1. İsim denk
  2. bohça çıkın.
  3. paket.
    a pack of cigarette.
  4. denk.
  5. parti, bir defada yakalana/istif edilen miktar.
    Last year's salmon pack.
  6. takım, sürü.
    pack of lies: bir sürü yalan.
    a pack of fools: aptallar sürüsü.
  7. sürü, güruh.
    a pack of wolves.
  8. (avcılıkta) köpek sürüsü.
  9. deste.
    a pack of cards: iskambil destesi.
  10. (bkz: pack ice ).
  11. Tıp (a) sargı, (b) tedavi için vücudun sargıya alınması.
  12. merhem, krem vb. gibi tedavi için vücuda sürülen madde.
    a mud pack.
  13. hazır durumda paraşüt.
  14. âdi/aşağılık/pespaye kimse.
  15. bohçalamak.
  16. destelemek, bir araya toplamak, denk etmek.
  17. sıkı sıkıya/tıka basa doldurmak.
    to pack a trunk.
  18. sandıklamak, kutulamak, sandığa/kutuya/bavula koymak/yerleştirmek, (bavul vb.) hazırlamak/toplamak.
    to pack a suitcase.
  19. üşüşmek, yığılmak, dol(dur)mak, doluşmak.
    The crowd packed the gallery: Kalabalık galeriyi doldurdu.

    the room is packed: oda hıncahınç dolu.
    pack together: bir araya toplanmak/yığılmak.
  20. ambalajlamak, ambalaj yapmak.
    packed like sardines: balık istifi.
  21. su/hava geçirmeyecek şekilde yerleştirmek.
    to pack a piston rod.
  22. sarmak, sarıp sarmalamak.
  23. (denk/bavul/sandık) yüklemek.
  24. kuşanmak, üzerinde taşımak.
    to pack a gun.

  25. pack off/away,
    etc: göndermek yollamak,
    argo sepetlemek.
    We packed her off to her mother.
  26. (yumruk, darbe vb.) aşketmek, vurmak, indirmek.
    pack a hard punch: şiddetli bir yumruk indirmek.
  27. pack up: paketlemek.
  28. (belirtilen şekilde) paketlenmek, ambalajlanmak.
    articles that pack well.
  29. sıkışmak, bir araya toplanmak, yığılmak.
  30. top olmak, dağılmamak.
    Wet snow packs well.

  31. pack off/away,
    etc.: savuşmak, gitmek, tüymek, defolmak, pılıyı pırtıyı toplamak.
  32. çok etkili/müessir olmak.
    pack a wallop: bomba gibi patlamak.
  33. kendi çıkarına göre düzenlemek, kendi maksadına alet etmek.
    to pack a jury.
  34. eski ve kullanılmayan maden damarını taşla doldurmak.
  35. Sıfat sıkıfıkı, içli dışlı, pek samimî.
bavul hazırlamak Fiil
sandığını sepetini toparlamak Fiil
bohçasını dürmek Fiil
öteberisini hazırlamak Fiil
öteberisini toplamak Fiil
pılı pırtısını toplamak Fiil
eşyalarını denk yapmak Fiil
güç grubu İsim
yüksek ücretli iş
iki-üç ürünün birlikte sarılıp düşük fiyatla satışa arz edilmesi
pil takımı Bilgi Teknolojileri
aile topluluğundan biri olmak Fiil
köpüklü ambalaj
blister ambalaj
ikramiyeli paket
armağanlı paket
köpüklü ambalaj
(ağrıyı/şişi gidermekte kullanılan) buz kesesi, soğuk havlu, ıslak sargı vb.. İsim, Tıp
çiğ sebze ve meyveleri kutuladıktan sonra ısıtıp konserve yapma yöntemi. İsim
değişir disk paketi Bilgi Teknolojileri
yüz temizleme kremi
(askerlik) arka çantası İsim
(Br) ambalajında indirimli fiyat yazılı ürün
hediye paketi İsim
bel çantası İsim
buz torbası/kesesi: hastaların vücuduna buz koymakta kullanılan su geçirmez torba. İsim

pack ice ile ayni anlama gelir. buz kütlesi: bir arada sıkışıp tek bir parça haline gelen buzlar kümesi. İsim
ice bag İsim
bir maldan bir çok paketin bir arada ambalajlanması
ambalajının içinde armağan bulunan perakende mal
satış noktasında bir ürünün satın alınması durumunda o ürünün yanındaki başka bir ürünün bedelsiz ya
da iskontolu fiyatla sunulması
kupon
reklam malzemesi
bir ürünün ambalajının dışına iliştirilmiş hediyelik eşya
ambalajlı bir çok ürünü içine alan dış ambalaj
ambalajlı birçok ürünü içine alan dış ambalaj
(bir elektronik devreyi) besleme/tağdiye devresi: şebeke veya batarya ile beslenen ve elektronik devre
için gerekli çeşitli gerilimleri sağlayan düzen.
İsim
içinde armağan bulunan ürün ambalajı
armağan paketi
geçici olarak fiyatı indirilmiş ambalajlı bir perakende malı
gençler güruhu
sürgü
diş macunu ve fırçası gibi
iki üründen oluşan ve indirimli fiyatla satılan bir ambalaj
yalnızca tek ürünü ya da birimi içine alan ambalaj
birim ambalajı
hastanın ıslak çarşaflara sarılması
bir vagonu tıka basa yolcuyla doldurmak Fiil
çocuğu yatağına götürmek Fiil
bir jüri grubunda yandaşlarının çoğunluğunu sağlamak Fiil
bir toplantıda yandaşlarının çoğunluğunu sağlamak Fiil
güçlü etki yaratmak Fiil
(US) silah taşımak Fiil
bomba gibi patlamak Fiil
yük hayvanı.
yük hayvanı (eşek, katır, beygir vb.). İsim
(kar) sıkı kartopu yapmak Fiil
askerlikte tam teçhizatla yürüyüş cezası
kolay ambalajlamak Fiil
balya
yük beygiri
depo
ice pack ile ayni anlama gelir. buz kütlesi: bir arada sıkışıp tek bir parça haline gelen buzlar kümesi.
yığın buzla, deniz buzlası, bankiz, buz tarlası, denizde sürüklenip bir araya yığılmış buzlardan oluşan
geniş saha.
ice pack ile ayni anlama gelir.
İsim
bitirmek Fiil
palamarı çözmek Fiil
tamamlamak Fiil
kutulamak Fiil
sinemaya kalabalığı ite kaka girmek Fiil
tıkınmak Fiil
fırsatı ganimet bilmek
sona erdirmek Fiil
paketleme listesi, paket listesi İsim, Ticaret
yük katırı
çuvaldız
sigara paketi
av köpeği sürüsü
bir sürü yalan
yalan dolan
maval (argo)
bir sürü saçmalık
hırsızlar güruhu
göndermek, defetmek, kovmak.
iki ürün bir arada ambalajlı
eşyayı çözmek Fiil
(gemi) malı boşaltmak Fiil
dağ sıçanı, istifçi sıçan
(Neotoma cinerea): K. Amerika Kayalık Dağlarda bulunan ve yiyecekleri
yuvasına taşıyıp istif eden, avurtları keseli, kuyruğu püsküllü bir tür sıçan.
mountain rat, trade rat, wood rat ile ayni anlama gelir.
İsim, Zooloji
(a) istifçi, ufaktefek lüzumsuz şeyleri biriktiren kimse, (b) ihtiyar maden arayıcı veya rehber. İsim
katır yolu
konuşmacının çevresinde toplanmak Fiil
semer
ambalaj bezi
kovmak Fiil
defetmek Fiil
(ev eşyaları) sandıklara koymak Fiil
kınnap İsim
sıkı sıkı toplanmak Fiil
kervan yolu.
(US) hayvan kervanı
sicim
kınnap İsim
eşya toplamak Fiil
ambalajını değiştirmek Fiil
pılı pırtısını toplamak Fiil
terketmek, vazgeçmek, bırakmak, …'e son vermek.
I am tired of this game, let's pack in.
maval okumak (argo) Fiil