yemin ettirmek, yeminli ifadesini almak.
A notary public is authorized to take oaths.
geçmiş veya halen mevcut vakıalarla ilgili yemin
(US) yeminli beyan (afidavit
(US) geçmiş veya halen mevcut olaylarla ilgili yemin
bir şeyi yeminle tasdik etmek
Fiil
yeminle taahhüt altına girmek
Fiil
birini yeminle bağlamak
Fiil
ciddi yemin (el kaldırmak , kutsal bir şey üzerine el koymak veya başka şekilde ciddiyet atfolunan yemin
el kaldırmak , kutsal bir şey üzerine el koymak veya başka bir şekilde cidd
davayı sonuçlandıran yemin
yemin yerine kaim olan beyan
yemin yerine kaim olan beyan
yeminli beyan vermek
Fiil
birini yemininden ibra etmek
Fiil
yeminden sarfınazar etmek
Fiil
yeminli ifadesini almak
Fiil
bir yemin ifadesinin düzenlenmesi
İsim
birine yemin ettirmek
Fiil
kutsal kitap üzerine el basarak yemin etme
kutsal kitap üzerine basarak yemin etme
yemin etmeye zorlamak
Fiil
mahkeme huzurunda usulü dairesinde yapılan yemin
yeminli ifade vermek
Fiil
yeminli açıklamada bulunmak
Fiil
yeminli bir beyanda bulunmak
Fiil
yeminle bir beyanda bulunmak
Fiil
ant içmek, yemin etmek, kitaba el basmak.
Misak-ı Milli
Özel Isim, Tarih
Milli Misak
Özel Isim, Tarih
(Br) memuriyete giriş yemini
(Br) devlet memuriyeti yemini
milletvekillerinin yemini
(Br) milletvekillerinin yemini
(US) fakir borçlunun yemini (borcunu ödemek için hiç bir varlığı olmayan borçlunun mahkemede bir alacaklıyı
tanık göstererek bu konuda ettiği yemin ;
bir taahhüdün yerine getirileceğine dair tanrı veya kutsal bir şey üzerine
bir vaat veya taahhüdün yerine getirileceğine dair tanrı veya kutsal bir şey üzerine edilen yemin
birine yemin ettirmek
Fiil
birine yemin ettirmek
Fiil
yemin etmeyi reddetmek
Fiil
bir yeminden kurtarmak
Fiil
bir yeminin belirlenmiş biçimi
İsim
yeminli ifade vermek
Fiil
öğrenci andı
İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
tamamlayıcı yemin (taraflardan birine kanaatini güçlendirmek için hâkimce ettirlen yemin
yemin etmek, ahdetmek.
He took (or swore) an oath to avenge himself: Öcünü almaya ahdetti.
yeminli tanıklıkta bulunmak
Fiil
yemin ederek tanıklık etmek
Fiil
(mahkemede) yemin ettirmek.
He swore on his oath that he had never been there. I'll take my oath on it!
yeminli tasdikte bulunmak
Fiil
bir yeminin kutsallığını ihlal etmek
Fiil
ihtiyari yemin (özellikle kazai olmayan işlerde ve kazai yetkisi olmayan bir memur veya merci önünde yapılan yemin
yemin ederken söylenecek sözler
(Br) tereke tenfiz (uygulama) memurunun yemini
anlaşmazlık konusu değeri hakkında davacıya verilen yemin
anlaşmazlık konusunun değeri hakkında davacıya verilen yemin
mahkemenin zoruyla edilen yemin
isteği ile vatandaşlığını değiştiren birinin eski vatandaşlığını terki
İsim
kendi isteği ile vatandaşlığını değiştiren kimsenin eski vatandaşlığını terk ettiğini teyit eden yemini
İsim
(medeni kanun) iftira yemini
kati yemin (dava veya savını kanıtlarla ispatlayan tarafın diğer tarafa teklif ettiği yemin
(gümrük) yemin yerine kaim olmak üzere verilen kati ve sarih ifade
yeminle tanıklık yapmak
Fiil
(US) devlet memurunun görevine başlarken yapması gereken
devlet memurunun görevine başlarken etmesi gereken , şekli kanunla belirlen
şekli kanunla belirlenmiş yemin
taraflardan birine kanısını güçlendirmek amacı ile hâkim tarafından verilen yemin
yemin yerine kaim olmak üzere verilen kati ve sarih ifade
birine yemin ettirmek
Fiil
birine yemin ettirmek
Fiil
birine yemin ettirmek
Fiil
yeminli beyanda bulunmak
Fiil
yemin ederek tanıklık etmek
Fiil
yeminli ifade vermek
Fiil
birine yemin ettirmek
Fiil
bir şey üstüne yemin etmek
Fiil
sadakat yemini etmek
Fiil
birine yemin ettirmek
Fiil
birine yeminini geri aldırmak
Fiil
birine yemininıgeri aldırmak
Fiil
(mahkemede) yemin ettirmek.
He swore on his oath that he had never been there. I'll take my oath on it!
yemin etmek : mahkeme dışı yemin
mahkeme huzurunda veya kazai bir takibat dolayısıyla yapılmayan yemin
Cumhurbaşkanı Andı
Özel Isim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler