands
birini düşmana teslim etmek Fiil
break down the enemy's resistance
düşmanın direncini kırmak Fiil
carry the enemy's position
düşman mevziini ele geçirmek Fiil
carry the enemy's position
düşman mevziini zapt etmek Fiil
carry the war in the enemy's land
savaşı düşman topraklarına götürmek Fiil
carry the war into the enemy's camp
düşmandan erken davranmak, atik davranıp önceden hücum etmek.
check the enemy's advance
düşmanın ilerlemesini durdurmak Fiil
cut off the enemy's retreat
düşmanın geri çekilmesini kesmek Fiil
cut up the enemy's forces
düşman kuvvetlerini yok etmek Fiil
develop an enemy's position
düşman mevziini gözlemek Fiil
dislodge the enemy from a position
düşmanı bir mevziden uzaklaştırmak Fiil
drive the enemy out of the country
düşmanı memleketten kovmak Fiil
drive the enemy out of their position
düşmanı mevzilerinden çıkarmak Fiil
encircled by enemy forces
düşman kuvvetleri tarafından çevrilmiş
expulsion of enemy nationals
yabancı uyrukluların memleketten çıkarılması
force the enemy to retreat
düşmanı çekilmeye zorlamak Fiil
give the enemy hell
harekete geçirmek Fiil
give the enemy hell
düşmanı fena halde sıkıştırmak Fiil
have a strong enemy to contend with
savaşacak amansız düşmanı olmak Fiil
have secret c a of the enemy's plans
düşman planları hakkında gizli bilgi sahibi olmak Fiil
have strong enemy to contend with
savaşacak amansız düşmanı olmak Fiil
hide from the enemy in a slight depression
düşmandan gizlenmek için küçük bir çukura girmek Fiil
impede the enemy's movements
düşman hareketlerini engellemek Fiil
in the enemy hands
düşman ellerinde
infiltrate the enemy lines
düşman hatlarına gizlice girmek Fiil
intercept the enemy's bombers
düşmanın bombardıman uçaklarının yolunu kesmek Fiil
jam the enemy's station during the war
savaş sırasında düşman yayın istasyonuna parazit yapmak Fiil
jam the enemy's stations during the war
düşman radyo istasyonlarını savaş sırasında bozmak Fiil
make an enemy of sb
birini kendine düşman yapmak Fiil
make incursions into an enemy's country
düşman topraklarına saldırmak Fiil
make no resistance to the enemy's advance
düşmanın ilerlemesi karşısında direnme göstermemek Fiil
make oneself an enemy for sb
birini kendine düşman yapmak Fiil
manoeuvre manoeuver the enemy out of a position
düşmanı mevziinden çıkartacak manevra yapmak Fiil
observe the enemy's movement
düşmanın hareketlerini gözetlemek Fiil
occupation of enemy territory
düşman toprağının işgali
occupy the enemy's capital
düşmanın başkentini işgal etmek Fiil
overrun by enemy troops
düşman birliklerin istilasına uğramak Fiil
penetrate through the enemy's lines
düşman hatlarına sızmak Fiil
pepper the enemy with machine-gun fire
düşmanı makinelitüfek ateşine tutmak Fiil
pick up enemy planes by search lights
ışıldaklarla düşman uçaklarını tesbit etmek Fiil
pierce the enemy's lines
düşman hatlarını yarmak Fiil
put the enemy to flight
düşmanı kaçırmak Fiil
put the enemy to flight
düşmanı kaçırtmak Fiil
storm the enemy's position
düşman mevziine saldırmak Fiil
sue the enemy for peace
düşmana barış için yalvarmak Fiil
take the enemy in flank
düşmana karşı yandan harekete geçmek Fiil
The enemy of my enemy is my friend.
Düşmanımın düşmanı dostumdur.
treat with the enemy for peace
düşmanla barış müzakerelerine girişmek Fiil
turn the enemy's flank
düşmanın kanadını yandan toparlamak Fiil
underestimate the enemy's strength
düşmanın kuvvetini küçümsemek Fiil
upset the enemy's plans
düşmanın planlarını altüst etmek Fiil
wear down the enemy's resistance
düşmanın direncini kırmak Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.