artık ortada yok, yerinde yeller esiyor.
anlaşıldı, gerisi malûm, fazla söze gerek yok.
"I saw him leaving her flat at 6.30 in the morning." "Say no more!"
-den fazla değil.
He is no more German than I am: Kim demiş onu Alman diye?
“I can't understand
it.” “No more can I.” “Bunu anlamıyorum. ” “Benden de al, o kadar.”
mümkün mertebe az.
He never does more work than he can help: Mümkün mertebe az iş yapar (Canını eziyete koşmaz).
hapı yutmak Fiil
takati kesilmek Fiil
Amerikalı kim, o kim! (Ne münasebet, o Amerikalı değildir).