Türkçe-Ingilizce Çeviri

  1. cell
  2. square
  3. friendship
  4. spring
  5. drawer
  6. stall
  7. loop
  8. rack
  9. span
  10. eye
  11. esteem
  12. mesh
  13. sight
  14. box
  15. pane
  16. aperture
  17. case
  18. part
  19. source
  20. pore
  21. orifice
  22. seeing
  23. bud
  24. canton
  25. culvert
  26. squall
  27. love
  28. eyelet
  29. water-hole
  30. bin
  31. eyehole
  32. İsim compartment
  33. cubby hole
  34. division
  35. bord
  36. node
  37. way of behaving
  38. (water) spring
  39. (of a needle) eye
  40. İsim evil eye
  41. bad luck caused by another's envy
  42. pigeon hole
  43. well-sink
  44. head buckle
  45. attitude
  46. loculus
Türkçe-Ingilizce çeviriler: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

ağ gözü
mesh
alet tablosu eldiven gözü
glove box
anasının gözü
tricky
anasının gözü
(col) sly
gözaltı
detention İsim, Hukuk
gözdağı
intimidation İsim
kalıp gözü
mold cavity İsim, Makine
kalıp gözü
mould cavity İsim, Makine
kedi gözü
cat's eye
kedi gözü
tail lamp (of a car)
sığır gözü
ox eye
terazi gözü
scale
terazi gözü
pan or scale of a balance
yazı masası gözü
pigeonhole
ağ göz
mesh
cam göz
glass eye
kem göz
evil eye İsim
morarmış göz
shiner
takma göz
artificial eye
göz ...
optical
göz açamamak
to have no rest or respite Fiil
göz açtırmamak
to give no respite (to Fiil
göz açtırmamak
to give no chance to recover Fiil
göz akı
white
göz alabildiğine
as far as the eye can see
göz aldanması
optical illusion
göz alıcı
brilliant
göz alıcı
dazzling
göz alıcı
glaring
göz alıcı
gorgeous Sıfat
göz alıcı
glamorous Sıfat
göz alıcı
attractive
göz alıcı
grandiose
göz alıcı
splashy
göz almak
to catch the eye Fiil
göz aşinalığı
a slight acquaintance
göz atış
shufti shufty
göz atma
gander
göz atma
peek
göz atma
running glance
göz atmak
to a load of Fiil
göz atmak
to peek Fiil
göz atmak
to browse Fiil, Bilgi Teknolojileri
göz atmak
to glance Fiil
göz atmak
to glance at Fiil
göz atmak
to run an eye over Fiil
göz atmak
to take a look Fiil
göz bağı
blindfold
göz bankası
eye bank İsim
göz banyosu
(slang) girl-watching İsim
göz banyosu
eye bath İsim
göz banyosu
eyewash İsim
göz bebeği
pupil of the eye İsim, Anatomi
göz boyama
eyewash
göz boyamak
to hoodwink Fiil
göz boyayan
flashy
göz boyayıcı
illusory
göz çıkarmak
to coventry act Fiil
göz çukuru
eyehole
göz çukuru
orbit
göz dikmek
to long to possess Fiil
göz dikmek
to covet Fiil
göz doktoru
ophthalmologist İsim, Oftalmoloji
göz doktoru
eye doctor İsim, Oftalmoloji
göz doktoru
oculist İsim, Oftalmoloji
göz doktoru
eye M.D. İsim, Oftalmoloji
göz doldurmak
to look surprisingly good Fiil
göz doyurmak
to satisfy completely Fiil
göz doyurmak
to give a lot Fiil
göz gezdirme
dekko
göz gezdirmek
to cast an eye (over Fiil
göz gezdirmek
to run over Fiil
göz gezdirmek
to look over Fiil
göz göz
spongy
göz göz
checker-work
göz göz
reticulated
göz göz
cellular
göz göz
porose
göz göz
pervious
göz göz
checkered
göz göz
meshed
göz göz
porous Sıfat
göz göz
celled
göz göz
honeycombed
göz hapsi
(law) surveillance
göz hapsi
confinement İsim
göz hapsinde
under arrest
göz hastanesi
eye hospital İsim, Tıp
göz hizasında
at eye level
göz iltihabı
pinkeye
göz işareti
wink
göz kamaştırıcı
gorgeous Sıfat
göz kamaştırıcı
stunning İsim
göz kamaştırıcı
spectacular İsim
göz kamaştırıcı
glittering İsim
göz kamaştırıcı
magnificent İsim
göz kamaştırıcı
enchanting İsim
göz kamaştırıcı
splendid İsim
göz kamaştırıcı
glamorous Sıfat
göz kamaştırıcı
brilliant İsim
göz kamaştırıcı
resplendent İsim
göz kamaştırıcılık
glamour
göz kamaştırmak
to daze Fiil
göz kamaştırmak
to dazzle Fiil
göz kamaştırmak
to glare Fiil
göz kapağı
palpebra İsim, Anatomi
göz kapağı
eyelid İsim, Anatomi
göz kararı
tumb rule
göz kararı
by rule of thumb
göz kararı
roughly speaking
göz kararı
by just looking at it
göz kararı
straight eye
göz kararıyla
by inspection
göz kırpıştırma
twinkle
göz kırpıştırmak
to twinkle Fiil
göz kırpma
wink
göz kırpma
winking
göz kırpma
blink
göz kırpmadan
in a flash
göz kırpmak
to blink the eyes Fiil
göz kırpmak
to make eyes at sb Fiil
göz kırpmak
to nictate Fiil
göz kırpmak
to blink Fiil
göz kırpmak
to nictitate Fiil
göz korkutucu
daunting Sıfat
göz koymak
to set one's sights on Fiil
göz koymak
to covet Fiil
göz küresi
eyeball
göz merceği
viewfinder
göz sürmesi
kohl
göz süzme
glad eye
göz süzmek
to give someone the glad eye Fiil
göz teması
eye contact İsim
göz tembelliği
lazy eye İsim, Tıp
göz yanılsaması
optical illusion
göz yanması
humidifier fewer
göz yaşartıcı
lachrymose Sıfat
göz yaşı
tear İsim, Tıp
göz yorgunluğu
eye restrain
göz yumma
condonation
göz yumma
indulge
göz yumma
allowance
göz yumma
connivance
göz yumma
sufferance
göz yumma
complaisance
göz yummak
to pass over Fiil
göz yummak
to condone Fiil
göz yummak
to take no notice of Fiil
göz yummak
to overlook Fiil
göz yummak
to wink at Fiil
göz yummamak
not to overlook another's fault
göz yuvarlağı
eyeball
göz yuvarlağı
orb
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe Sözlük (Kubbealti Lugati)

  1. İnsanda ve ... görme organı
Kubbealti Akademisi Kültür ve Sanat Vakfi isbirligiyle yayinlanan özet bilgilerdir. Kelimenin kökeni, tüm anlamlari ve örnek cümleler için www.kubbealtilugati.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.