1. İsim hoşlanma, sevme, hazzetme.
    take a liking to someone: birisinden hoşlanmak, kanı kaynamak, ısınmak.

    I have taken a liking to him: Ona ısındım/kanım kaynadı.
  2. İsim yeğleme, yeğ tutma, tercih.
  3. İsim haz, zevk, sevilen/hoşlanılan/hoşa giden şey.
    It's not my liking to go walking on a cold day.
  4. İsim ilgi, meyil, alâka.
    She had a liking to children. He had a greater liking for science.
  5. İsim düşkünlük, iptilâ.
    to have a liking for sweets: tatlıya düşkün olmak.
zevkine/meşrebine uygun.
food to my liking: hazzettiğim yemek.
It's not to my liking: Ondan
hazzetmem.
Is this to your liking: Bu zevkinize uygun mu?
sempati duymak Fiil
birine hemen içi ısınmak Fiil
birine hemen kanı kaynamak Fiil