1. şefkatli, müşfik, merhametli, iyi kalpli, hayırsever.
    The kindliest (the most kindly) person I have ever met.
  2. mülâyim. ılımlı, mutedil, (kural, yasa vb.), yumuşak, hoş, lâtif, nazik.
    a kindly climate: ılıman
    iklim.
    a kindly smile: hoş/nazik bir gülümseme.
    in a kindly tone: yumuşak bir tonla.
  3. yararlı, faydalı.
    a kindly soil. give someone kindly advice.
  4. şefkatle, merhametle, iyi kalplilikle, hayırseverlikle.
  5. yürekten, candan, gönülden.
    We thank you kindly.
  6. iyi niyetle, severek, seve seve, müsait bir şekilde.
  7. lütfen, nezaketen.
    Would you kindly close the door?
  8. (a) doğal, tabiî, (b) yasal, kanunî.
selam söylemek Fiil
gönül okşamak Fiil
lütfen
Gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim. İsim
biri için şefkatli duygular beslemek Fiil
birisine sıcak yakınlık duymak Fiil
(a) hoş karşılamak, hoşgörmek, müsamaha göstermek.
to take kindly the new ideas. (b) yaratılıştan
sevmek/ilgi göstermek.
A duck takes kindly to water: Ördek yaratılıştan suyu sever.
hoşlanmak, hoşuna gitmek.