occasionally

  1. Zarf arasıra, aradabir, kimi vakit, zaman zaman, bazen.
    very occasionally: çok seyrek, nadiren.
    only
    very occasionally: pek nadiren, bindebir.
    They occasionally stop by to see us: Arasıra bizi ziyarete gelirler.
    I enjoy watching TV occasionally: Arasıra TV seyretmekten hoşlanırım.