1. İsim gülüş, gülme, hande, kahkaha.
    Their laughter could be heard in the next room.
katılırcasına gülmek, gülmekten kasıkları çatlamak.
vidaları gevşetmek (argo) Fiil
gülmekten katılmak Fiil
kahkahayı basmak, gülmekten katılmak, katıla katıla gülmek.
The speaker's mistake was so funny the
audience exploded with laughter.
gür kahkaha.
gürültülü bir kahkaha İsim
gülmekten kırılmak Fiil
kahkaha, haykırarak gülüş.
kahkaha tufanı.
katılırcasına gülmek, güle güle kasıkları çatlamak.
He made us cry with laughter: Okadar güldürdü
ki gözlerimizden yaş geldi.
katılırcasına gülmek, güle güle kasıkları çatlamak.
He made us cry with laughter: Okadar güldürdü
ki gözlerimizden yaş geldi.
kahkahalarla gülmek.
kahkahalarla gülmek, kahkahalarla çınlatmak.
katılırcasına gülmek, güle güle kasıkları çatlamak.
He made us cry with laughter: Okadar güldürdü
ki gözlerimizden yaş geldi.
kahkahalarla (etrafı) çınlatmak.
kahkahalarla gülmek.