1. İsim konuş
  2. İsim mahal
  3. İsim yerini bulma/keşfetme/tayin ve tespit etme.
  4. İsim yer, mevki, mahal, semt.
    The cottage was in a sheltered location. The scouts disputed about the location of the camp.
  5. İsim (belirli özellikteki) yer, mekân, mevki, (bir işe tahsis edilen) alan, saha, bölge.
    a mining location:
    maden bölgesi.
    a good location for a drugstore.
  6. İsim, Bilişim yer, bellek yeri: genellikle bir sekizli saklanabilecek bellek öğesinin konumu.
  7. İsim, Sinema yer, (dışarıda) çevirim yeri (genellikle stüdyo dışındaki yer).
    on location: dışarıda.
    location
    hunt: yer seçimi.
    location man = location manager: dışarıda çevirim görevlisi.
    location shooting: dışarıda çevirim.
    location unit: dışarıda çevirim takımı.
  8. İsim, Hukuk kiralama, kiraya verme.
iyi bir semtte olmak Fiil
bit yeri
işyerinin bulunduğu yer
şirket mahalli
satın alma yeri
ticari ikamet yeri
dizin yeri Bilgi Teknolojileri
saptanmış yer (bir dergide arka arkaya gelen iki ya da daha çok nüsha için reklamcı tarafından kiralanmış yer
(açık hava reklamcılığında) trafiğin geliş yönündeki reklam yeri
yol güzergâh tayini
yol geçirme
bireysel yer (yalnızca bir açıkhava reklamının sergilenebileceği yer
emtea sigortacısının flotan poliçe tahtında bir mahal itibariyle rizikoya maruz kaldığı azami miktar
bellek yeri.
maden ocağı yeri
paralel yer (bir sokak ya da yola paralel durumda olan açıkhava reklam yeri
fabrikanın yeri
satış mahalli
film çekimini açık yerde yapmak Fiil
ambar mevkii
(US) ambarın mevkii
eğitim mahalli
mahal analizi
yer sayıcı
yer sayacı
konum verisi, lokasyon verisi İsim, Yazılım
emlak komisyoncusu
semt unsuru
dış çekim
yer ismi İsim
şirket mal varlığının saptanması
borçların icra mahalli
bir sanayi için yer tespiti
memurların yerleştirilmesi
sayfa düzeni
arıza tespit programı
bir telsiz operatörünün yerini belirlemek Fiil
organize sanayi bölgesi (hükümetin bir bölgede yeni kurulacak endüstrinin yerinin seçimine olan müdahalesi İsim