Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. her şey.
    everything is ready now for the party. I've forgotten everything I learnt at school.
  2. en önemli şey/kimse.
    Happiness is everything. Her daughter is everything to her.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

do everything in one's power (to ...)
(... için) elinden gelen herşeyi yapmak Fiil
do everything in one's power (to ...)
(... için) yapabileceği herşeyi yapmak Fiil
do everything in one's power (to ...)
(... için) ne gerekiyorsa yapmak Fiil
Everything's fine.
Herşey yolunda. Cümle, Deyim
Everything's fine.
Herhangi bir sorun yok. Cümle, Deyim
Everything's fine.
İyilik sağlık. Cümle, Deyim
Everything's on track.
Herşey yolunda. Cümle, Deyim
Everything's on track.
Herhangi bir sorun yok. Cümle, Deyim
Everything's on track.
İyilik sağlık. Cümle, Deyim
write everything in one's own hand
her şeyi kendi eliyle yazmak Fiil
and everything
vesaire, buna benzer şeyler.
be perfect in everything
her şeyde mükemmel olmak Fiil
disparage everything
her şeyi kötülemek Fiil
hold everything
bekle
hold everything
her şey dursun
look for an evil intention in everything
her şeyde bir kötü niyet aramak Fiil
look for an evil intention in everything
her şeyde kötü niyet aramak Fiil
make a joke of everything
şakaya vurmak Fiil
money is a passport to everything
para her kapıyı açar
provide for everything
her türlü tedbiri almak Fiil
rubber stamp everything
kafa sallamak Fiil
run the risk of losing everything
her şeyi kaybetme riski ile karşılaşmak Fiil
run the risk of losing everything
her şeyini kaybetme riski ile karşılaşmak Fiil
there's time and a place for everything
herşeyin zamanı zemini var
everything (all) but the kitchen sink
lüzumundan/haddinden fazla, pek çok.
He's only staying 3 days, but he arrived here with everything
but the kitchen sink (=lots of bags, cases etc.): Yalnız 3 gün kalacak, fakat bir sürü lüzumsuz eşya getirmiş.
everything but the kitchen sink
akla gelebilecek herşey İsim, Deyim
everything but the kitchen sink
aklına ne gelirse İsim, Deyim
everything but the kitchen sink
gerekli gereksiz herşey İsim, Deyim
everything but the kitchen sink
eline ne geçerse İsim, Deyim
everything went according to plan
her şey tasarlandığı gibi oldu
Everything went fine.
Herşey yolunda gitti.
be everything to sb
biri için her şey olmak Fiil
carry all/everything before one
tam başarı sağlamak, büyük zafere/başarıya ulaşmak, her mukavemeti kırmak, bütün rakipleri yenmek.
carry everything before one
bir işte yüzde yüz başarı kaydetmek Fiil
Despite everything,
Herşeye rağmen,
do everything another person asks for
bir sözünü iki etmemek Fiil
do everything with due measure
her şeyi kararında bırakmak Fiil
do everything you can to ...
...mek için elinden gelen herşeyi yapmak Fiil
have everything dead a and in order
her şey yerli yerinde ve düzenli olmak Fiil
have everything in its place
her şey yerli yerinde olmak Fiil
if everything goes fine
herşey yolunda giderse Zarf
if everything goes fine
bir aksilik olmazsa Zarf
if everything goes fine
bir aksilik çıkmazsa Zarf
if everything goes well
herşey yolunda giderse Zarf
if everything goes well
bir aksilik olmazsa Zarf
if everything goes well
bir aksilik çıkmazsa Zarf
plan everything ahead
her şeyi önceden tasarlamak Fiil
put everything back into the melting pot
her şeyi yeniden soru konusu yapmak Fiil
put everything out of order
her şeyi bozmak Fiil
situation in which everything is expensive
pahalılık
spend everything he has
varıni yoğunu sarfetmek Fiil
taking everything into account
her şey nazarı itibara alındığında
taking everything into consideration
her husus gözönüne alındığı takdirde.
turn everything inside out
her şeyin altını üstüne çevirmek Fiil
turn everything into a jest
her şeyi şakaya vurmak Fiil
turn everything topsy turvy- turvy
her şeyi altüst etmek Fiil
turn everything upside down
her şeyi altüst etmek Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.